Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2023/282 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/348 Esas – 2023/282
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/348 Esas
KARAR NO : 2023/282

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av…..

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın unvan değişikliği bulunduğunu ve eski ünvanı ile davacı şirket tarafından, 16.02.2015 tarihinde davalı bankanın … şubesinde teminat mektubu karşılığı olmak üzere … numaralı hesabın açıldığını ve hesaba 85.000,00 TL bloke edildiğini, müvekkili şirket tarafından talep edildiği ve banka yetkililerince de kabul edildiği üzere paranın vadeli hesapta tutulması, karşılığında müvekkil şirketin borçlusu olduğu icra dosyasına sunulmak üzere teminat mektubu verilmesinin kararlaştırıldığını, uygulamada bu bildirimin diğer birçok bankacılık işleminde olduğu gibi telefonla şifahi olarak yapıldığını, bugüne kadar bu nitelikteki hiçbir talimatlarının yazılı bildirilmediğini, ancak yatırılan tutarın banka tarafından vadesiz hesapta tutulduğunu tesadüfen öğrendiklerini, bunun üzerine 21.09.2018 tarihinde davalı bankaya yazılı müracaatta bulunulduğunu o tarihe kadar işletilmesi gereken faizin hesaplanarak müvekkili şirkete ödenmesi ve paranın derhal vadeli hesaba aktarılmasının talep edildiğini, davalı bankanın ise cevabında, davacı şirketin o tarihe kadar herhangi bir vadeli bağlama talebi olmadığını, bu kapsamda davacı şirkete faiz, ücret vs. ödeme zorunluluğunun da olmadığını, vadeli hesaba ilişkin talimat iletilmesi halinde işlemler başlatılabileceği yönünde yanıt verildiğini, akabinde müvekkilinin geriye dönük itiraz ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla paranın 360 gün vadeli hesaba dönüştürülmesini talep ettiğini, davalı bankanın, müvekkili şirkete yaptığı uygulamanın herhangi bir. hukuki / karşılığı bulunmadığını, banka şubesinden teminat mektubu alınmasının amacının; ilgili meblağın icra dosyasında nemasız tutulmasının önüne geçmek olduğunu, aksi taktirde hem paranın bankada vadesiz hesapta tutulması hem de teminat mektubu için bedel ödenmesinin ticari mantığının da söz konusu olamayacağını, uygulamada da teminat mektubunun, borçlu şirketlerin nema kaybının önlenmesi için bankada vadeli hesapta tutulan para karşılığı verildiğinin bilindiğini, müvekkili şirketin şayet parayı davalı bankaya yatırmak yerine icra dosyasına doğrudan yatırsaydı yine nema elde edemeyeceğini, aradan geçen süre kaybında paranın enflasyon karşısında değer kaybedeceğini, bankanın uygulaması nedeniyle paranın 3 yıldan fazla süreyle vadesiz hesapta tutulduğunu ve değer kaybettiğini, uğranılan bu zararın sorumlusunun, davalı bankanın yanlış(veya kasten) uygulama yürüten çalışanları olduğunu, davalı bankanın Medeni Kanunun 2. maddesinde ifade bulan dürüstlük kuralına ve ticari hayatın gereklerine uygun davranmadığının açık olduğunu, zorunlu / arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını belirterek dilekçe içeriğinde 16.02.2015 tarihinde yatırılan 85.000,00 TL’nin mevduat hesap açılış tarihinden vadeli hesaba aktarıldığı tarihe kadar geçen sürede işleyen bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizinin hesaplanarak davacı şirkete ödenmesi için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 45.000,00 TL’sinin davalı bankadan tahsilini talep ettiklerini belirterek 16.02.2015 tarihinde yatırılan 85.000,00 TL’nin mevduat hesap açılış tarihinden vadeli hesaba aktarıldığı tarihe kadar geçen sürede işleyen faizinin şimdilik 45.000,00TL’sinin bankaya başvuru tarihi olan 21.09.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 6. Maddede düzenlenen genel yetki kuralı gereği, davanın bankanın yerleşim yeri olan …’nde açılması gerektiğini, dosyanın … Nöbetçi Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, alacağın hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden de incelenmesini talep ettiklerini, teminat mektubunun …İnşaat Elektronik Anonim Şirketi’nin borcuna teminen aynı şirket tarafından 85.000TL’nin banka hesaplarına aktarılması ile verildiğini, davacının unvanın … A.Ş. olması nedeni ile husumet itirazlarının bulunduğunu, …İnşaat ile …1 İnşaatın birleştiği iddia edilmişse de işbu birleşmeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, birleşme kararının alınıp alınmadığı ve sicil gazetesinde yayınlanıp yayınlanmadığının belli olmadığını, birleşme iddiasının soyut ve kapsamının da belli olmadığını, teminat altına alınan işin birleştirilen şirkete devredilip edilmediğinin belli olmadığını ve müvekkiline bildirilmediğini, davaya konu edilen paranın, davacı tarafından aktarılmadığı gibi davacının hesaplarında da olmadığını davaya konu edilen işlemin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olduğunu, davacının imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi’nin Teminat Mektubu Başlıklı 41. maddesinin “e” fıkrasının 2. bendinde; “Teminat veya kefalet mektubunu ödemesi talep edilmemiş olsa dahi, komisyon, gider vergisi ve diğer masraflar ile birlikte hesaplanan tutarın nakden ve defaten talep üzerine faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere derhal Banka’ya depo edilmesini, yatırılan paranın Banka’ya rehinli olacağını” kabul edeceğinin düzenlendiğini, tarafların hür iradesi ile imzalanmış olan sözleşmede açıkça depo edilen tutarın faiz getirmeyen bir hesapta bloke edileceğinin yazdığını, sözleşmeye göre bloke edilen para faiz getirmeyen bir hesapta bekletileceğini, paranın faiz getirmeyen bir hesapta bloke edileceğinin taraflarca kabul edildiğini, bankanın bloke edilen paraya faiz işletileceğine dair bir taahhüdü bulunmadığını, olağan olanın bloke edilen paranın faiz getirmeyen bir hesapta tutulması olduğunu, davacının geçmişe dönük kötü niyetli faiz talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının, sözleşmeyi “Daha Evvel Şubeden Edindiğini” hükümlerini “okuduğunu, incelediğini, şube personeli tarafından bilgilendirildiğini ve hükümlerde tamamen mutabik kaldığını” kendi el yazısı ile yazarak imzaladığını, davacının sözleşme hükümlerini daha önce okuduğunu ve bu hükümler üzerinde mutabık kaldığını kabul etmişken akdin imzalanmasından 6 sene sonra hükümlere itiraz ederek huzurdaki davayı yöneltmesinin iyi niyet ilkesine aykırı olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki gayrinakdi kredi ilişkisinin 2015 yılında kurulduğunu, basiretli iş adamı gibi hareket etmekle yükümlü olan davacının, serbest iradesi ile kabul ettiği ve imza altına aldığı sözleşmeden sonra … (….) ilkesine aykırı hareket ederek 6 sene sonra sözleşme hükümlerine itiraz etmesinin kabul edilebilir olmadığını, davacının müvekkiline ibraz ettiği 16.02.2015 tarihli “Nakit Teminat İçin Bloke Rehin Talimat Mektubu” talimatında, depo edilen paranın faiz getiren bir hesapta bekletilmesine dair beyanı bulunmadığını, talimat olsa dahi; tarafların serbest iradesi ile akdedilen sözleşme hükümleri doğrultusunda müvekkilinin, bloke edilen tutarı faiz getiren bir hesapta bekletmek zorunda olmadığını, müvekkilinin, paranın depo edildiği 2015’den itibaren herhangi bir tarihte davacıya mevduat faizi ödeyerek parasının faiz getiren bir hesapta olduğuna dair güven vermediğini, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen ve davacı tarafından da kabul edilen sözleşme hükümleri doğrultusunda depo edilen parayı faiz getirmeyen bir hesapta bloke ettiğini, herhangi bir faiz ödemesi gerçekleştirmediğini, Müvekkili tarafından verilen teminat mektubunun kesin ve süresiz olması nedeniyle bloke edilen tutarın vadesiz hesapta bekletilmeye uygun olmadığını, davacının talep etmiş olduğu teminat mektubunun tehiri icra kararına teminen alındığını, yüksek mahkeme tarafından ne zaman karar verileceğinin ve ne zaman mektubun nakde çevrileceğinin belirsiz olduğunu, bilindiği üzere, belirli bir vadenin dolması halinde mudilerin faiz gelirine hak kazanabileceğini, vadeli hesabın vadesinden önce kapatılması halinde mudilere faiz ödenmeyeceğini, müvekkili tarafından davacıya verilen teminat mektubunun vadesinin belli olmadığını, hal böyle iken teminat mektubu ile üstlenilen riski teminen bloke alınan paranın vadeli hesaba aktarılmasının da mümkün olmadığını, bloke edilen paranın, vadeli hesaba yatırılsa dahi vadesinden önce teminat mektubunun nakde çevrilme ihtimali bulunduğundan dolayı kesin olarak faiz geliri elde edeceği iddiasının kabul edilemeyeceğini, müvekkili haricinde gayri nakdi kredi ilikisi kurulabilecek bir çok finans kuruluşu bulunduğunu, davacının serbest iradesi ile parasının faiz getirmeyen bir hesapta bekletilmesini göze alarak müvekkilinden teminat mektubu aldığını, bloke edilen tutar için faiz işletilmesi gerektiği yönündeki iddiaları kabul etmemekle; davacı tarafından dosyaya sunulan 2018 tarihli yazıların müvekkiline tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir somut delil bulunmadığını, dava dosyasına sunulan belgeler üzerinde müvekkilinin alındısı bulunmadığını, alındı evrakı olarak sunulan tebliğ parçalarında ise müvekkiline ibraz edildiğini öne sürülen yazıların bulunduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığını, hal böyle iken faiz talebinin müvekkiline ulaştırıldığı iddiasını kabul etmediklerini, faize, faiz türüne ve oranına itiraz ettiklerini, davacının iddialarını kabul etmemekle; bir an için Sayın Mahkeme tarafından iddiaların hukuka uygun olduğu kabul edildiği takdirde dahi müvekkilinin mütemerrit olduğu iddialarına itiraz ettiklerini, temerrütün oluşması için gerekli olan unsurların, davacının müvekkile gönderdiğini iddia ettiği yazıda yer almadığını, yazının gönderildiğini kabul etmediklerini, faize ve temerrüt tarihine itiraz ettiklerini, avans faizi talep edilemeyeceğini, her ne kadar dava konusu, teminat mektubundan kaynaklı ticari bir işten doğan faiz kaybı gibi görünse de esasında dava konusu olayın, bloke edilen paranın vadeli hesaba aktarılmaması nedeniyle meydana gelen faiz kaybının tazmininden ibaret olduğunu ve bu nedenle avans faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, eğer bir faiz talep edilebilecekse de ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile dava değerini 45.000,00 TL’den 12.408,51 TL artırarak 57.408,51 TL olarak 21/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile nispi avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Davacı firmanın 16.02.2015 tarihinden 18.10.2018 tarihine kadar …İnş. Elek. Ltd. Şti’nin teminat mektubu karşılığı …. hesap no’lu vadesiz nakit bloke hesabında bulunan 85.000TL’nin vadeli hesapta bekletilmesine yönelik geçerli bir talimatı bulunmadığı, 21.09.2018 tarihinde ilk başvuruda sadece geriye dönük faiz talep ettiği bu faizinde günlük/aylık/yıllık – vadelerden hangisine göre hesaplanacağı bilgisinin talepte bulunmadığı, 16.10.2018 tarihli yazıda hesabın vadeye bağlanmasının talep edildiği, ancak vade türü belirtilmediği, Nihsi olarak 18.10.2018 tarihli başvurusunda 85.000,00TL’nin 360 günlük vadeye bağlanmasının talep edildiği, vade sonu talimatının da bu yazıda olmadığı ancak banka tarafından talimat gereği 360 gün vadeye tabi olma işleminin uygulandığı, 16.02.2015 tarihinden itibaren 18.10.2018 tarihine kadar geçen önceki dönemde geçerli bir talimat bulunmadığından geriye dönük davacının faiz talebinde bulunamayacağı tespit edilmiştir.
Mahkemenin farklı görüşte olması halinde takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, davacının dilekçe içeriğinde 16.02.2015 tarihinde yatırılan 85.000,00 TL’nin mevduat hesap açılış tarihinden vadeli hesaba aktarıldığı tarihe kadar geçen sürede işleyen bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizinin hesaplanarak davacı şirkete ödenmesi için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 45.000,00 TL’sinin davalı bankadan tahsilini talep ettikleri, dava dilekçesi sonuç kısmında ise, 16.02.2015 tarihinde yatırılan 85.000,00 TL’nin mevduat hesap açılış tarihinden vadeli hesaba aktarıldığı tarihe kadar geçen sürede İşleyen faizinin şimdilik 45.000,00TL’sinin bankaya başvuru tarihi olan 21.09.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı bankadan tahsilini talep ettikleri tespit edildiğinden, Davacının geriye dönük faiz talebinin hesaplanabilmesi için faiz talebinin mahiyetinin ve 85.000,00TL mevduata günlük/aylık/Yıllık faiz döngüsünden hangisine göre hesaplama talep ettiği hususunun açıklatırılması ve bankanın 16.02.2015 tarihinden bu yana vadeli mevduatlara uyguladığı faiz oran listesinin ve talep doğrultusunda gerekir ise bankaların mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranlarının … Bankasından celbi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların itirazı üzerine dosya tekrar bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi ek raporunda; Kök raporda yer alan Davacı firmanın 16.02.2015 tarihinden 18.10.2018 tarihine kadar …İnş. Elek. Ltd. Şti’nin teminat mektubu karşılığı … hesap no’lu vadesiz
nakit bloke hesabında bulunan 85.000TL’nin vadeli hesapta bekletilmesine yönelik geçerli
bir talimatı bulunmadığı, 21.09.2018 tarihinde ilk başvuruda sadece geriye dönük faiz talep ettiği bu faizinde
günlük/aylık/yıllık vadelerden hangisine göre hesaplanacağı bilgisinin talepte
bulunmadığı,
16.10.2018 tarihli yazıda hesabın vadeye bağlanmasının talep edildiği, ancak vade türü
belirtilmediği,
nihai olarak 18.10.2018 tarihli başvurusunda 85.000,00TL’nin 360 günlük vadeye
bağlanmasının talep edildiği, vade sonu talimatının da bu yazıda olmadığı ancak banka
tarafından talimat gereği 360 gün vadeye tabi olma işleminin uygulandığı,
16.02.2015 tarihinden itibaren 18.10.2018 tarihine kadar geçen önceki dönemde geçerli
bir talimat bulunmadığından geriye dönük davacının faiz talebinde bulunamayacağı tespitlerimizde bir değişiklik bulunmamakta olup,
taraflarına verilen görev gereği, Davacının geriye dönük bankaların uygulandığı en yüksek faiz
oranı üzerinden hesaplama yapılabilmesi için bankaların mevduata uyguladıkları en yüksek faiz
oranlarının … Bankasından ve/veya Uyap sistemi üzerinden dosyaya kazandırılması gerektiği
sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davasının iddiası, davalının savunması , dosyaya sunulan belgeler ( deliller) ile ve özellikle gerekçeli ve denetime elverişli olarak dosyaya sunulan bilirkişi raporları bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının, davalı bankanın … Şubesi’nde teminat mektubu karşılığı olmak üzere hesap açtırdığı, ancak yatırılan tutarın vadesiz hesapta tutulduğunun tesadüfen öğrenildiği, 16/02/2015 tarihinde yatırılan 85.000,00 TL’nin mevduat açılış tarihinden vadeli hesaba aktırıldığı tarihe kadarki geçen sürede işleyen faizin talep edildiği, davalı tarafça yapılan işlemin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğu belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Dava konusu teminat blokesi ile gayrinakdi kredi kullandırımı işleminde her ne kadar banka ile davacı arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin Teminat Mektubu Başlıklı 41/e-2. Maddesinde “Teminat veya kefalet mektubunu ödemesi talep edilmemiş olsa dahi, komisyon, gider vergisi ve diğer masraflar ile birlikte hesaplanan tutarın nakden ve defaten talep üzerine FAİZ GETİRMEYEN BİR HESAPTA BLOKE EDİLMEK ÜZERE derhal Banka’ya depo edilmesini, yatırılan paranın Banka’ya rehinli olacağını” kabul yönünde madde bulunsa da, davacının bu kapsamda teminat mektubu bedelini depo etmediği ve fakat nakit teminatla gayrinakdi kredi kullandığı tespit edilmiştir. Nakit teminatın vadeli hesapta değerlendirilebileceği, ancak bunun için hesap sahibi kredi kullanan kişi ve/veya temsil ve ilzama yetkili kişi/kişileri tarafından onaylanmış ve bankayı bağlayıcı şekilde geçerli bir şekilde hazırlanmış blokede tutulan kısmın açılacak vadeli hesapta bulunan tutarın hangi vade ile geçerli over nihgt/aylık/ yıllık vadelerden biri ile değerlendirilmesi gerektiği, vade sonunda faizin ne şekilde değerlendirileceği (…. ) içeren yazılı bir talimatı bulunması gerektiği değerlendirilmiştir. Telefon talimatının mutlaka bankaca bilinen yetkililerin yer aldığı e-posta/faks ve benzeri bir belge ile teyit edilmesi varsa imzaların kontrolü ve karşılaştırılması gerekli olduğundan tek başına telefon talimatının geçerli şekilde sonuç doğurmayacağı kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından sunulan belgeler arasında anlatıldığı şekilde yazılı bir belge ve/veya telefon talimatının – kim tarafından verildiği ve teyidine ilişkin belge bulunmadığı gibi bu husus davacı tarafça da ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacı firmanın 18.10.2018 tarihine kadar …İNŞ. ELEK. LTD. ŞTİ’nin teminat mektubu karşılığı … hesap no’lu vadesiz nakit bloke hesabında bulunan 85.000TL’nin vadeli hesapta bekletilmesine yönelik geçerli bir talimatı bulunmadığı, 21.09.2018 tarihinde ilk başvuruda sadece geriye dönük faiz talep ettiği bu faizinde günlük/aylık/yıllık vadelerden hangisine göre hesaplanacağı bilgisinin talepte bulunmadığı, 16. 10.2018 tarihli yazıda hesabın vadeye bağlanmasının talep edildiği, ancak vade türü belirtilmediği, nihai olarak 18.10.2018 tarihli başvurusunda 85.000,00TL’nin 360 günlük vadeye bağlanmasının talep edildiği, vade sonu talimatının da bu yazıda olmadığı, ancak banka tarafından 360 gün vadeye tabi olma işleminin uygulandığı, önceki dönemde geçerli bir talimat bulunmadığından geriye dönük davacının faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmıştır.
Bu haliyle, davacının 16/02/2015 tarihinden18/10/2018 tarihine kadar …İnş. Elekt. Ltd. Şti’nin teminat mektubu karşılığı … hesap nolu vadesiz nakit bloke hesabında bulunan 85.000,00 TL’nin vadeli hesapta bekletilmesine yönelik geçerli bir talimat bulunmadığı anlaşıldığından davacının geriye dönük faiz talebinde bulunamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 768,49 TL ile 212,00 TL ıslah harcı toplamı olmak üzere 980,49 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 800,59 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-DavaIı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince …. bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2023

Katip …. Hakim ….
E-imzalıdır E-imzalıdır