Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/458 E. 2023/381 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … … MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… … MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/458 Esas
KARAR NO : 2023/381

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından….’nün … Esas Sayılı dosyası ile hukuka aykırı olarak müvekkili aleyhine, Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin süresinde itiraz etmemesi ile takibin kesinleştiğini, kesinleşen icra takibine karşı iş bu menfi tespit davasını ikame etme zaruretimiz doğduğunu, müvekkilinin anne ve babasının yıllardır fiilen ayrı yaşamakta olduğunu, annesi ile yaşamakta ve babası ile görüşmemekte olduğunu, müvekkilinin resmi ikametinin ise babasının adresi olan tebligat adresi olduğunu, davaya konu icra takibinin, haciz ihbarnamelerinin müvekkilinin resmi adresine yollandığını, babasının gelen evraklar noktasında bilgi veya uyarıda bulunmaması üzerine takibin kesinleştiğini, haciz işlemlerinin başlatıldığını, müvekkilinin ancak o zaman durumu fark edebildiğini ve icra takibinden haberdar olduğunu, her ne kadar müvekkili hakkında 01.07.2020 tanzim ve 17.07.2020 vade tarihli 116.500,00-TL bedelli bono dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmışsa da takibe dayanak bononun, kambiyo senedi vasfını taşımadığını, 6102 sayılı TTK’nın 776/b maddesi uyarınca bononun kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini içermesi gerekmekte olduğunu, takip konusu bononun koşulsuz olarak belirli bir parayı ödeme vaadi içermemesi ve bononun taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca, sözleşmeye bağıtlı olarak düzenlenmiş olması, bonoyu mücerret borç ikrarını içeren bir senet olmaktan çıkardığını, bononun kambiyo evrakı vasfını kaybettiğini, davalı yanın icra takibine konu ettiği bononun, müvekkilleri ile imzalanan ve dilekçe ekinde sunmuş oldukları sözleşme ile kurulan hukuki ilişkiye teminat olarak verilmiş bir bono olduğunu belirterek davamızın kabulü ile birlikte….’nün … E. sayılı dosyası nedeniyle müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve kambiyo senedinin iptaline hükmedilmesine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının gerek…. mahkemesi … D.iş tedbir talebi dilekçesinde, gerekse dava dilekçesinde müvekkiline borcu olduğunu ikrar ettiğini, davacının bononun temel ilişkiye dayanmadığını ispat külfeti altındayken dilekçesinde aslında bononun temel ilişkiye dayandığını ikrar ettiğini, davacının iddialarının temelsiz ve dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddi ile takibe konu alacak miktarının %20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilince….’nün … Esas sayılı dosyası nedeniyle müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve kambiyo senedinin iptaline hükmedilmesine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ettiği, davalı tarafça davanın reddi talep edilerek tazminat talebinde bulunulduğu görülmüştür.
… …’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun …olduğu, kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği görüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; satıcı … adına temsilcisi davalı … ve devralan/alıcı …adına temsilcisi … arasında 01.07.2020 tarihinde … isimli işletmenin gayri resmi devir sözleşmesi imzalandığını, davacının işletme devir bedeli olan 500.000 TL’nin 349.000 TL’sini elden nakten ödediğini, geriye kalan 151.000 Tl’nin ise ödeme şekli sözleşmede ayrıntılı biçimde belirtildiği üzere; müvekkil işletme aylık cirosunun 165.000 TL’ye ulaşması halinde, davalı temsilci …’e aylık 10.000,00 TL halinde ödemeyi taahhüt ettiğini, davalının …’den vade tarihi boş bırakılmış bir adi senet aldığını, ancak davalı …’in ve 10 Mart 2021 tarihinde o gün yapılacak resmi işletme devir sözleşmesi ile birlikte getirdiği ve daha önce doldurulmuş olan kambiyo senedinede imza atması gerektiğini, yetkili temsilcisi …’ünün de talimatı olduğu üzere iş bu menfi tespit davasına konu icra takibinin dayanağı olan bononun kalan borcun teminatı olarak davalının kendini güvence altına almak maksadıyla imzalanacağını konusunda baskı kurarak davacının iradesinin sakatlanıp bononun imzalatıldığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında işletme devir sözleşmesinin yapıldığı, işletme devrinden kaynaklanan geriye kalan borç bakiye miktarı 116.500,00 TL olduğu hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Anlaşmazlık söz konusu senedin mükerrer olup olmadığı, takip konusu senedin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça davalıya … tarafından verildiği iddia edilen senet ile ilgili ödeme yapıldığı, icra takibine konu edildiği vs. hususlarda bir beyan bulunmaktadır. Davalının da söz konusu senedi aldığına, takibe koyduğuna veyahut tahsil ettiğine dair bir kabulü bulunmaktadır. O halde var olduğu iki tarafça kabul olunan mevcut bir borçtan dolayı davacının vermiş olduğu senetten sorumlu olduğu, davalının alacağını tahsil etmek amacıyla senedi icra takibine koymasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının 1.989,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.809,63 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 18.475,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider/delil avansından artan kısmın karar kesinleştiğinden yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır