Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/36 E. 2021/328 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/36 Esas
KARAR NO : 2021/328

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
YAZIM TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Ankara ilinde anahtar teslimi şeklinde yürütmekte olduğu inşaat projelerinden birinde kullanılmak üzere davalı şirketin Ankara Çayyolu’nda bulunan mağazasından beyaz eşya ve ankastre ürünleri 2020 yılı Mart ayında satın aldığını, müvekkil şirketin satın almış olduğu ürünlerin bedeli 220.750,00 TL’yi 13.03.2020 tarihinde davalı şirketin banka hesabına peşin olarak ödediğini, alınan ürünlerin davalı şirket tarafından 2020 yılı Eylül ayı içerisinde eksik olarak teslim edildiğini, teslim edilemeyen ürünlerin 2 adet … Marka K2901 VI 90cm ankastre buzdolabı ve 2 adet … Marka FNS 37452 EDT/CS A++ Solo dondurucu olduğunu, müvekkili şirket yetkilileri ile davalı şirket satış temsilcileri arasında gerçekleşen elektronik posta yazışmalarında, müvekkili şirketçe satın alınan ancak davalı şirketçe teslim edilemeyen ürünlerin artık üretilmediği gerekçesi ile teslim edilemediği bilgisi alındığını, artık aynen ifa söz konusu olamayacağından müvekkili şirketçe ücret iadesi ile birlikte uğramış olduğu zararların davalı şirketçe tazmininin talep edildiğini, müvekkil şirketin üstlenmiş olduğu inşaat projesini zamanında teslim edebilmek adına davalı şirketçe teslim edilmeyen ürünler yerine aynı kalitede muadil ürün satın almak zorunda kaldığını, ilgili muadil ürünlerin 2020 yılı Şubat ayında teklif alınmış olan dava dışı … Dayanıklı Tük. Mal Paz. Ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketten KDV dahil 170.000,00 TL karşılığında 2020 yılı Eylül ayı içerisinde müvekkili şirketçe satın alındığını, 4 adet muadil ürün karşılığında müvekkili şirketin toplam zararının 29.840,00TL olduğunu, diğer taraftan davalı şirketçe müvekkili şirketin haklılığının ve zarara uğradığının kabul edildiğini ve teslim edilemeyen ürün bedeli olan 97.404,13TL karşılığında müvekkili şirkete 25.09.2020 tarihinde % 6 faiz işletilerek 100.050,81 TL ücret iadesi yapıldığını, ancak davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin tamamen ticari nitelikte olup ücret iadesinde davalı şirket tarafından farazi olarak uygulanan % 6’lık faiz oranının değil %13,75’lik ticari faiz oranının uygulanması gerektiğini, bu sebeple müvekkili şirketin faiz zararının 7.191,89TL iken davalı şirketçe 2.646,68TL faiz ödemesi yapıldığını ve müvekkili şirketin bakiye faiz zararının 4.545,21 TL olduğunu, müvekkili şirketin belirtilen zararlarının davalı şirketçe karşılanması amacıyla davalı şirkete Ankara …Noterliğinin 30.09.2020 tarihli …evmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 01.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkili şirketin zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek muadil ürün satın alımından kaynaklı 29.840TL maddi zararı ve bedel iadesinden kaynaklı eksik faiz işletilmesinden kaynaklı 4.545,21 TL olmak üzere toplam 34.385,21 TL zararının 01.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili şirketten 13.03.2020 tarihinde bir kısım ürün siparişi verdiğini, taraflar arasında herhangi bir teslim süresi kararlaştırılmadığını ve yazılı bir sözleşme de bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından 31.08.2020 tarihi itibariyle ürünlerin teslimine başlandığını, Covid-19 pandemisinin olduğu dönemde ithalatın oldukça yavaş işlediği süreçte cihazların temininin sağlanmaya çalışıldığını, ancak davacı tarafın hiçbir temerrüt ihtarı keşide etmemesine rağmen sipariş listesi içinde yer alan sadece 2 ürün için (buzdolabı ve dondurucu) başka bir firmadan muadil ürün satın aldığını ve bedel iadesi yapılmasını istediğini ilettiğini, oysa ki davacının sipariş listesinde yer alan diğer ürünlerin 31.08.2020 – 18.09.2020 tarihleri aralığında davacı şirkete teslim edildiğini, davacının 5 Eylül 2020 tarihinde başka bir firmadan buzdolabı ve dondurucu satın alırken bir yandan müvekkil şirketten siparişe konu diğer malları teslim almaya devam ettiğini, bu hususun davacının kötü niyetini gösterdiğini, zira temerrüt oluşmadığını ve davacının siparişe konu ürünlerin bir kısmını teslim alırken bir kısmı için 05.09.2020 tarihi itibariyle başka firmadan satın aldığını ve bedel iadesi yapılmasını istediğini, TTK ve TBK uyarınca noter kanalıyla temerrüt ihtarı keşide edilmeksizin siparişe konu bir kısım malların başka bir firmadan satın alınmış olması karşısında müvekkili şirket mağdur edilmişse de müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşarak davacının başka firmadan satın aldığı mallara ilişkin bedel iadesini gerçekleştirdiğini, hepsi birbirinden farklı ürün gruplarından oluşan siparişlerin 31.08.2020 tarihinden başlayarak son ürünün teslim edildiği 22.09.2020 tarihine kadar ürün teslimlerinin müvekkili şirketçe tamamlandığını, bu sırada davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu faturadan da görüleceği üzere dava dışı … firmasından 05.09.2020 tarihinde başka marka 2 adet buzdolabı ve 2 adet dondurucuyu satın aldığını, eğer teslim gerçekleşmedi ise TTK ve TBK emredici hükümleri uyarınca temerrüt ihtarı keşide etmesi gerekirken iddiası gerçek olmadığı için davacı tarafından keşide