Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/351 E. 2021/571 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/351 Esas
KARAR NO : 2021/571

DAVA : Elatmanın Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 05/03/2008
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
YAZIM TARİHİ : 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olup 18 nolu meskenin ve mesken üzerinde bulunan arsanın müstakilen maliki olduğunu, müvekkiline tahsis edilmiş olan 18 numaralı meskenin üzerinde bulunduğu arsanın yüzölçümünün şerefiye listesinde belirtilen yüzölçümünden daha küçük olduğunu, davalının müvekkilinin bahçesine haksız el atarak yol olarak kullandığını ileri sürerek, davalının vaki müdahalesinin önlenmesine ve yolun kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sadece 18 numaralı bağımsız bölüm maliki olduğunu, bağımsız bölümün çevresindeki bahçenin mülkiyetinin müvekkili kooperatife ait olduğunu ve davacının bu bölüm yönünden talep hakkı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen 28/11/2017 tarihli kararın davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …. E-K sayılı ve 17/12/2020 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamında;
”Somut olayda, davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğu, peyzaj projesine göre işlem yapılmasının herhangi bir genel kurul kararına dayanmadığı anlaşılmakta ise de 26.05.2015 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağının 11. maddesinde “… yollar ve ortak alanlar kullanımına olanak veren proje esas alınacak ve uygulanacaktır. Bununla birlikte oluşması muhtemel üye zararları da kooperatifçe giderilecektir.” yönünde karar alındığı, anılan karar uyarınca peyzaj uygulamasının kabul edildiği ve uygulandığı anlaşılmaktadır. Yapılan peyzaj uygulaması, kooperatif üyelerinin tamamını ilgilendiren ve üyeler lehine bir işlemdir. Bu uygulama genel kurul kararı ile de tasdik edildiğine göre artık davalı kooperatifin haksız müdahalesinden bahsedilemez.
Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi ancak davacının dava açmakta haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davalı aleyhine hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA,” gerekçesine değinilmek sureti ile mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay Bozma ilamına 14/09/2021 tarihli celsede uyulmuş olup dava tarihinden sonra 26/05/2015 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağının 11. maddesi ile ”Yollar ve ortak alanlar kullanımına olanak veren proje esas alınacak ve uygulanacaktır, bununla birlikte oluşması muhtemel üye zararları da kooperatifçe giderilecektir.” yönünde karar alındığından, yapılan peyzaj uygulaması tüm üyelerin lehine bir işlem olduğundan ve uygulama Genel Kurul Kararı ile tasdik edildiğinden artık davalı kooperatifin haksız müdahalesinden bahsedilemeyeceği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş, yine bozma ilamında belirtildiği üzere Genel Kurul Kararı dava tarihinden sonra 26/05/2015 tarihinde alındığından ve dava tarihi itibariyle davalı kooperatifin haksız olduğu gözetilerek davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilerek aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harcın, 14,00 TL peşin harç 148,50 TL ıslah harcı ve 1.367,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.529,50 TL harcın mahsubu ile artan 1.470,20 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava değeri olan 138.404,00 TL üzerinden takdiren hesaplanan 17.098,38 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri 195,40 TL keşif harcı, 393,62 TL posta – müzekkere masrafı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.889,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır