Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/444 E. 2023/148 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/651 Esas – 2023/97
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
…5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/651 Esas
KARAR NO : 2023/97
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde ; … Müdürlüğü’nün … sicil numarası ile kayıtlı … İnş ve Tic. A.Ş’nin müvekkili lehine bono düzenlediğini, borcun ödenmediğini, … Müdürlüğü’nün 2022/14367 esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, müvekkilinin adres araştırması için …Müdürlüğüne gittiğinde resen terkin yöntemi ile silindiğini öğrendiğini beyanla 28/01/2014 tarihinde münfesih sayılıp ticaret sicilden kaydı resen terkin edilen … sicil numarası ile kayıtlı … İnşaat ve …’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… Müdürlüğü cevap dilekçesinde ; Müdürlüğün … sicil numarası ile kayıtlı bulunan Şirketin 6102 sayılı …’nın geçici 7. maddesi kapsamında 23/01/2014 tarihinde re’sen terkin edildiğini, terkinin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin Müdürlüklerine bildirilen son adresine çıkarılan tebligatın kapatılma nedeniyle iade olunduğunu, ihtarın ayrıca 07/10/2013 tarihli …Gazetesinde ilan edildiğini, şirketin son adresine tebligat yapıldığından tebligat ulaşmasa dahi yapılan ilanın Tebligat Kanunu uyarınca yapılmış bir tebligat sayılacağından hukuka uygun uygun olduğunu, terkin tarihinde şirketin derdest davalılarının, alacak ve borçlarının Müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, dava tarihi itibariyle Geçici 7. maddenin …. fıkrası ile öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu savunarak davanın süre yönünden reddine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına, açılan davada Müdürlük yasal hasım olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
… …Müdürlüğü’nün 05/10/2022 tarihli cevabi yazısında; münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen …’nın geçici 7. maddesi uyarınca müdürlükçe yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarihli ve 8420 sayılı … …Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğinin tescil ve … Gazetesi’nin 28/01/2014 tarih ve 8495 sayısında ilan edildiği bildirilmiştir.
Dava; 6102 sayılı …’nun geçici 7.maddesi uyarınca …Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı … Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen … ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, … 559 Sayılı … Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı … Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, … Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. …Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Mahkememizce, davalı …Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen şirketin 6102 sayılı …’nın geçici 7. maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete ya da temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği, …Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde, tebligatın 6102 sayılı …’nın geçici 7. maddesinin … fıkrası gereğince davalı şirket adresine çıkartıldığı, 03/10/2013 tarihinde çıkartılan tebligatın ‘yetersiz adres” gerekçesiyle iade edildiği, şirket temsilcisine herhangi bir ihtar gönderilmediği, infisah sebebi olarak ”5174 Sayılı Kanuna göre Odaca Kaydı Silinenler” olarak belirtildiği, 23/01/2014 tarihinde şirketin re’sen sicilden terkin edildiği bildirilmiştir.
6102 sayılı …’nın Geçici 7. maddesinin …. bendine göre, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü yer almakta ise de; gerçekleşen somut olayda, 6102 sayılı …’nın geçici 7.maddesinin ….bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan …Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, buna göre dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, 5174 Sayılı … Kanunun 10/3.maddesinde; Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla …kaydının re’sen silinmesi için …memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir.
30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş … ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve …Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “…” bendinde; “18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı … Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” ifadesi ile kanunda olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir.
6102 sayılı …’nın geçici 7. maddesinde; “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen … ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır” denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesi … hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfeyi edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu madde belirtilen sınırlı hallere mühhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Bu nedenle tadadi nitelikteki (…) bu haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil … veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin geçici ve istisnai oluşu göz önüne alındığında anılan maddeki sayılan hallerin tadadi olduğu ve genişletilmeye tabi tutulamayacağı veya genişletici yorumda bulunulamayacağı açıktır. Kanunun istisnai tasfiye usulüne (geçici 7. Maddeye göre) tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa geçici 7. madde kapsamına alınamaz. Hukuk Genel Kurulu’nun 14/06/2017 tarih ve 2017/4-1358 esas 2017/1193 karar sayılı kararında; “…Diğer taraftan normlar hiyerarşisi dikkate alındığında daha alt basamakta yer alan ve tamamen idarenin düzenleyici tasarrufu niteliğinde olan yönetmelikle, daha üst basamakta bulunan ve yasama organı tarafından objektif, soyut ve genel nitelikte bir yasama tasarrufu niteliğinde bulunan kanuna aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Yönetmelik kaynağını kanundan alır ve ancak kanunun uygulanmasını gösterir. Kanunda bulunmayan bir düzenlemenin, yönetmelikle ihdası ve bu yolla kanunun önüne geçen bir uygulamanın benimsenmesi hukukun genel teorisine de aykırıdır” denilmek sureti ile yönetmeliğin kanunla çelişen hükümlerinin değil kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Davalı …Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığından terkin işlemi bu nedenle de usul ve yasaya aykırıdır.
6102 Sayılı …’nun geçici 7. maddesinin …. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 03/10/2022 tarihinde açılmıştır. Her ne kadar davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı …Müdürlüğü’nün …’nun geçici 7. maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydının silinmesi olayına özgü olup, yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığı kanaatine varılmış, ayrıca dava dilekçesinde sınırlandırma olmaksızın ihya talep edildiği de gözetilerek, davanın kabulüne ve sınırlı olmamak (aynı yönde karar için bkz. ..’nin 2021/1274 E.-2022/638 K. sayılı ve 17/05/2022 tarihli kararı) üzere şirketin ihyasına karar verilmiştir. Bununla birlikte tasfiyeye tabi tutulmasına gerek bulunmadığından tasfiye memuru atanmasına da gerek olmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca davalı …Müdürlüğü’nün terkinden önceki ihtar ve ilan prosedürünü usul ve yasa hükümlerine uygun olarak gerçekleştirmediği, usulsüz terkin işlemi ile davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, … …Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken terkin olunan “… İnşaat ve …” tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğin tescil ve ilanı için … Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 25,50 TL yargılama gideri ve 80,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarfesi uyarınca davacı yararına 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2023

Başkan ….
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı