Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2022/680 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/352 Esas – 2022/685
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/352 Esas
KARAR NO : 2022/685

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
YAZIM TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …, 24.09.2020 günü Ankara ili Merkez’de … plakalı aracı ile seyir halinde iken davalı …’un sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. sigortalısı olan … plakalı aracın çarpması sonucu meydaza gelen kazada aracında hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkilinin aracının hasara uğradığını, hasar gören parçalarının değiştirilmesi ve tamir işlemleri sebebiyle uzun süre serviste kaldığını ve bu süre boyunca kullanılamadığını, olayda müvekkilinin herhangi bir kastı veya kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin, hasara uğrayan 2016 model …. aracının, kaza tarihine kadar tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırıldığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süre içerisinde aracın değişen herhangi bir parçası bulunmadığı gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle araçta şimdilik 100,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, bilirkişi tarafından aracın gerçek değer kaybı tespit edildiğinde davanın ıslah edilip gerçek maddi zararını talep edeceğini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini, Davacı tarafın; “değer kaybı” talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için “Bilirkişi” incelemesi yaptırılmasını ve alınacak raporun tarafımıza tebliğ ettirilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın davacıya ait araç ile davalıya ait aracın 24/09/2020 günü karıştıkları karşılıklı trafik kazası neticesinde davacı aracında değer kaybı olup olmadığı, varsa hasar miktarının tespiti ve tarafların kusur oranının belirlenmesi ile davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşıldı.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin hasar dosyası ve poliçe ile aracın tamirine ilişkin evrak ve faturalar celp edilmiş, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak dava konusu … plaka sayılı araca ait hasar kayıtları istenilmiştir. Delillerin toplanmasından sonra dosya kusur ve değer kaybı hesabı yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmış taraf itirazları ve mahkememizin 14.12.2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararında belirtildiği üzere taraflardan hangisinin ışık ihlali yaptığının, araçların kaza sonrası hasar durumu, var ise maddi deliller ile tespit edilip edilemeyeceğinin açıklar rapor verilmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 24.12.2021 tarihli ek raporda kusur yönünden ikili değerlendirme yapılmış; sürücü …’ın ifadesi ile arabuluculuk tutanağında davalı … Sigorta vekilince değer kaybına ilişkin ödeme yapıldığını belirtildiğinden kusuru kabul ettiği düşünülerek sürücü …’un %100 kusurlu olduğu belirtmiş, eğer mahkemece bu görüş kabul görmez ise kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2006/4-678 K, 2006/667 T. 18.10.2006 gereğince her iki araç sürücüsü de ışığa dikkat etmeden kavşağa dikkatsiz tedbirsiz, hızlı bir şekilde girmeleri nedeni ile olayda %50, %50 eşit derecede kusurlu olacağı şeklinde değerlendirme yapılmıştır. Mahkememizce kolluk tarafından tutulan kaza tutanağı, oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde, kazaya karışan araç sürücülerinin eşit kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Değer kaybı yönünden bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede davacı tarafa ait araçta 7.500,00 TL değer kaybı oluştuğu belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça yargılama sırasında ıslah dilekçesi ile hasar miktarına ilişkin talepte bulunulmuşsa da bu talebin dava dilekçesinde yer almadığı yalnızca dava dilekçesinde değer kaybı istemine ilişkin tazmin talebinde bulunulduğu, dava konusu ve dava dilekçesinde yer almayan bir hususa dair ıslah talebinde bulunulamayacağından hasar tazminatına ilişkin ıslah talebinin reddine karar verilmiştir. Bu husus dikkate alınarak 4.650,00 TL talep edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacıya ait …. plakalı araçta alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere 7.500,00 TL değer kaybı meydana geldiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı ve dairenin yerleşmiş içtihatları dikkate alınmak suretiyle kazaya karışan her iki taraf sürücünün de %50 – %50 olmak üzere eşit kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Kusur durumuna göre davacının talep edebileceği değer kaybı miktarının 3.750,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 30.10.2020 tarihinde 2.850,00 TL ödeme yapıldığı dikkate alınarak bu bedelin mahsubu ile kalan 900,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
900,00 TL değer kaybının davalı …’dan kaza tarihi olan 24/09/2020 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden ise temerrüt 23/10/2020 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 716,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 775,30 TL harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 694,6‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 1.069,20 TL’sinin davacıdan; 250,80 TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 177,70 TL tebligat ücreti, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, toplamı 1.177,70 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 233,77 TL’si ve 80,70 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 900,00 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş. yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022