edilen bir temerrüt ihtarı bulunmadığını, davacının sipariş listesindeki sadece 2 ürün (buzdolabı, dondurucu) için teslim gerçekleşmedi iddiasıyla 05.09.2020 tarihinde başka cihaz satın aldığını, ancak bu tarihten sonra da sipariş listesindeki diğer ürünlerin teslimini beklediğini ve teslimin gerçekleştiğini, davacının faiz oranı ile ilgili talebinin de kötü niyetli olduğunu, zira müvekkili şirketin taraflar arasında teslim süresi belirlenmemiş olan siparişe ilişkin farklı ürün gruplarından oluşan cihazların 31.08.2020 – 22.09.2020 tarihleri arasında teslimatları yapıldığı süreçte davacının, müvekkili firmaya temerrüt ihtarı keşide etmeksizin buzdolabı ve dondurucuyu dava dışı … firmasından 05.09.2020 tarihinde satın aldığını, davacının bu surette müvekkili şirketten buzdolabı ve dondurucu için bedel iadesi yapılmasını istediğini, bu surette davacıya bedel iadesinin 25.09.2020 tarihinde yapıldığını, teslim süreci devam eden cihazlara ilişkin davacıdan gelen talep nedeniyle bedel iadesi yapılırken müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşılarak davacının ödediği ücretin ortalama faizinin iade edildiğini, kusurlu olmayan ve temerrüde düşürülmeyen müvekkili firmanın söz konusu tutarın iadesinde faiz ödeme yükümlülüğü bulunmadığını ve sadece müşteri memnuniyeti gereği ortalama bir faiz bedeli ödenmiş olduğunu ve fazlaya ilişkin talebinin kabulünün mümkün savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu ürünlerin eksik ifası nedeniyle muadil ürün satın alınmasından kaynaklı zarar ile eksik ifa nedeniyle iade edilen bedele eksik faiz işletilmesinden kaynaklı faiz zararının tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; taraflar arasında 13.03.2020 tarihinde dava dilekçesine ekli listede gösterilen muhtelif ürünlerin satımı hususunda anlaşma sağlandığı, davacı tarafından ürünlerin bedelinin peşin olarak ödendiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığı, davacı tarafından 05.09.2020 tarihli fatura ile 4 adet ürünün dava dışı şirketten satın alındığı, 25.09.2020 tarihinde davalı tarafından davacı şirkete 100.050,00 TL ücret iadesi yapıldığı, davacının 30.09.2020 tarihli ihtarname ile satın alınan ürünlerin 2020 yılı Eylül ayı içerisinde eksik olarak teslim edilmesi nedeniyle aynı kalitede ve muadil ürünlerin 170.000,00 TL ödenerek yeniden satın alınmak zorunda kalındığı bildirilerek 69.950,00 TL zararının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin davalıya ihtar edildiği, davalının ise 12.10.2020 tarihli cevabi ihtarnamesi ile temerrüt ihtarı çekilmeksizin söz konusu cihazların başka firmadan yüksek fiyatla satın alındığı ve aradaki fark bedelinin kendilerinden talep edilmesi yönündeki talebin hukuka aykırı ve kötüniyetli olduğu, talebinin kabulünün mümkün olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
TTK’nun 23. maddesi uyarınca, bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
Satıcının temerrüdü başlığını taşıyan TBK’nun 212. maddesine göre ise “Satıcının temerrüdü halinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır”. Bu maddedeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, TBK’nda yer alan borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler, ticari satımda satıcının temerrüdüne de aynen uygulanacaktır.
Borçlunun temerrüdünün koşulları TBK’nun 117. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer.
TBK’nun 123 vd. maddesinde ise karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde temerrüde ilişkin düzenlemeler getirilmiş olup, 123. madde uyarınca karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir. Buna göre karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüde düşmesi durumunda alacaklı, borçluya ifada bulunmak üzere uygun bir süre verir ve bu süre içerisinde borçlu ifada bulunmazsa TBK’nun 125. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabilir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince, tacir olan taraflar arasında 13.03.2020 tarihinde satım sözleşmesi kurulmuş, ancak yazılı bir sözleşme yapılmadığı gibi ürünlerin teslimi konusunda belirli bir vade de kararlaştırılmamıştır. Hal söyle olunca, davalının temerrüde düşmesi için davacının ihtarı gerekmektedir. Davacı, davalıyı temerrüde düşürür bir ihtarname sunmadığı gibi, TBK’nun 123. maddesi uyarınca davalıya borcun ifa edilmesi için uygun bir süre de vermemiştir. Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesine ekli e-posta yazışmalarından teslim edilmeyen ürünlerin artık üretilmediği gerekçesiyle teslim edilemediği bilgisi alındığı iddia edilmiş ise de, davalı tarafından inkar edilmeyen söz konusu e-posta yazışmalarının incelenmesinde davacının iddiasını ispata yarar bir ibareye de rastlanmamıştır. Davacı tarafından sunulan 30/09/2020 tarihli ihtarname temerrüt ihtarı niteliğinde değildir. Buna göre davacı tarafından davalı temerrüde düşürülmeksizin dava konusu 4 adet ürünün dava dışı şirketten satın alındığı, temerrüt şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davacının artık muadil ürün bedeli ve faiz talebinde bulunamayacağı kanaati ile davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 587,22 TL harçtan mahsubu ile kalan 527,92 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 5.157,78 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır