Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2023/7 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/388 Esas – 2023/7
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/388 Esas
KARAR NO : 2023/7

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :

DAVA :Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :16/06/2021
KARAR TARİHİ :11/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :01/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili idare ile … Güvenlik Hizmetleri A.Ş. arasında hizmet alım sözleşmesi imzalanmış olduğunu, imzalanan hizmet alım işi kapsamında çalıştırılan personellerden …’ün işten çıkarılması sonucunda hem müvekkili idare hem davalı şirket aleyhine işçilik alacaklarının tahsili istemi ile dava açılmış olduğunu, Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 2017/832 E. sayılı kararı ile ilama bağlanan alacakların İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü’nün 2020/12556 E, sayılı dosyası üzerinden takibe konulması üzerine müvekkili idare tarafından icra dosyasına 5.702,65 TL ödeme yapılmış olduğunu, aynı şekilde personellerden …’ın işten çıkarılması sonucunda, personelin Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 2017/833 E. sayılı dosyasında açtığı işçilik alacağı davası neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının, İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü’nün 2020/12549 E. sayılı icra dosyasında takibe konulması üzerine 2.773,05 TL; personellerden …’nun işten çıkarılması sonucunda, personelin Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 2017/835 E. sayılı dosyasında açtığı işçilik alacağı davası neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının, İstanbul Anadolu 1 9.İcra Müdürlüğü’nün 2020/12546 E, sayılı icra dosyasında takibe konulması üzerine 5.697,64 TL; personellerden …’nın işten çıkarılması sonucunda, personelin Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 201 7/825 E. sayılı dosyasında açtığı işçilik alacağı davası neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının, İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü’nün 2020/12562 E, sayılı icra dosyasında takibe konulması üzerine 5.682,71 TL; personellerden …’ın işten çıkarılması son ucunda, personelin Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 201 7/826 E. sayılı dosyasında açtığı işçilik alacağı davası neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının, İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü’nün 2020/12561 E. sayılı icra dosyasında takibe konulması üzerine 5.682,71 TL; …’ın işten çıkarılması sonucunda, personelin Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 2017/4827 E. sayılı dosyasında açtığı işçilik alacağı davası neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün 2020/12564 Esas sayılı icra dosyasında takibe konulması üzerine 5.682,71 TL ödemenin müvekkili idare tarafından yapılmış olduğunu, davalı yüklenici ile imzalanan teknik şartnamenin 14.6 maddesi uyarınca ödenen işçilik alacaklarından davalı yüklenicinin sorumlu bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili idare tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 31.221,47 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı idare arasında 03.08.2018 tarihinde 2015/62131 ihale kayıt numaralı 1192 kişilik ASKİ Genel Müdürlüğü ve Birimlerinde Çalıştırılmak Üzere Özel Güvenlik Personeli Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, anılan sözleşmenin süresinin 12 ay olup, davacı kurum tarafından asgari ücret artışının neden gösterilerek ihale kapsamında çalışan ödenen alacaklarından kanun gereği müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu ihalenin müvekkili şirketin iradesi dışında ASKİ tarafında alınan yönetim kurulu kusur ve ihmali bulunmadığından ilgili kanun hükümleri ve güncel içtihatlar uyarınca süresinden önce feshedilmiş olması nedeniyle müvekkili şirketin maddi ve manevi zarara uğramış olduğunu, müvekkilin hakediş ve teminat alacaklarının ödenmemiş olduğunu, açılan işçilik alacakları davalarında davacı kurumun müvekkili şirkete ödemesi gereken hakedişler içerisinden işçilik alacaklarını ödediklerini düşündüklerini bu nedenle davacı kurumdan müvekkili şirkete ait muavin defter kayıtlarının celbini talep ettiklerini, davacı kurum ile müvekkili şirket arasında personel istihdamına ilişkin olarak ihale sözleşmesi yapılmış olduğunu, taraflar arasında tanzim edilen ihale sözleşmesi gereği müvekkili şirketin dava dışı işçilere ödenen fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacağı 7166 sayılı Yasanın 11. Maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. Maddesine eklenen fıkra hükümleri uyarınca, sözleşmede rücu edilebileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığından ASKİ tarafından müvekkili şirkete rücu edilebileceğini, her ne kadar söz konusu hüküm Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş