Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/104 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/364 Esas
KARAR NO : 2022/104

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisap Nedeniyle)

DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
YAZIM TARİHİ : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisap Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili hakkında Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlattığı icra takibi üzerine müvekkilinin, 02.10.2017 tarihli dilekçesi ile takibe konu senetteki imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, müvekkilinin işbu dava dilekçesinde, dava konusu takibin tedbiren durdurulmasını talep etmişse de Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin çok sonra, 16.03.2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, Mahkemenin tedbir hususunda geç kalmasının, tedbir kararını hükümsüz kıldığını ve davalı/alacaklının bu esnada haciz işlemlerine başladığını, menkul haczi ile müvekkilinin üzerinde baskı kurduğunu, davalı/alacaklının beş gün arayla müvekkilinin evine menkul haczine gittiğini, 23 yaşında olan müvekkilinin haciz tehdidine daha fazla dayanamadığını ve hacizlerden kurtulmak için kendisine ait olmayan borcu ödemek zorunda kaldığını, her ne kadar takibe konu senet altında bulunan imzaların müvekkili …’ın elinin ürünü olmadığının 25.11.2019 tebliğ tarihli bilirkişi raporu ile sabit olmuş ise de, Ankara … Hukuk Mahkemesinin 24.06.2020 tarih, …. Karar sayılı kararı ile davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, Yargıtay İçtihatlarına göre haciz baskısıyla alınan taahhütlerin geçerli olmadığını, yine haciz esnasında borcu ikrar etmenin de ancak başkaca delil ve emarelerle desteklenmedikçe geçerli olmayacağını, Borçlar Kanununun 77. madde hükmüne göre davalının, imzası müvekkiline ait olmayan senetlere dayanarak yapmış olduğu icra takibi ile sebepsiz zenginleştiğinin bilirkişi raporuyla sabit olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500,00 TL’nin 11/10/2017 tarihinden, 11.980,00 TL’nin 20/10/2017 tarihinden, 536,00 TL’nin 24/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine atıf yapılmışsa da, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşme koşullarının gerçekleşmediğini, keza sebepsiz zenginleşme için Kanunda belirlenen 2 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, davanın İİK hükümlerin uyarınca açılan istirdat davası niteliğinde olduğunu, İİK’nın 72/7. maddesi uyarınca ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının icra takip dosyasına herhangi bir ödeme yapmadığını, davacının 18 yaşında bir öğrenci olduğunu, dosya borçlusu muris babası …’ın borçlarından kurtulmak amacıyla işyerini kızı … adına muvazaalı olarak devrettiğini, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu 15.016,00 TL borcun ihtirazı kayıtsız olarak davacının annesi … tarafından ödendiğini, takip ve dava konusu senetlerin davacının babası ve diğer borçlu …’dan ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, söz konusu senetler karşılığı müvekkilinin davacının mağazasına toptan ayakkabı verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına davacı tarafından haciz tehdidi altında yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı … tarafından davacı … ve dava dışı … hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, alacaklı vekilince icra dosyasına davacı …’dan 11/10/2017 tarihinde 2.500,00 TL tahsil edildiğinin bildirildiği, davacı tarafından icra dairesine 18/10/2017 tarihinde 11.980,00 TL ve 24/10/2017 tarihinde 536,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
İddia ve savunma, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu olmadığı bir miktar parayı haciz tehdidi altında ödediğini ileri sürerek sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi talebiyle eldeki davayı açmıştır.Yargılamada maddi vakıaları açıklamak taraflara, davanın hukuki nitelendirmesini ve uygulanacak yasa hükmünü belirlemek ise HMK’nın 33. maddesi ve 04.06.1958 gün ve 5/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca mahkemeye aittir. İİK’nun 72/7. maddesi uyarınca borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. İstirdat davası için öngörülen bir yıllık süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, bu sürenin geçirilmiş olması halinde artık başkaca bir sebebe ve bu bağlamda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın iadesi talebi mümkün değildir. Eldeki davada davacı en son 24/10/2017 tarihinde icra dosyasına ödeme yapmış olup, 08/06/2021 dava tarihi itibari ile 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşılmakla davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeni ile reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 256,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 175,74 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.252,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır