Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 E. 2022/374 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/455 Esas – 2022/374
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2022/374
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
YAZIM TARİHİ : 20/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü (İdare) personeli ile misafirlere verilecek öğle yemeğinin 23.01.2019-22.01.2020 tarihleri arasında 1 aşçı, 1 aşçı yardımcısı ve 6 garson ve bulaşıkçı ile idarenin hizmet binasındaki yemekhane ve mutfağında pişirilmesi, dağıtılması, toplanması, bulaşıkların yıkanması, yemekhane ve müştemilatının temizlenmesi, tertip ve tanzim hizmetinin 03.01.2019 tarihinde 4734 sayılı Kumu İhale Kanunu’nun 19. maddesi gereği açık ihale usulü ile yapılan ihale neticesinde davalı şirketin uhdesinde kaldığını, davalı Şirket ile 22/01/2019 tarihinde sözleşme imzalandığını ve … Bankası AŞ Yıldızevler Şubesine ait 31.12.2020 tarihine kadar geçerli 21.384,00 TL’lik kesin teminat mektubu alındığını, ancak davalı Şirketin 04/07/2019 tarihli dilekçesi ile şirketlerinde meydana gelen ekonomik sıkıntılar dolayısıyla işin ifasının imkansız hale geldiğini ve sözleşmenin 25.1 maddesi gereği 12/07/2019 tarihini itibari ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceklerini bildirdiğini, 4735 sayılı Kamu İhalele Sözleşmeleri Kanunun 19, 22 ve 26 maddeleri uyarınca işlem tesis edilerek 12/07/2019 tarihi itibariyle davalı ile müvekkili arasındaki sözleşmenin feshedilmesine, tahakkuk eden hak ediş tutarlarının ödenmeyerek çalışanların istihkak banka hesaplarına yatırılmasına, davalının müvekkili nezdinde bulunan 21.384,00 TL’lik kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesine, ilgili endekse göre güncellenerek gelir kaydedilmesine ve kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanması yönünde işlem başlatılmasına karar verildiğini, buna istinaden de davalı ile müvekkili arasındaki sözleşmenin feshedilerek ihalelere girmekten yasaklandığını, ilgili teminat mektubunun süresinin geçmiş olması nedeniyle mektup bedelinin tahsil edilemediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 21.384,00 TL teminat mektubu bedeli ve güncelleme farkı tutarı 1.397.72TL olmak üzere toplam 22.781,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun çıkartılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin davalı tarafından feshi ve sözleşme kapsamında davacıya verilen teminat mektubunun süresinin dolması nedeniyle teminat mektubu bedeli ile güncelleme farkı tutarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava dışı Bankaya müzekkere yazılarak dava konusu 22/01/2019 tarihli ve 21.384,00 TL bedelli teminat mektubu örneği celbedilmiş, incelenmesinde 31/12/2020 tarihine kadar geçerli olduğu ve banka cevabi yazısından tazmin edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin 25. maddesinde “Yüklenicinin, sözleşme yapıldıktan sonra mücbir sebep halleri dışında, mali acz içinde bulunması sebebiyle taahhüdünü yerine getiremeyeceğini gerekçeleri ile birlikte idareye yazılı olarak hildirmesi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir” denildiğini, davalı şirket tarafından anılan sözleşme maddesi uyarınca taahhüdünü yerine getiremeyeceği bildirildiğinden, teminat mektubu tutarının gelir kaydedilmesi gerektiği, davacının teminat mektubu tutarı olan 21.384,00 TL’lik talebinin haklı olduğu, güncelleme fiyat farkı tutarına ilişkin olarak ise; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaptanan 2003 referans yıllı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ülke ekonomisinde üretimi yapılan mal ve hizmetlerin üretici düzeyinde oluşan fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak değişimleri ölçen makroekonomik bir gösterge olduğu, Yİ-ÜFE serisinin 1981, 1987 ve 1994 ternel yıllı Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) serileri ve 2003 referans yıllı ÜFE serisinin değişim oranları ile 1982 yılına kadar geriye çekilerek tek bir seri haline getirildiğini ve TÜİK web sitesinde yayımlandığını, parasal değerleri güncelleme programında Yurt İçi Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) kullanılarak hesaplama yapılmakta olduğunu, Türkiye İstatistik Kanununun 58. maddesine “Mühtelif mevzuatta Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) ve Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmış olan atıflar Kurumca hesaplanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksine (Yİ-ÜFE), tarım sektörü ve TEFE ve ÜFE’ye yapıdan atıflar Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksine yapılmış sayılır” fıkrasının eklendiğini (Ek fikra: 28/02/2014-6527/14), TÜİK intemet sitesinden alınan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi verilerine göre: 22.01.2019 tarihindeki (ihale tarihi) endeks 424.86, 12.07.2019 tarihindeki (fesih tarihi) endeks 452,63 olduğunu, bu iki endeks arasındaki değişim oranının ise 6,536271 olduğunu, bu veriler ışığında 21.384 x % 6,536271=1.397,72 TL güncelleme fiyat farkı hesaplandığını ve davacının bu talebinin de haklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı ile davalı arasında 22/01/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede işin bitiş tarihinin 22/01/2020 olduğu, ancak davalı şirket tarafından 02/07/2019 tarihli yazı ile şirketlerinde meydana gelen ekonomik sıkıntılar dolayısıyla işin ifasının imkansız hale geldiğinin ve sözleşmenin 25.1. maddesi gereğince 12/07/2019 tarihi itibariyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiği, 4745 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 19. maddesinde “Sözleşme yapıldıktan sonra mücbir sebep halleri dışında yüklenicinin mali acz içinde bulunması nedeniyle taahhüdünü yerine getiremeyeceğini gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak bildirmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir” düzenlemesinin getirildiği, yine aynı Kanunun 22. maddesinde “19. maddeye göre yüklenicinin fesih talebinin idareye intikali, 20. maddenin (a) bendine göre belirlenen sürenin bitimi, 20. maddenin (b) bendi ile 21. maddeye göre ise tespit tarihi itibariyle sözleşme feshedilmiş sayılır. Bu tarihleri izleyen yedi gün içinde idare tarafından fesih kararı alınır. Bu karar, karar tarihini izleyen beş gün içinde yükleniciye bildirilir. 19, 20 ve 21. maddelere göre sözleşmenin feshedilmesi halinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan aylık toptan eşya endeksine göre güncellenir. Güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tutarı arasındaki fark yükleniciden tahsil edilir…..” denildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesinde de söz konusu Kanunun 19. maddesinin tekrar edildiği, buna göre davacının süresi biten teminat mektubu bedelini talep etmekte haklı olduğu gibi güncelleme fiyat farkı talebinin de haklı olduğu, güncelleme fiyat farkının alınan bilirkişi raporu ile 1.397,72 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, 21.384,00 TL teminat mektubu bedeli ve 1.397,72 TL güncelleme farkı tutarı olmak üzere toplam 22.781,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.556,22 TL harçtan peşin alınan 389,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.167,16 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 389,06 TL peşin harç olmak üzere toplam 448,36 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 158,60 TL posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 958,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2022