Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2022/170 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/403 Esas
KARAR NO : 2022/170

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı müvekkilinin … Vergi numarası ile inşaat işçiliği, malzeme satış ve temini, kepçe-kamyon işçilik ve kiralama gibi ticari faaliyetlerde
bulunduğunu, davalı şirketin 01/03/2021 tarihinden önce …adresinde güneş enerji santrali inşasının malzeme ve alt yapı çalışmaları için davacı ile iletişime geçtiğini ve davacının 01/03/2021-01/04/2021 tarihleri
arasında ; 64 saatlik beko loder çalışması, 7 kez Bims briket taşıması için Kamyon seferi,
280.200 kg Kum, 5980 adet Bims Briket, 16.000 TL + KDV (18,880 TL) Aylık kepçe kiralama içeren, çeşitli araç çalışması ve malzeme temini sağladığını, ancak davalının yukarıda sayılan
kalemlerden yalnızca 18.880 TL aylık kepçe kiralama bedelini banka havalesi yoluyla
16/04/2021 tarihinde ödediğini, kalan ekte sunulan 19/04/2021 fatura tarihli kalemleri ödemeyi reddettiğini ve davacının da bunun üzerine … İcra Dairesi’nin
… Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip işlemi başlattığını, davalı tarafın ise bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini, Davalı şirketin sorumlu kişisi olarak bilinen …’ın yukarıda yazılı adreste yapacağı güneş enerji santrali için davacı … ile iletişime geçtiğini ve davacıdan
santralin yapımı için ihtiyaç oranında Kum, Bims Briket ve iş makinesi istediğini, davacının
bahsi geçen malzemelerden kum ve Bims Briketi 01/03/2021-01/04/2021 tarihleri arasında
parça parça talep oldukça temin ettiğini ve belirtilen tarihin sonunda toplam 280.200 kg
Kum, 5980 adet Bims Briket temini olarak sonuçlandığını, bu malzemelerin teslimi için yapılan
kamyon seferlerinin de mevcut ticari uygulama ve anlaşma üzerine davalı tarafından karşılanmasının taahhüt edildiğini, davacının bu malzemelerin temini için toplamda 7 adet kamyon seferi yaptığını, ayrıca teknik ismi beko loder çalışması olarak adlandırılan davalı tarafından davacıdan saatlik kiralanan kepçe ile bahsi geçen tesisin alt yapısı için
25/03/2021-31/03/2021 tarihleri arasında toplam 64 saatlik kazı- düzenleme çalışması
yapıldığını, ancak davalının sayılan kalemlerin hiçbirini ödemediğini, Yukarıda sayılan kalemleri ödemeyen davalının ekte sunulan 16/04/2021 tarihli banka
dekontundan da anlaşılacağı üzere yalnızca 16.000 TL + KDV (toplam 18.880 TL) aylık kepçe
bedelini ödediğini, Davacı müvekkilinin bahse konu alacakların ödenmesi için davalı şirket sorumlusu
… ile iletişime geçtiğini, davalı şirket sorumlusunun ise şirketin zor durumda olduğunu bahse konu kalemleri ödeyecek durumu olmadığını … isimli taşeron şahıstan
alacağı olduğunu, borcunu alacağını temin ettikten sonra ödeyeceğini beyan ettiğini, davalının borcunu ödemeye yanaşmaması üzerine 03/05/2021 tarihinde davalı şirket
sorumlusu …’a ekte ekran fotosunu sunulan fatura ve fişin resimlerini içeren
“Parayı cumaya kadar ödeyecektiniz ödemediniz sizi icraya verdim” yazılı mesajın atıldığını,
bunun üzerine davalı şirket sorumlusunun da “Hayrı abi biz senle görüştük durmuştan alıp
ödeyeceğim dedim sen bilirsin abi ben konuştuğumuz gibi sözümdeyim” diyerek mevzu bahis
borcu ikrar eder nitelikte mesaj attığını, buna rağmen takibe yapılan itirazın haksız olduğunu beyanla borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu
alacağın likit olması gözetilerek % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının
davalından alınarak davacıya verilmesini,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmişlerdir.

