Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2022/95 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/479 Esas – 2022/56
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/479 Esas
KARAR NO : 2022/56

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 29/07/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile Davalı … Belediye Başkanlığı EGO Genel Müdürlüğü arasında 20.03.2013 tarihinde akdedilen Elektronik Ücret Toplama, Araç İçi Yolcu Bilgilendirme, Kamera Ve Akıllık Durak Sistemi İşine Ait Sözleşmesi (“Sözleşme”)’nin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3. Maddesinde “Kurulum ve işletmeye ait tüm masrafları yüklenici tarafından karşılanmak üzere, Ankara Belediye Başkanlığı sınırlarında EGO Genel Müdürlüğünün hali hazırda çalışan ve çalışacak olan tüm toplu taşıma araçlarında otobüse, raylı sistemler, teleferik vb.) Elektronik Toplu Taşıma Elektronik Ücret Toplama (EÜTS), Akıllı Durak Sistemi, Akıllı Kart ve Araç İçi Bilgilendirme, güzergah ve araç takip sistemleri ve araç içini ve dışını görebilen kamera sistemlerin ve bu sistemde olması gereken teknik yeterlilik şartları ile sistemden beklenen işletme fonksiyonlarının kurulması ve işletilmesidir” denilmek suretiyle, toplu taşıma araçlarında kullanılacak Ücret Toplama, Akıllı Durak Sistemi, Akıllı Kart ve Araç İçi Bilgilendirme, güzergah ve araç takip sistemleri ve araç içini ve dışını görebilen kamera sistemlerinin işletilmesi 10 yıl süre ile Müvekkili Şirket tarafından yüklenildiğini, sözleşme şartları uyarınca Sözleşme konusu işin kurulumu ve işletme masrafları ve sistemin işletilmesi yükümlülüğünün müvekkili şirket tarafından karşılanacağını, buna karşılık EGO tarafından müvekkili şirkete kurulan sistem dahilinde toplanan ciro üzerinden KDV Dahil %2.17 oranında işletme komisyonu ödeneceğini, müvekkili şirketin, sözleşme kapsamında kurmak ve işletmekle yükümlü olduğu “Sistem”, Sözleşmenin 6. Maddesinde: “Sistem: Toplu Taşıma sistemlerinde (belediye otobüsü, özel halk otobüsü, hafif raylı sistem, metro, metrobüs, vb.) yolculuk bedellerinin toplanması amacıyla kurulan elektronik ücret toplama sistemleri ile araç içi bilgilendirme, sürücüler tarafından yapılacak araç içi anons, güzergah ve araç takip sistemleri ve araç içini ve dışını görebilen kamera ve akıllı durak sistemleri” , şeklinde tanımlandığını, “sözleşmenin Amacı” başlıklı 7. Maddesinde: “Toplu taşımacılık hizmetlerinde entegrasyon ve tam otomasyon sağlamak, bilet kullanan tüm toplu taşımacılık unsurlarını sözleşmede tanımlanan kart tiplerini kullanarak bir bilgi işlem sistemi kontrolü altında toplamak, toplu taşımacılıkta nakit para kullanımını tamamen ortadan kaldırarak, en az kişisel müdahale gerektirecek ve güvenliği en yüksek seviyede bir ücret toplama sistemini kullanmak…” şeklinde ifade edilmekle Elektronik Toplu Taşıma Elektronik Ücret Toplama (EÜTS) sisteminin kurulması ve işletmesi olduğunun belirlendiğini, Covid-19 salgını sebebiyle sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından elde edilen gelirin önemli ölçüde azalmış olduğundan, türk borçlar kanunu madde 138 çerçevesinde müvekkili şirket’in zararının karşılanabilmesi adına, taraflar arasındaki sözleşme süresinin asgari 1 yıl olmak üzere bilirkişilerce tespit edilecek süre nispetinde uzatılması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı EGO’dan sözleşme süresinin uzatılması talebinde bulunulduğunu, davalı EGO’nun müvekkili şirket’in taleplerini haksız ve hukuki mesnetten yoksun şekilde kabul etmediğini belirterek müvekkili şirket ile davalı kurum arasında akdedilen 20.03.2013 tarihli Elektronik Ücret Toplama Sözleşmesi (“Sözleşme”) süresinin Covid-19 Salgını sebebiyle Türk Borçlar Kanunu madde 138 çerçevesinde asgari 1 (Bir) yıl olmak üzere bilirkişilerce tespit edilecek süre nispetinde uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu sözleşmenin bir idari sözleşme olduğunu, Ego Genel Müdürlüğü Ankara il sınırları içerisinde Toplu Taşıma Hizmeti veren … Belediyesine bağlı bir Genel Müdürlük olduğunu, toplu taşıma kamu hizmetinin ücret toplam, Araç İçi Bilgilendirme Kamera ve akıllı durak sisteminin kurulumu ve işletilmesini 2886 sayılı kanuna dayalı olarak yaptığı ihale sonrası 10 yıl süreyle davacı E-Kent Geçiş Sistemleri ve Biletleme Teknolojileri A.