Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/453 E. 2022/173 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/453 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine, davalı tarafça haksız olarak Ankara … Müdürlüğü … E. (Eski Dosya No: … E.) sayılı icra dosyası ile ilamsız takiplerde ödeme emri ile icra takibi başlatıldığı, Söz konusu icra takibine dayanak olarak ödeme emrinde yazılı “20.08.2009 VADELİ 10.000 TL.LİK SENETTEN DOLAYI OLAN BORCUNUZDUR” şeklinde bir dayanak ile icra takibi başlatıldığı, Söz konusu icra takibi usulsüz tebligat ile tebliğ edildiğini, takip kesinleştirildiğini, bu süre zarfında haksız icra takibi ve borca itirazı söz konusu olamamış aynı zamanda da alacaklı görünen taraf söz konusu icra takibini kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatmamış olup kötüniyetli olarak ilamsız takiplere özgü haciz yolu ile başlatıldığını, bu süre zarfında davacı aleyhine uygulanan haciz işlemleri ile durumdan haberdar olan davacı yönünden halen haksız icra takibine ilişkin olarak haciz ve muhafaza baskısı devam ettiğini, haksız icra takibinin iptali ile davacıya bu süre zarfında icra takibine ilişkin yapılmış/yapılmakta olan ödemelerin davalıdan istirdatını talep ettiğini, davalı tarafça başlatılmış olan icra takibi her ne kadar ödeme emrinde kambiyo senedine dayandığı belirtilmiş ise de ilamsız icra takibi olarak başlatıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, icra dosyası incelendiğinde; işbu tarihe kadar davacı tarafından ciro edilmiş bir senedin dosyada mevcut olmadığını, icra dosyasında mevcut olan senet ön yüzündeki bilgiler incelendiğinde davacının senette lehtar olarak göründüğünü, icra dosyasına ibraz edilmiş olan senedin arka yüzü olduğu iddia olunan sayfa incelendiğinde üzerinde anlamsız bir karalanma olduğu ve kesinlikle davacının adı ile imzası olmadığı görüleceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla şu aşamada sonra davacıya ait olduğu iddia olunarak icra dosyasına veya işbu dosyaya ibraz edilecek harici bir evraka muvafakatının olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla şayet davalı taraf davacının cirolamış olduğu bir senede dayalı olarak alacaklı olsa idi işbu tarihe kadar çoktan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatabileceğini, davalı taraf hem usule uygun bir icra takibi yapmamış hem de yasal sürede başvuru hakkını kullanmamış olup, kabul anlamına gelmemek kaydıyla işbu tarih itibariyle davacının hiçbir borcu bulunmayan davalının yapmış olduğu icra takibinin haksız olduğunu, icra takibine konu kambiyo senedinde, zorunlu unsurlar yönünden de eksiklikleri olmakla birlikte, davacının lehtar olarak yer almakta olup söz konusu kambiyo senedinin arka sayfası ciro yönünden boş olduğunu, davacı ciro ve imzası bulunmayan kambiyo senedine dayanarak davacıyı borçlu kılmak açıkça TTK ve Türk Hukuk Sistemine aykırı olduğunu, Şu aşamaya kadar dosya içerisinde alacak hakkı iddia edilen kambiyo senedine ilişkin arka sayfa/davacının imzası bulunan bir arka sayfanın mevcut olmadığını, dava konusu icra takibinin devamı halinde, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararlarla karşılaşacağını, bu sebeple öncelikle teminatsız olarak takibin durdurulmasını, mahkememizin aksi kanaatte ise icra veznesine yatacak tutarın alacaklıya ödenmemesi hususunda İİK.72/3.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etme zaruretinin doğduğunu, kambiyo senedine ilişkin alacağı olduğunu iddia eden davalının ilamsız icra takibi başlatması ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla zamanaşımına uğramış bir borca ilişkin olarak halen davacı aleyhine işlem yapmak açıkça davalının kötüniyetli olduğunun ispatı olup haksız ve mesnetsiz icra takibi nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, İcra dosyası içerisinde işbu tarihe kadar davacının imzası olamayan, zamanaşımına uğramış bir borca ilişkin olarak davacı aleyhine haksız olarak başlatılmış olan Ankara … Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibine ilişkin olarak davacının borçlu olmadığının ve söz konusu icra takibinin davacı yönünden iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davacı hakkında 10.000.00 TL’lik senet ile icra takibi yaptığını, borçlu davacıya yapılan ödeme emri tebliği ile icra takibi keşinleşmiş olduğunu, kambiyo senedine dayalı senetli alacağı için ilamsız takip yapılarak eski 49 örnek yeni 7 örnek sayılı ödeme emri gönderilmesinin davacı borçlunun lehine bir durum olduğu cihetle yasal bir engel söz konusu olmadığını, borçluya daha kolay itiraz imkanı tanıyan ilamsız takip yapılmasında kötü niyet olmadığı gibi davacı borçlunun da lehine işlem yapıldığını, davacı barçlu yapılan haciz işlemleri ile de durumdan haberdar-muttali olduğunu, davacı borçluya icraca yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde dahi 7201 sayılı tebliğat yasasının 54. Maddesi gereğince muttali olma ile tebligat geçerli sayılır ve bu nedenle de icra takibinin kesinleştiğini, davacı istirdat talebinde bulunmuş ise de; dava dilekçesine ekli olduğunu beyan ettiği belgeleri tarafına tebliğ etmediğini, davacı her ne kadar icra takibine konu senet arkasında ciro imzasının bulunmadığını ve alacaklının elinde kambiyo senedi olsaydı şimdiye kadar hambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapardı demekte ise de davaya konu 10.000.00 TL’lik senet ile Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve bir süre takipsiz kalan dosya arşive kaldırılmış ve takiben arşivden celp edilerek Aynı icranın … E. sayılı dosyası ile icra takipleri devam ettiğini, icra takibinin yasaya uygun bir takip olduğunu, davacının borcun ödendiğini ispat etmesi gerektiğini, Bono bedelinin ödendiğinin yazılı delil ile ispatının gerektiği yerleşmiş bir hukuk kuralı olduğunu, Davacı tarafın borcunun bulunmadığını ileri sürmekte ise de; Davacının kiracısı iken kira borçlarını ödemediği için hakkında müteaddit icra takibi yapıldığını ve davacı kira borçlarını ödeyemediği için bu kira borçlarına karşılık elinde bulunan ve Ankara … Müdürlüğünün … E.sayılı dosyada icra takibine konu olan 04/05/2009 tanzim tarihli 20/08/2009 Vadeli 10.000,00 TL’lik keşideçisi … olan senedi ciro ederek borçlarına karşılık verdiğini, mahkemece veriten ihtiyati tedbir kararında her ne kadar İİK.72/2 göre teminattan söz edilmiş ise de içerik itibarıyla İİK.nun 72/3 maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verildiği anlaşıldığından bu maddi hatanın düzeltilmesi hususunu talep ettiğini, davacı taraf her ne kadar davalının kötü niyetinden söz etmekte ise de davaya konu olan senedin hangi nedenle verildiğini ve senet arkasındaki ciro imzasını da bildiği halde kötü niyetle huzurdaki davayı açanın davacı olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile davacının %20 tazminatla du mahkumiyetine karar verilmesini talep ettiğini, davacı ve dava dışı senet borçlusu … Ankara … Müdürlüğünün … E. şayılı dosyasının müşterek ve müteselsil borçlu olduklarını, sunulan Yüksek Yargıtay HGK kararı karşısında du davacının zaman aşımı iddiasının yersiz ve mesnetşiz olduğunu gösterdiğini, davacının dava konusu senette imzasının bulunmadığını ileri sürmekte ise de senette davacının ciro imzası bulunduğu gibi davacı iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının mesnetsiz ve kötü niyetle açmış bulunduğu işbu davanın reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücreti ile %20 tazminatın davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu ; Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız takip dosyasında dayanak yapılan 20/08/2009 ödeme tarihli, 10.000,00 TL bedelli senetten dolayı senedin zamanaşımana uğraması veya ciro silsilesinin tam olup olmadığına dayalı olarak davacının davalıya borçlu olup olmadığıdır.
Yargılama süresinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış; icra dosyası celp edilmiş ve icra iflas kanunu 72/3 madde kapsamında vezneye girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı teminat karşılığında verilmiştir.
Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davalının, davacı ile birlikte dava dışı … aleyhine 20/08/2009 vadeli 10.000,00 TL tutarlı senedi dayanak göstererek takip başlattığı belirlenmiştir.
Takip dayanağı bononun arka kısmında davacının isim ve imzasının yer aldığının tespiti sonrasında davacı vekiline 09/11/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı uyarınca imzaya itirazlarının olması halinde 2 hafta kesin süre verilmiş ve ihtarat yapılmıştır. Davacı vekili, 23/11/2021 tarihli dilekçesi ile; davanın konusunun imzaya itiraz değil zaman aşımı itirazına dayandığını beyanla imza inkarı veya ikrarı hususunda açıklamadan kaçınmıştır.
Takip dayanağı bononun ödeme günü 20/08/2009 tarihi olup, takip 08/09/2009 tarihinde başlatılmıştır. Takip ve zaman aşımı süresinin kesileceği gözetildiğinde bononun zaman aşımına uğramadığı anlaşıldığı gibi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin …Karar sayılı 20/04/2006 tarihli ilamında da bahsedildiği üzere, menfi tespit davası zaman aşımına dayandırılamayacağından, zaman aşımı itirazının ödeme emri tebliği sonrası ödeme emrine itiraz ile bildirilmesi gerektiğinden ve takibin kesinleşmediği, usulüne uygun olmadığı yönündeki iddialarında icra hukuku prosedürü içerisinde icra müdürlüğü ve icra mahkemeleri nezdinde dile getirilmesi gerektiği, menfi tespit davasında alacağın maddi hukuk açısından tartışılabileceği gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuş, mahkememizce verilen tedbirin uygulandığı, icra müdürlüğünün 11/11/2021 tarihli cevabından anlaşıldığından, davalı lehine tazminat koşullarının da oluştuğu gözetilerek davanın reddine ve davalı lehine takip tutarının %20’si oranında tazminat ödenmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Reddine,
-2.020,60 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin alınan 172,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 91,84 TL harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca takdir olunan, 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacıya iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip … Hakim …