Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2022/165 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/435 Esas – 2022/165
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/435 Esas
KARAR NO : 2022/165

DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın müvekkilinin hesabından TBK 20 maddesi ve devamı Genel İşlem Koşullarına ve sözleşmeye aykırı kesintiler yaptığını, müvekkilinin hesabından alınan Üye İş Yeri Hizmet Bedeli ve Üye İş Yeri Aylık Ücret Bedeline ilişkin Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile haksız alındığı tarihten itibaren değişen oranlarda avans faizi ile 5.313,74 TL üzerinden yaptıkları takibe davalı bankanın itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, öncelikle müvekkilinin hesabından her ay Post Ücreti adı altında alınan ücretin haricen hiçbir bankanın uygulamadığını, Üye İş Yeri Aylık Ücret Bedeli adı altında sözleşmeye aykırı kesintilerin yapıldığını, davalı bankanın müvekkilinin kullandığı Post için her ay hesabından sabit Üye İş Yeri Post Ücreti alınan ücretin Türkiye’de hiçbir bankanın uygulamadığını, Üye İş Yeri Aylık Ücret Bedeli adı altında sözleşmeye aykırı tek taraflı kesintilerin yapıldığını, haksız sözleşmeye aykırı alınan bu ücretin iadesi gerektiğini, davalı bankanın yine müvekkilinin hesabından sözleşmeye açıkça aykırı hiçbir bankanın uygulamadığı emsal mahkeme kararlarında da görüleceği üzere Üye İş Yeri Hizmet Bedeli adı altında tek taraflı kesintiler yaptığını, haksız sözleşmeye aykırı alınan bu ücretinin de iadesinin gerektiğini ileri sürerek ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda Ticari Avans Faizi ile iadesine, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan bankacılık sözleşmesi gibi sözleşmelerden kaynaklanan davaların Tüketici Mahkemelerinde görüldüğünü, bu nedenle iş bu davanın görevli mahkemede açılmadığından dolayı görev itirazında bulunduklarını, Mahkemenin işbu davada yetkisiz olduğunu, davaya konu olan taleplerin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı defimizi öne sürdüklerini, tüm dava şartlarının, Sayın Mahkemenizce re’sen araştırılmasını talep ettiklerini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince, tüm dava şartlarının var olduğunun araştırılmasını ve aksi takdirde davanın usulden reddini talep ettiklerini, basiretli iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü TTK m.18/2 ile ‘’Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.’’ şeklinde hüküm altına alındığını, hukuka ve davacı ile gerçekleştirilmiş sözleşmeye uygun şekilde tahsil edilen bu ücretin sadece müvekkil banka tarafından uygulandığı iddiası da gerçeği yansıtmadığını, zira araştırılacağı üzere, bu tip üye iş yeri sözleşmelerinin hepsinde Üye İş Yeri Hizmet Bedeli tahsil edildiğini, bu tutarın sözleşmenin gereği olarak bankalara tanınmış bir hak olduğunu savunarak öncelikle davanın usulden reddine, olmadığı takdirde davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davalı banka tarafından davacının hesabından alınan üye işyeri hizmet bedeli ve üye işyeri aylık ücret bedelinin iadesi amacıyla başlatılan takiplere vaki itirazların iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 166/1. maddesine göre; “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfatdaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”
HMK.nun 166/4 md.sine göre de; “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantı varsayılır.”
Eldeki dava ile Mahkememizin 2021/415 E. sayılı dava dosyasında, tarafların aynı olduğu ve uyuşmazlığın aynı hukuki olgudan kaynaklandığı, HMK. nın 166/4. maddesinde belirtildiği şekilde hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından mahkememizin işbu dava dosyasının, daha önce açılan ve derdest bulunan Mahkememizin 2021/415 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, mahkememizin iş bu dosyasının Mahkememizin 2021/415 Esas sayılı davası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılama giderlerinin birleşen davada dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 28/02/2022