Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/343 E. 2021/590 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/343 Esas – 2021/590
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/343 Esas
KARAR NO : 2021/590

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 04/08/2020 tarihinde tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin maluliyetine sebebiyet veren kazada … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı tarafından herhangi cevap alınamaması nedeniyle davanın açılmasının gerektiğini bildirmekle davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının yasal başvuru şartını yerine getirmediğinden davanın reddinin gerektiğini, davaya bakmaya yetkili yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, kazaya ilişkin kusur oranının tespit edilmesinin gerektiğini, müterafik kusurun değerlendirilmesinin gerektiğini, müvekkilinin davacının geçici iş göremezlik bedeli ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, davacının ticari faiz talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, ZMMS poliçesi düzenleyen sigorta şirketine karşı açılan, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalıdan poliçe örneği celp olunmuş, poliçenin Ankara’da düzenlenmediği, Trabzon ilinde düzenlendiği, kazanın Kastamonu ili Devrekhani ilçesinde gerçekleştiği, davacı ikametinin Kocaeli ilinde olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMMS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
HMK 16. maddesinde “haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” denildiği HMK 6. maddede ise “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü yer almaktadır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Somut olayda trafik kazasının Kastamonu ili Devrekhani ilçesinde meydana geldiği, davacının yerleşim yerinin Kocaeli ili olduğu, poliçenin Trabzon’da düzenlendiği, davalı sigorta şirketinin genel merkezinin İstanbul/Ümraniye’de bulunduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı sigorta şirketinin Ankara’da bölge müdürlüğü bulunmakta ise de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi Başkanlığının 09/02/2017 tarih …. karar sayılı ilamında ayrıntılı olarak belirtildiği üzere bölge müdürlüklerinin hukuki statüleri kapsamında yetkiye esas alınmaları ve şube olarak değerlendirilmeleri olanaklı bulunmadığından genel ve özel yetkili mahkemelerin hiçbirinde açılmamış olan iş bu davada davalı yanın süresinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile HMK 116/1-a ve 138 maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle, usulden reddine, davaya bakmakla yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunun tespitine,
2-Yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde tarafların mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.