Ş. ihale ettiğini, ihalenin ve ihale sonrası yapılan sözleşmenin konusu sözleşmenin 3. Maddesinde “kurulum ve işletmeye ait tüm masrafları yüklenici tarafından karşılanmak üzere, … Belediyesi Başkanlığı sınırlarında Ego Genel Müdürlüğünün hali hazırda çalışan ve çalışacak olan tüm toplu taşıma araçlarında (otobüs, raylı sistemler, teleferik v.b.) Toplu Taşıma Elektronik Ücret Toplama, Akıllı Durak Sistemi, Akıllı Kart ve Araç İçi Bilgilendirme, güzergah ve araç takip sistemleri ve araç içini ve dışını görebilen kamera sistemlerinin ve bu sistemde olması gereken teknik yeterlilik şartları ile Sistemde beklenen işletme fonksiyonlarının kurulması ve işletilmesidir.” diye belirtildiğini, gerek ihale şartnamesinde gerekse sözleşmenin işin yürütmesi ile ilgili tüm maddelerinde davacının işi idarenin kontrol ve gözetiminde idarece belirlenen kural ve şartlarla yürüteceği belirtildiğini, idarenin Davacı E-Kent ile Müvekkil Kuruluş arasından imzalanan sözleşmenin 3. Maddesinde “Kurulum ve İşletmeye ait tüm masraflar yüklenici tarafından karşılanmak üzere, … Belediyesi Başkanlığı sınırlarında EGO Genel Müdürlüğünün hali hazırda çalışan ve çalışacak olan tüm toplu taşıma araçlarında Toplu Taşıma Elektronik Ücret Toplama, Akıllı Durak Sistemi, Akıllı Kart ve Araç İçi Bilgilendirme, güzergah ve araç takip sistemleri ve araç içini ve dışını görebilen kamera sistemlerinin ve bu sistemde olması gereken teknik yeterlilik şartları ile sistemden beklenen işletme fonksiyonlarının kurulması ve işletilmesidir.” denilerek sözleşmenin konusunun açık olarak ortaya konduğunu, buna göre, E-Kent 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında yapılan ihale ile sözleşmede belirtilen unsurların kurulması ile bu kurulumla beraber 10 sene boyunca işletme hakkını aldığını, yine sözleşmenin işin telimi ve işletme süresi başlıklı maddesinde; ” ihale konusu işin süresi, sözleşmenin yapılmasından itibaren 10(on) yıldır. Yüklenici işe başlamadan önce, sistemin bütün fonksiyonlarını gösteren uygulamasını idareye gösterecek ve iş programının idarece kabul edilmesinden sonra sistemin kuruluş aşamasını gerçekleştirecektir. İşyeri teslim tarihinden itibaren yüklenici en fazla 9 (dokuz) ay içerisinde sözleşmede belirtilen yükümlülükleri tam olarak yerine getirerek sistemi işletmeye açacaktır. Sistemden alınan bilgiler güvenli bir şekilde toplanacak, değerlendirilecek, veri tabanına kaydedilecek, gerekli olacak “raporlar, belgeler düzenlenecektir. Bunun sağlanması için yapılacak tüm giderler yükleniciye ait olacaktır.” hükmüne yer verildiğini, dolayısıyla davacı sözleşme konusu işe ait kurulumu 2013-2014 yıllarında tamamlamış ve işletme ve bakım yönünden sözleşme hükümlerinin uygulanmaya başlandığını, bu kapsamda bakıldığında davacının söz konusu aletlerin kurulumunu gerçekleştirdiğini ve hali hazırda sistemi işletmeye devam etmekte olduğunu, davacının Covid-19 salgınını gerekçe göstererek haksız bir şekilde sözleşmenin süresinin uzatılmasını talep etmekte olduğunu bu talebin hukuka aykırı ve yersiz olduğunu, davacının basiretli tacir olarak Ülkemizde ve Dünya genelinde meydana gelebilecek olumsuzlukları göz önünde bulundurarak sözleşme akdetmesi gerektiğini, talebinin kötü niyetli olduğunu belirterek öncelikle usul yönünden aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava taraflar arasında 20/03/2013 tarihinde imzalanan Elektronik Ücret Toplama, Araş içi yolcu bilgilendirme, kamera ve akıllı durak işine ait sözleşme süresinin Türk Borçlar Kanunu’nun 138. Maddesi uyarınca asgari bir yıl uzatılması talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu usullerince sözleşme akdedilmiş ve davacı ihaleye konu edimi ifaya başlamıştır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve davacının edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirip getirmediği konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık 2020 yılı mart ayında ortaya çıkan ve tüm Dünya’yı etkisi altına alan Covit-19 pandemisi nedeniyle uygulanan tedbirler sonucunda davacının beklenen gelirinde meydana gelen azalma sebebiyle uğradığı zararların azaltılması amacıyla sözleşme süresinin uzatılması noktasında toplanmaktadır.
Davalı EGO Genel Müdürlüğü kamu kurumu niteliğindedir ve taraflar arasında imzalanan sözleşme nedeniyle ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda Adli Yargı’nın görevli olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayın incelenmesinde davacı sözleşme dışı nedenlerle ihale sürecinin başında idarece belirlenen “işin süresinin” uzatılmasını talep etmektedir. Salgın nedeniyle sosyal ve ekonomik hayata ilişkin bazı tedbirler alınmasına yönelik 01/04/2020 tarih 2020/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamu ihaleleri sonucu imzalanan sözleşmelerde süre uzatımı veya feshine ilişkin idarelere başvuru yapılması ve idarenin değerlendirilmesi sonucunda karar verilmesi düzenlenmiştir. Davacı da bu genelge kapsamında davalıya başvuruda bulunmuş ve davalı idarece talep reddedilmiştir. Davacı eldeki dava ile her ne kadar TBK 138 kapsamında süre uzatımı talep etmişse de yargılama sonucu verilecek hüküm Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile belli usullerle kullanılmak üzere idareye tanınan süre uzatma yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı denetimini de içerecektir. İdari işlemlerin hukuka uygunluk denetimini yapma ve iptaline karar verme görevi idari yargı yerlerinde olduğundan davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yargı yolu caiz olmaması nedeniyle HMK’nın 114/1-b ve 115.maddeleri gereğince reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08-TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanmadan hüküm verildiğinden takdir olunan 2.550,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/01/2022