Davacı vekili tarihsiz dilekçesi ile davaya konu itibariyle değiştirip alacak davasına dönüştürdükleri, neticede 43.976,50 TL’nin alacak davası kapsamında tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslahı mahkememizce tam ıslah olarak değerlendirilmiş ve davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafta ıslaha karşı beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; “Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili … Grup Enerji A.Ş. ile dava dışı
Yüklenici … Mühendislik Elk.Ltd.Şti. arasında; … parsel adresinde dava dışı üçüncü kişiye ait Lisanssız Elektrik
Üretimine ilişkin Sistem GES 990 kWe, 1.173.700 Wp şeklinde, şebeke bağlantılı zemine
monte GES (Güneş Enerji Santrali) kurulumu işi için 01.03.2021 tarihinde “Güneş Enerjisi
Santrali Kurulum Sözleşmesi”nin imzalandığını, Sözleşmenin “İşin Kurulumu ve İşletmeye Alma Süresi” başlıklı 5’inci maddesinde; işin
başlama tarihinin 01.03.2021 olduğunun, geçici kabule hazır hale getirilmesi tarihinin: 25.03.2021 olduğunun, işin bitiş tarihinin 10.04.2021 olduğunun belirtildiğini, Yüklenici … Mühendislik Elk.Ltd.Şti.’nin taahhüt ettiği GES kurulum işi
kapsamında davacı …’dan bazı malzemeler ve nakliye gibi bazı hizmetleri satın
aldığını, Islah dilekçesinde davacı tarafça belirtilen, kum ve bims briketi temin işleri, kamyon ile
nakliye işleri vb işlerin tamamının; Davacı … ile dava dışı … Firması
arasında gerçekleştiğini, yani sadece Yüklenici … Firmasının, davacı … ile doğrudan ticari ilişki içine girdiğini, Müvekkili firmanın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerin tamamını zamanında yerine getirdiğini, dava dışı Yüklenici … Mühendislik Elk.Ltd.Şti. tarafından tamamlanması gereken işlerin zamanında bitirilmeyip eksik işler kaldığını, Müvekkili firma açısından işin belli sürede ve doğru şekilde bitirilmesinin önemli
olduğunu, zira belli sürede bitirilmezse yetkili Elektrik Şirketi tarafından geçici kabulünün
yapılmaması ve elektrik üretim lisansın süresinin geçmesi riskinin mevcut olduğunu, Dava dışı Yüklenici Firmanın, Davacı …’a olan belli miktarda ödemelerinin
Müvekkili … Firması tarafından yapılmasını, yapılacak ödeme tutarının, …’ın Müvekkil … Grup Enerji AŞ’den olan alacağından mahsup edilmesini talep ettiklerini, İşin belli sürede bitirilmesinin davalı açısından son derece önemli olduğundan
müvekkili firmanın bu talebi kabul etmek zorunda kaldığını, Bu mahsuplaşmaya ilişkin yazılı mutabakat belgesinin müvekkili firma ve dava dışı
… Firması tarafından imzalandığını, Bu mutabakat üzerine, GES kurulum işinde aksama ve zaman kaybı yaşanmaması
amacıyla Müvekkili … Firmasının, dava dışı … Firması’nın Davacı …’a
olan bir kısım borcunu sadece bir defalık ödediğini, Bahse konu ödemenin Müvekkil Firma’nın borcu olmadığını, müvekkili Firmanın, …. ile ticari ilişki içine girmediğini, Alacaklarını dava dışı … Firması’ndan tahsil edemeyen Davacı …’ın, devam eden süreçteki yeni alacaklarını da Müvekkili Firma’dan tahsil etme yolunu denemek istediğini, huzurdaki davanın bu yüzden karşı tarafça açıldığını, Halbuki Müvekkilinin; dava dışı Yüklenici … Firmasının borçlarından dolayı bir yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili firmanın mutabakat metni gereğince …
adına sadece bir defalık ödeme yapmayı kabul etmiş olmasının, … Firması’nın
bütün borçlarını üstleneceği anlamına gelmediğini, Bu çerçevede Karşı tarafın; 19.04.2021 tarihli, GIB2021000000007 nolu, 4 kalem malzeme + vergi karşılığında 44.102,50 TL tutarlı faturayı müvekkili firma’ya gönderdiğini, Davacı tarafla hiçbir ticari ilişkisi olmayan müvekkili … Firmasının ise bahse konu haksız faturayı iade ettiğini, 20.04.2021 tarihli iade faturasını düzenlediğini, Bunun üzerine davacının, 19.04.2021 tarihli, GIB2021000000007 nolu faturaya
dayanarak … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını,
işbu haksız takibe taraflarınca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, Davacı tarafın ise bu defa … İcra Dairesi’nde başlattığı haksız takip için
Ankara’da haksız ve mesnetsiz şekilde itirazın iptali davası açtığını, Cevap dilekçesinde, davanın yetkili mahkemede açılmadığı için usulden reddinin gerektiğinin belirtildiğini, Bu defa karşı tarafça ıslah dilekçesi verilerek davanın alacak davası olarak
değiştirilmesi ve aynı miktarın (43.976,50 TL) nin ödenmesinin talep edildiğini, Davanın niteliğinin değiştirilmesinin karşı tarafın haklı olduğu anlamına gelmediğini, İtirazın iptali davasının ticari alacak davası olarak değiştirilmiş olmasının, müvekkili
firmayı herhangi bir borç sorumluluğu altına sokmayacağını, Müvekkili firma ile bir ticari ilişkisi olmayan, cari bir hesabı olmayan davacı tarafın
müvekkili firmadan hiçbir alacağı bulunmadığını, Karşı tarafın ıslah dilekçesinde 3’üncü maddede; “davalı bir diğer iddiasında kendi
firmalarında bekçi olan şahsın imzalamış olduğu sunmuş olduğumuz mal ve hizmet fişlerini bekçinin sırf sebepsiz yere firmayı zarara sokmak amacıyla imza ettiğinden bahsetmiş, ancak
bu hususu gerekçelendirememiştir. Bir şirketin bekçisinin ki, imza edilen mal ve hizmet
fişlerindeki kalemler davalı şirketçe kullanılmış, neden şirketini zarara uğratmak istediği
hususu açıklanmamıştır” şeklinde beyanda bulunulduğunu, Devamında 4’üncü maddede ise; “Davalı bir diğer iddiasında firmalarında çalışan
bekçilerinin mal ve hizmetleri teslim almak gibi bir görevi olmadığından bu görevin şantiye şefine ait olduğundan bahsetmiş, ancak davalı, alınan ürünleri iade için temerrüt yoluna
başvurmak yerine kabul etmiştir. Hem yapılan hizmet ve malları kabul edip hem bekçinin
yetkisinin olmadığı iddiası açıkça kötü niyetlidir” şeklinde beyanda bulunulduğunu, Birbiriyle bağlantılı bu iki açıklamanın, gerçeği yansıtmadığını, bekçinin, müvekkili …
Grup Firmasının çalışanı olduğunu, şantiyeye, … tarafından gönderilen malların ise
dava dışı yüklenici … Firmasının siparişi olduğunu ve … Firmasının
sorumluluğunda olduğunu, Müvekkili firma ile dava dışı … Firması arasındaki Güneş Enerjisi Santrali
Kurulum Sözleşmesinin de bu beyanlarınıı desteklediğini, Sözleşmenin konusu başlığı altında; kum gibi briket gibi tuğla gibi malzemeleri dava
dışı … Firması’nın temin edeceği ve GES Santralini geçici kabule hazır hale
getirmek sorumluluğunun da kendisinde olduğu hususlarının açıkça belirtildiğini, Dava dışı … Firmasının siparişlerini teslim almanın müvekkili firmanın çalışanı olan bekçinin görev ve sorumluluğunda olmadığını, Dava dışı … Firmasının siparişlerinin teslim belgesine müvekkili firmanın
çalışanınca imza attırılmasının, sanki bu mallar … Grup Firması’na gönderilmiş izlenimi vermek için olduğunu, bekçinin bu malların teslim belgesine imza attığından müvekkili
firmanın bilgisi olmadığını,
Konudan haberdar olunca bu usulsüz ve müvekkili firmayı zarara sokacak davranışı
nedeniyle, 4857 sayılı İş Kanunu madde 25/II kapsamında ahlak ve iyi niyet kurallarına
uymayan davranışlar sergilediği gerekçesiyle, 03.05.2021 tarihinde bekçi …’in iş
akdinin haklı nedenle feshedildiğini, Ayrıca özel belgede sahtecilik fiili nedeniyle Bekçi … hakkında Doğanhisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurunda bulunulduğunu,
Belirtilen sebeplerle, Bekçi … tarafından, yetkisini aşarak imzaladığı belgelerin, müvekkili … Grup firması ile …’ın ticari ilişki yürüttüğü iddiasına delil
olamayacağını, Dolayısıyla karşı tarafın ıslah dilekçesinin 4’üncü ve devamında 5’inci maddesinde iddia ettiği gibi, malların iade edilmemesi ve müvekkili firma tarafından kullanılmış olması
gibi bir durumun olmadığını, müvekkili firmanın; kendisine ait olmayan, kendisinin sipariş vermediği, kendisinin kullanmadığı malları iade etmek gibi bir sorumluluğunun da söz konusu
olmadığını, bahse konu malların, dava dışı … Firması’nın siparişi olduğunu,
kullanıp kullanmamak veyahutta iade etmenin, … Firmasının ticari
sorumluluğunda olduğunu, Netice itibariyle, her ne kadar karşı tarafça ıslah dilekçesi ile davanın niteliği
değiştirilmiş olsa da; bu durumun müvekkili firma ile davacı … arasında bir ticari
ilişki olmadığı, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığı gerçeğini değiştirmediğini,
Davacı tarafın, bedelini talep ettiği mal ve hizmetlerin müvekkili firma tarafından
sipariş edildiğini, müvekkili ile aralarında bir sözleşme olduğunu veya doğrudan taraflar
arasında bir alım satım olduğunu ispatlamadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

Davanın konusu ; kum, briket satışı ve iş makinesi kiralama sözleşmesinin taraflar arasında kurulup kurulmadığı, davacının üstlendiği işin sözleşme kapsamında usulüne uygun yerine getirip getirmediği, iş bedelinin ödenip ödenmediği ve bu kapsamda alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davacı taraf sözleşme ilişkisinin davalı ile kurulduğunu iddia ederken, davalı sözleşmenin tarafı olmadığını, davacının dava dışı ve davalı taşeronu olan ….Ltd.Şti. İle sözleşme kurduğunu iddia etmektedir. Herşeyden önce sözleşme ilişkisinin tarafının davalı olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Yargılama sürecinde taraflarca gösterilen deliller toplanılmış, davacı ile davalı şirket yetkilisi arasında yapılan whatsapp görüşmeleri, alacağın dayanağı faturalar, faturalar içeriği malzemenin teslimine ilişkin fişler, tarafların vergi kayıtları, davalı ile dava dışı ….Ltd.Şti. Arasında imzalanan tarihsiz tahsilat dekontu, dosyaya kazandırılmış, mahkememizce atanmış mali müşavir bilirkişiden her iki tarafın defterlerini inceler 16/12/2021 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporu ile; her iki tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafça davalıya 18.880,00 TL ve 43.976,50 TL bedelli olmak üzere iki adet fatura tanzim edildiği, 18.880,00 TL tutarlı faturanın banka aracılığı ile davacı tarafça ödendiği, takip ve dava tarihi itibariyle davacının kendi defterlerine göre davalıdan 43.976,50 TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerine göre ise de 43.976,50 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak aynı tarihte düzenlenen iade faturası ile davacı hesabından çıkartıldığı ve bu iade faturası sonrasında davalının 126,00 TL alacaklı hale geldiği tespit edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen Güneş enerjisi kurulum sözleşmesinin davalı ile dava dışı ….Ltd.Şti. Arasında 01/03/2021 tarihinde akdedildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede davalı taraf işveren dava dışı şirket ise yüklenici konumundadır. Davacı ile dava dışı şirket arasında yazılı bir sözleşmenin varlığı ispatlanamamış ve dosyaya sunulmamıştır. Zaten tarafların bu yönde bir iddiası da bulunmamaktadır.
