Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2021/807 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/320 Esas – 2021/807
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/320 Esas
KARAR NO : 2021/807

DAVA : Kefalet akdi ve gayrimenkul ipoteğinin geçersiz olduğunun tespiti ve ipoteğin kaldırılması
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kefalet akdi ve gayrimenkul ipoteğinin geçersiz olduğunun tespiti ve ipoteğin kaldırılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkilinin eşi olduğunu, davalı …’ın, dava dışı … Yapı İnş. Enerji Turz. Ve Tic. Ltd. Şti ‘nin borçlarından dolayı 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek ile 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek ile … numaralı bağımsız bölümler üzerine diğer davalı lehine ipotek senedi düzenleyerek kefil olduğunu, daha sonra icra takibine başlandığını, anılan sözleşmede müvekkilinin yazılı rızasının olmadığını, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, 6100 Sayılı HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince Ankara Gayrımenkul Satış İcra Dairesi … E sayılı takibin durdurulması hakkında davanın sonuçlanmasına kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve 6098 sayılı TBK md. 584/1 mad. 603 uyarınca davalı yanlarca gerçekleştirilen 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek ile 11/06/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ipoteklerin kaldırılması ve kefaletin geçersizliğine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Faktoring A.Ş.’nin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu bu sebeple dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi diğer davalı … ile müvekkili arasında kefalet sözleşmesi yapılmadığını, rehin sözleşmesi yapıldığını, rehin sözleşmesine konu taşınmazların aile konutu olmadığını, davacı tarafından da bu konuda bir açıklama yapılmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Müvekkili adına kefalet işleminin gerçekleştirilmediğini, kefalet sözleşmesi için davacı eşinin rızasının gerektiğine dair bir bilginin olmadığını, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, diğer davalı … Faktoring tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından müşterek ve müteselsil kefil oluyorum ibaresinin yazılmadığını, borcun muaccel olmadığını, dava konusu ipotek işlemi sebebiyle müvekkilinin mağdur durumda olduğunu, diğer davalı tarafından şartlar gerçekleşmeden takip başlatıldığını bildirmekle davanın reddine yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 26/11/2020 tarihli 2020/543 Esas, 2020/646 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildi, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi 22 HD’nin 2021/162 Esas 2021/652 Karar 19/04/2021 tarihli kaldırma ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, dosya mahkememizin 2021/320 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilince 500.000,00 TL değer üzerinden harç ikmali 29/09/2021 tarihinde yapılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi 22 HD’nin 2021/162 Esas 2021/652 Karar 19/04/2021 tarihli kaldırma ilamında harcın tamamlanması halinde ipotek bedelinin 500.000,00 TL olduğu gözetildiğinde, davaya heyetçe bakılması yönünde görüş bildirilmiş ise de 5235 sayılı kanunun 5/3. Fıkrası gereği dava değeri 500.000,00 TL Türk Parası üzerinde olan dava ve işlerde heyetin görevli olduğu belirlenmiş olup, 500.000,00 TL’lik davaya tek hakimce bakılması yasa gereği olduğundan davaya tek hakimce devam edilmiştir.
Davanın konusu; Davalı Eş … dava dışı … Yapı Şirketinin borçlarından dolayı kurduğu iki adet gayrimenkul ipoteğinin eş rızası alınmamasına dayalı olarak kaldırılmasının gerekip gerekmediği ve yine aynı şekilde kefaletinin geçersiz olup olmadığının tespitinden ibarettir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanmış, davalı Eş …’ın imzaladığı 03/06/2019 tarihli protokol, 2 adet taşınmaz üzerindeki ipotek senetleri dosyaya kazandırılmıştır.
Herşeyden önce mahkememizin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/6196 Esas 2021/4704 sayılı ilamına konu kararda dava ticaret mahkemesinde görülmüş, esastan verilen kararın onanmasına hükmedilmek suretiyle ticaret mahkemesinin görevli olduğu zımmen kabul edilmiştir, davalı Eş … 03/06/2019 tarihli protokol ile dava dışı … Yapı LTD. ŞTİ. İle diğer davalı … Faktoring A.Ş. Arasındaki borca kefil olmuş ayrıca dava konusu ipotekleri vermiştir, mahkememizin görevi belirlenirken protokolün tarafı olan davalı … Sigorta A.Ş. İle dava dışı şirketin tacir oldukları, davalı …’ın ticari nitelikteki işe müteselsil kefil olması gözetildiğinde mahkemenin görevi belirlenirken temel ilişkinin esas alınması gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacının taleplerinden bir tanesi eş rızası alınmadığı için kefalet akdinin geçersizliğinin tespitidir. 03/06/2019 tarihli protokolün 3. Maddesinde davalı eşin gayrimenkullerini ipotek vereceği ve ipotek miktarınca kefil olacağı kararlaştırılmıştır. Kefalet yönünden eşin rızası gerekmekle birlikte bu talep bir tespit davası niteliğinde olduğundan, davacı ya da kefil eşten kefalet akdine dayalı olarak dava tarihine kadar herhangi bir talepte bulunulmadığından, kefalet sözleşmesinin dayanağı herhangi bir işlem yapılmadığından, tespit davasında korunmaya değer güncel bir menfaatin bulunması özel hukuki yararın varlığını gerektiğinden davacının bu yöndeki talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/6196 Esas 2021/4704 sayılı ilamında benimsendiği üzere ipotek ile verilen teminatın kişisel değil ayni bir teminat olduğu, TBK 603. Maddenin kişisel güvence verilmesine ilişkin sözleşmeler açısında uygulanabileceği, ipotek tesisinde eş rızası alınması gerekmediği, bu nedenle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinde reddi gerektiği değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, kefalet akdinin geçersiz olduğunun tespiti yönündeki talebinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Davacının ipotek akitlerinin geçersiz olduğu ve kaldırılması yönündeki talebinin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç peşin alınan ve sonradan tamamlatılan harç tutarı 8.628,35 TL’den mahsubu ile bakiye 8.569,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan AAÜT 13. Maddeye göre takdir olunan 42.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı …, … Faktoring vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021