ise de, iptal kararının yayınlandığı tarihte yürürlüğü gireceğini, geriye yürümeyeceğini, madde hükmü uyarınca davacının müvekkili şirkete rücu hakkının bulunmadığını, davacı kurum tarafından yayınlanan 01.10.2014 tarihli genelge ile 08.02.2015 tarihli yönetmelik hükümleri uyarınca da, davacı kurumun işçilik alacaklarını müvekkili kuruma rücu hakkının bulunmadığını, Kamu İhale Genel Tebliğinde yer alan hükümler uyarınca, işçilere yıllık izin haklarının davıacı taraınadn kullandırılması gerektiğini, işçilerin yıllık izin haklarının kullandırılmamasından davacının sorumlu olup, yıllık izin haklarının kullandırılmamasından davacının sorumlu olup, yıllık izin ücretlerinden üst işveren davacının sorumlu olacağını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, taraflarından Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/733 E. Sayılı dosyasında açılmış teminatın iadesi konulu davada, davacı ASKİ’nin işçilik alacaklarından müvekkili şirket ile birlikte yarı yarıya sorumlu olacağını ikrar etmiş bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumlu olacağının düşünülmesi halinde bu sorumluluğun davacı ile birlikte yarı yarıya olacağını, huzurdaki davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının ödeme tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet alımını konu alan sözleşmeler ve eki sayılan düzenlemeler,
-Dava dışı çalışan altı çalışan için yapılan işçilik alacağı ödemesine ilişkin davacı kayıtları,
-Dava dışı çalışanların SGK sicil dosyaları,
-İş Mahkemesi Karaları ile Ankara BAM nin kararları ve icra takip dosyaları,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Bilirkişi raporları:
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 30/12/2021 tarihinde alınan bilirkişi kök raporuna göre; Türk Borçlar Kanunu ve içtihat hükümleri gereğince, dava dışı işçilerin asıl işveren işyerinde çalışması ile davacı konumundaki asıl işverence ödenen toplam işçilik alacakları bakımından hizmet temin eden davalı yüklenicinin kendi hizmet dönemleri ile sınırlı olarak sorumluluğunun varlığı ile rücuen tahsilinin talep edilebileceği, yapılan tespitler uyarınca, dava dışı işçilerin işçilik alacakları hesabına esas alınmış hizmet dönemlerinin tamamında davalı yüklenici firma nezdinde çalışmış olduğu, davalı alt yüklenicinin hizmet dönemleri itibariyle hesaplanan miktarın tamamının rücuen tahsilinin talep edilebileceği kanaatine varılması halinde davalı yüklenici … Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Firmasından rücuen talep edilebilecek alacak miktarının 31.227,41 TL olacağı, ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi halinde, iş bu alacağa ödeme tarihi olan 12.08.2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği, davalı alt yüklenicinin hizmet dönemleri itibariyle hesaplanan miktarın yarısının rücuen tahsilinin talep edilebileceği kanaatine varılması halinde ise; davalı yüklenici … Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Firmasından rücuen talep edilebilecek alacak miktarının 31.227,41 TL/2-15.613,71 TL olacağı, ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi halinde, iş bu alacağa ödeme tarihi olan 12.08.2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği netice ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi kök raporuna yapılan itiraz sonucunda 23/05/2022 tarihinde alınan bilirkişi ek raporuna göre; Davacı kurum muavin defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeden, davacı kurum tarafından davalı yüklenici firma hakediş ve teminatlarından işçilik alacakları bakımından pek çok kesinti yapılarak gerek işçi vekillerinin hesabına gerekse icra takip dosyalarına işçilik alacakları, yargılama giderleri vekalet ücretlerinin ödenmiş olduğu anlaşılmaktaysa da, dava konusu …, …, …, …, … ve … adlı işçiler ve iş bu işçiler bakımından Ankara 2.İş Mahkemesi’nin 2017/827 E., 2017/826 E., 2017/825 E., 2017/832 E.,2017/835 E.ve 2017/833 E. sayılı dosyasında açılan davalar neticesinde hüküm altına alınan işçilik alacaklarının takibe konmuş olduğu, İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü’nün 2020/12564- 12561-12562-12556-12546-12549 – E. sayılı dosyalarına yapılmış ödemeler bakımından yapılmış bir kesintinin bulunmadığı anlaşıldığından, kök raporda yapılmış tespit ve hesaplamalarda bir değişiklik bulunmadığı, Kök Raporda raporun sonuç kısmında yapılmış olan maddi hatanın düzeltilmesi ile davalı alt yüklenicinin hizmet dönemleri itibariyle hesaplanan miktarın yarısının rücuen tahsilinin talep edilebileceği kanaatine varılması halinde ise davalı yüklenici … Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Firmasından rücuen talep edilebilecek alacak miktarının 31.221,47 TL/2-15.610,74 TL olacağı, ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi halinde, iş bu alacağa ödeme tarihi olan 12.08.2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği netice ve kanaatine varıldığı, davalı