Davacının düzenlediği 18.880,00 TL tutarlı faturanın davalı tarafça 16/04/2021 tarihinde ödendiği, her iki tarafın defterinden anlaşıldığı gibi taraflar arasında bu ödemeye dair bir ihtilafta bulunmamaktadır. Davalı taraf işlerin yürümesi için ve dava dışı taşeronun talebi nedeniyle ve taşeron şirketin hesabından mahsup edilmek üzere bu ödemenin yapıldığını iddia etmekte ve dava dışı taşeronun imzasını içerir tarihsiz belge sunmaktadır. Söz konusu belgenin tarihsiz oluşu davacı imzasını taşımaması ve davacıya yapılan ödeme tutarının 9.440,00 TL olarak (fatura miktarı ile uyuşmamaktadır) belirtilmesi nedeniyle söz konusu belgenin davacının da bilgisi dahilinde düzenlendiğini ispatlamayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Faturaya konu malzeme sonradan iş akdi feshedilen davalı çalışanı … imzasına teslim edilmiştir. Bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı taraf bekçi olarak çalışan …’in yetkisi olmadığı halde malzeme teslim alması nedeniyle iş akdinin sona erdirildiğini, …’in şantiye görevlisi olmadığını beyanla yapılan teslimlerin sonuç doğurmayacağını savunmaktadır. Dava dışı …’in malzeme teslim alma yetkisinin olmaması faturaya konu malzemenin davalı şantiyesine teslim edildiği gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Dava konusu 43.976,50 TL tutarlı fatura içeriği malzemenin davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Davalı taraf söz konusu faturayı aynı gün iade etse de defterlerine işlediğine göre fatura iadesi ile birlikte teslim alınan malzemeyi iade ettiğini de ispat yükümlülüğü altındadır. Bu yönde davalı tarafın bir iddiası bulunmamaktadır. Bu nedenle faturaya konu malzemenin davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafın düzenlediği dava konusu olmayan 18.880,00 TL’lik faturanın davalı tarafça ödenmiş olması, dava konusu olan 43.976,50 TL tutarlı faturanın aynı gün içerisinde iade edilse dahi davalı defterlerine işlenmiş olması (faturanın kabul edilmemesi halinde defterlere işlenmeden doğrudan iade edilebileceği) , faturaya konu malzemenin davalı çalışanına teslim edilmiş olması, davalı tarafın bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde de kabul edildiği üzere, davacı ile davalı yetkilisi … arasındaki whatsapp yazışmalarında dava konusu fatura borcunun zaman tanınması halinde ödeneceğine dair beyanların yer alması gözetildiğinde, davacı ile davalı arasında başlangıçta olmasa dahi sonradan sözleşme ilişkisinin kurulduğu, dava dışı taşeronun üstlendiği işi zamanında yerine getiremeyeceğinin davalı tarafça anlaşılması sonrası davalının bizzat davacının edimini yerine getirmesini talep ettiği, bu kapsamda TBK.196.madde içeriğine uygun borç üstlenme sözleşmesinin taraflar arasında kurulduğu, TBK.196/3.fıkrada belirtildiği üzere borç üstlenmesinin açık veya örtülü olabileceği, alacaklı davacının çekince ileri sürmeksizin üstlenenin ifasını kabul etmesi veya onun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer herhangi bir işleme rıza göstermesi ile borcun üstlenilmesi sözleşmesinin kurulmuş olacağı, somut olayda da 18.880,00 TL’lik birinci faturanın davalı tarafça ödendiği ve taraflar arasında borç üstlenme sözleşmesinin kurulduğu, yukarıda bahsedilen whatsapp görüşmeleri de dikkate alınarak mahkememizce kabul edilmiş ve tam ıslah dilekçesinde talep edilen tutar kadar (faiz istemi yoktur) davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Kabulüne,

43.976,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 3.004,03 TL harçtan peşin alınan 905,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.098,92 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 6.516,95 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 905,11 TL peşin harç olmak üzere toplam 964,41 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 121,60 TL posta masrafı, 1,000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.121,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip … Hakim …