Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/354 E. 2022/218 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/354 Esas – 2022/218
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/354 Esas
KARAR NO : 2022/218

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
YAZIM TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı Şirket arasında 26.01.2019 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, imzalanan hizmet sözleşmesine göre müvekkil şirketin Kamerun’da davalı tarafın ürünlerinin reklam, tanıtım vb. hizmetlerini yürütmeyi taahhüt ettiğini, davalı Şirketin söz konusu hizmetlere karşılık 12.000,00 Euro ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, iş bu sözleşmenin devamı sırasında müvekkili şirket tarafından sözleşme maddelerine uyulduğunu ve gerekli tüm hizmetlerin davalı şirkete verildiğini, ancak davalı şirketin sözleşmenin ekinde bulunan ödeme planına uymadığını ve belirlenen zamanda yapması gereken ödemeleri yapmadığını, işbu sözleşmenin Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Sorumluluğu başlıklı maddesinin J fıkrasına göre davalı taraf olan hizmet alanın ödeme planına aykırı davranması nedeniyle tanıtım ve reklam faaliyetlerinin yapılamamış olmasının davalının sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirketin bu durumda sözleşme bedelinin tamamı için hizmetlerini yerine getirmiş sayılacağını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Sorumluluğu başlıklı maddesinin L fıkrasının b bendine göre davalının sözleşmenin ekinde yer alan ödeme planına aykırı davranarak, ödemeleri vadesinde yapmadığı takdirde diğer bütün borçlarının muaccel olacağını kabul ettiğini, yine aynı bende göre bu durumda müvekkili şirketin sözleşmeyi ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın tek taraflı olarak feshedebileceği ve davalı tarafın sözleşme bedelinin tamamını müvekkili şirkete ödeyeceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasının ardından müvekkili şirketin ticari hedef ülkede davalı şirketin ürünlerine yönelik reklam ve tanıtım faaliyetlerine başladığını, bu hususta birçok görüşme yerine getirdiğini, bunun fotoğraflarla da sabit olduğunu, bu hususta müvekkil şirketin Kamerun’da birçok toplantılar yaptığını, davalı şirketin Orta Afrika pazarında yer alması için Kamerun’un Douala şehrine ticaret merkezi kurma çalışmalarına ve davalı şirketin söz konusu ülkede marka tescilinin yapılması için evrakların toplanması çalışmalarına başladığını, müvekkili şirketin sözleşme gereği üstlenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirirken davalının yalnızca müvekkili şirkete 3.000,00 Euro ödeme yaptığını, daha sonra sözleşmenin ekinde yer alan ödeme planına uymadığını ve müvekkiline hizmetinin karşılığı olan ödemeleri yapmadığını, sözleşmenin bir yıl boyunca devam ettiğini, bu süreçte müvekkilinin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin vermiş olduğu hizmetin karşılığını alamadığını, hizmet sözleşmesinden de görüleceği üzere taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bedelinin 12.000,00 Euro olduğunu, davalı tarafın ise müvekkil şirkete yalnızca 3.000,00 Euro ödediğini, kalan bedeli ödemeyerek ödeme planına aykırı davrandığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirketin davalı şirketten alacağı olan 9.000,00 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığına vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine göre davacı şirketin Kamerun’da müvekkili şirketin ürünlerinin reklam, tanıtım vb. hizmetlerini yürütmeyi taahhüt ettiğini, ancak davacı şirketin sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu konuda davacı şirketin davalı müvekkili şirket tarafından çeşitli zamanlarda defaten uyarıldığını, müvekkil şirketin ön ödeme olarak davacı şirkete 3.000 Euro ödeme yaptığını, davacı şirketin sözleşmede tanımlanan hizmetleri yerine getirmemesi nedeni ile kalan ödemenin yapılmadığını, davacının sözleşmeye göre hiçbir hizmeti yerine getirmediğini, buna rağmen haksız fayda elde etmenin peşinde olduğunu, davacı tarafın hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediği için sözleşmede tanımlanan hiçbir ödemeyi hak etmediğini, davacı tarafın kendisine ödenen 3.000 Euro’luk ilk ödemeyi de iade etmek zorunda olduğunu, çünkü bu bedelin de karşılığını vermediğini ve sebepsiz zenginleşme durumunda olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı bakiye hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 26/01/2019 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmenin konusu hizmet verenin hizmet alana Kamerun’da ürünlerinin reklam, tanıtım hizmetlerini vereceği şeklinde düzenlenmiş, 2. maddesine sözleşme süresinin imzalandığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere bir yıl olduğu öngörülmüştür. Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Sorumluluğu başlığı altında sözleşmenin bütçe dönemleri itibariyle uygulanacağı, bütçe döneminin her yılın 01 Ocak-31 Aralık dönemlerini kapsayan bir yıl olduğu, bütçenin kullanım yetkisinin münhasıran hizmet verene verildiği belirtilmiş; aynı başlık altında F bendinde hizmet verenin reklam ve tanıtım faaliyetlerine ilişkin örnekleri (dijital veya basılı olarak) ile kullanılan bütçeye isabet eden faturayı düzenleyip hizmet alana göndereceği, İ bendinde bütçenin hizmet verene aktarılmadığı sürece bütçeye ilişkin bir harcama yapılmayacağı, J bendinde ise hizmet alanın reklam ve tanıtım programını bütçe dönemi başında organize edildiğini ve yerel faaliyet sunucuları ile bütçe büyüklükleri de dikkate alınarak anlaşmalar yapıldığını kabul ettiği, hizmet alanın bütçeyi zamanında aktarmaması nedeniyle tanıtım ve reklam faaliyetlerinin yapılamamış olmasının hizmet alanın sorumluluğunda olduğu, bu durumda hizmet verenin sözleşme konusu bütçenin tamamı için hizmetlerini yerine getirmiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşmenin ekinde ise bütçe ve bütçe aktarma taahhüdü gösterilmiş olup, sözleşme kapsamında hizmet alanın 01/01/2019-31/12/2020 bütçe dönemi için 12.000 Euro tutarında bütçeyi onayladığı, her seferinde 3.000 Euro olmak üzere aktarılacak tutarların 01/02/2019, 01/03/2019, 05/04/2019 ve 03/05/2019 tarihlerinde hizmet verenin hesabına aktarılacağı öngörülmüştür.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından taraflar arasında imzalanan 26/01/2019 tarihli sözleşmeye dayalı olarak davalıya hizmet vermesine karşın sözleşme ile kararlaştırılan 12.000 Euro’nun ödenmeyen 9.000 Euro’sunun tahsili talebiyle eldeki dava açılmış, davalı ise sözleşme konusu hizmetin yerine getirilmemesi nedeniyle 3.000 Euro ödeme yapıldıktan sonra diğer ödemelerin yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hükümlerinin incelenmesinde 1 yıllık bütçe dönemi için 12.000 Euro bütçe öngörüldüğü ve davacı hizmet veren şirkete söz konusu bütçenin kullanım yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, sözleşmenin Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Sorumluluğu başlığı altında (F) bendinde hizmet verenin reklam ve tanıtım faaliyetlerine ilişkin örnekleri (dijital ortamda veya basılı olarak) ile kullanılan bütçeye isabet eden faturayı düzenleyip hizmet alana göndereceği öngörülmüş olup, davalı tarafından dosyaya sunulan ve itiraza uğramayan 23/12/2019 tarihli mail ile davalı şirket tarafından davacı şirketin sözleşme ile taahhüt edilen iş ve işlemlere ilişkin hiç bir faaliyette bulunmadığı, ilgili ülkede yapılması gereken faaliyetler dışında şirketlerine taahhüt edilen diğer işlemlere ilişkin de hiç bir bilgi, belge, materyal, broşür, görsel sunulmadığının bildirildiği, çalışmaların derhal kendileri ile paylaşılmasının aksi halde ödenen miktarının iadesinin istendiği, davacı tarafından sözleşmenin Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Sorumluluğu başlığı altında (F) bendinde öngörüldüğü şekilde verenin reklam ve tanıtım faaliyetlerine ilişkin örnekleri (dijital ortamda veya basılı olarak) ile kullanılan bütçeye isabet eden faturayı düzenleyip hizmet alana gönderdiğini kanıtlayamadığı gibi sözleşme kapsamında taahhüt ettiği hizmetleri yerine getirdiğini de kanıtlayamadığı, dosyaya sunulan fotoğrafların ne zaman, nerede ve ne amaçla çekildiği belli olmayan fotoğraflar olduğu, davacı vekilince sunulan faturanın da dava konusu iş kapsamında düzenlenip düzenlenmediğinin denetiminin mümkün olmadığı gibi davacı tarafından taahhüt edilen reklam ve tanıtım faaliyetlerine ilişkin örneklerin (dijital ortamda veya basılı olarak) davalıya gönderildiği kanıtlanamadığından faturanın da tek başına sözleşme kapsamında taahhütlerin yerine getirildiğinin kanıtı olamayacağı, sözleşmede öngörülen bütçenin esasen yerine getirilecek reklam ve tanıtım faaliyetleri için öngörüldüğü, sözleşme kapsamında yerine getirdiği reklam ve tanıtım faaliyetleri ile bu kapsamda bütçeye isabet tutarları kanıtlayamayan davacının sözleşme ile öngörülen bütçenin ödenmeyen kısmını talep edemeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.618,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.537,43 TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-DavaIı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 12.951,44 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022