alt yüklenicinin hizmet dönemleri itibariyle hesaplanan miktarın yarısının rücuen tahsilinin talep edilebileceği kanaatine varılması halinde ise davalı yüklenici … Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Firmasından rücuen talep edilebilecek alacak miktarının 31.221,47 TL olacağı, Sayın Mahkemece ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi halinde, iş bu alacağa ödeme tarihi olan 12.08.2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği neticesine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davadaki talep, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan ve güvenlik hizmeti alımını konu alan sözleşme uyarınca bu işte çalışan dava dışı altı işçinin açtığı dava sonucu hüküm altına alınan işçilik alacakları için davacı tarafından yapılan ödemenin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı kuruma bağlı birimlerin ihtiyacı olan güvenlik hizmetlerin alamı amacı ile davalı şirket ile davacı arasında çeşitli tarihleri içeren sözleşmeler imzalanmıştır. Bu hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında çalışan ve daha sonra iş akitleri fesih edilen dava dışı … Ankara 2. İş Mahkemesinde 2017/832 Esas sayılı, … Ankara 2. İş Mahkemesinde 2017/33 Esas sayılı, … Ankara 2. İş Mahkemesinde 2017/835 Esas sayılı, … Ankara 2. İş Mahkemesinde 2017/825 Esas sayılı, … Ankara 2. İş Mahkemesinde 2017/825Esas sayılı, … ise Ankara 2. İş Mahkemesinde 2017/827 Esas sayılı davaları davacımız olan şirket aleyhine açmış, yapılan yargılama sonucu kesinleşen kararlar uyarınca hüküm fıkralarında belirtilen miktarların davacımız olan ASKİ den tahsiline karar verilmiştir. Çalışanlar, kararlar kesinleşince davacımız aleyhine icra takipleri başlatmış, kesinleşen icra takipleri nedeni ile davacımız tüm dava dışı çalışanlar için 12/08/2020 tarihinde toplam 31.221,47-TL ödeme yapmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme ve eki mevzuat gereği işçilik alacaklarından davalı şirketin sorumlu olduğu düşüncesinde olan davacı taraf yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır.
Davacının davalıdan sözleşme uyarınca güvenlik hizmeti satın aldığı, dava dışı altı kişinin bu sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya sunulan güvenlik hizmetini yerine getirdiği, aynı kişilerin açtığı altı ayrı dava ile işçilik alacaklarının davacıdan tahsiline karar verildiği, başlatılan icra takipleri sonrası hüküm altına alınan alacakların davacı tarafından ilgililere ödendiği tartışmaya konu değildir.
Davacı taraf, sözleşme uyarınca işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürmekte iken, davalı taraf ise aynı alacaktan davacının sorumlu olduğunu, yapılan ödemelerin kendilerinden talep edilemeyeceğini, bu ödemelerin kendilerinden tahsili yoluna gidilecek ise hak edişlerinden işçilik alacaklarının mahsup edilmiş olması nedeni ile talep edilebilir davacı alacağı olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemektedir.
Gerekçeleri itibarı ile somutlaya uygun ve denetime açık olduğu için hükme esas alınan 26/12/2021 ve 20/05/2022 tarihli raporlarda da belirtildiği gibi; davacı ile davalı arasında hizmet alımını konu alan sözleşme ilişkisi bulunduğu, dava dışı altı çalışanın davalıda SGK lı olarak çalışmasının gerçekleştiği, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklanan hizmetin davalı şirket tarafından ve kendi personeli ile gerçekleştirildiği, ihale yapılır iken tüm işçilik alacakları dikkate alınarak iş bedelinin belirlenip yüklenici şirkete ödeme yapıldığı, hak ediş ödemeleri yapılır iken çalışanların işçilik alacaklarının ilgililerine ödenmesi amacı ile kesinti yapılmadığının ek bilirkişi raporu ile saptandığı, yüklenicilere yapılan ödemeler içerisinde mahkeme kararlarında hüküm altına alınan alacak dayanaklarının da yer aldığı, bu durumda her bir dava dışı çalışanın davalıdaki çalışma süresi ve son aldığı giydirilmiş ücreti esas alınarak yapılan hesaplamaya göre dava dışı çalışanın hak kazandığı kıdem tazminatı ödemelerinin davalıdaki çalışma süresine karşılık gelenin tamamının davalıdan alınması gerektiği, diğer ödemelerin muhatabının da yine davalı olması gerektiği, davacının ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz isteminin yerinde olduğu, taraflar tacir oldukları için talep edilebilir faizin ise avans faizi olması gerektiği, alacak yönünden BK nun 146 maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin de gerçekleşmediği için reddi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
31.221,47 TL tazminatın 12/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 2.132,73 TL harçtan peşin alınan 533,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.599,54 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 533,19 TL peşin harç olmak üzere toplam 592,49 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.018,60 TL yargılama giderinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2023