Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2022/540 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/276 Esas – 2022/540
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/276 Esas
KARAR NO : 2022/540

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
YAZIM TARİHİ : 16/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, S.S. … Konut Yapı Kooperatifine 2005-2006 yılında başvuru yaptığını, başvurunun kooperatifçe ortaklık için uygun görülmesi üzerine davalı Kooperatif yönetim kurulu tarafından usulüne uygun şekilde ortaklığa(üyeliğe) kabul kararı verilmesi ile üyeliğinin gerçekleştiğini, müvekkilinin, davalı kooperatifin ortaklar tarafından ödenmesi kararlaştırılan ve belirlenen peşin miktar ortaklık giriş ücreti ile aidatları muntazaman ödediğini, belirlenen ödemeleri 2010 yılına kadar devamlı suretle gerçekleştirerek yaklaşık 20.000,00 TL davalıya ödemede bulunduğunu, müvekkilinin, kooperatif ortağı olarak üyelik aidat ve diğerlerini yerine getirirken; davalı kooperatifin önceki genel kurul toplantılarına ortak(üye) sıfatıyla müvekkilini çağrılırken 2009 yılı ve sonrası kooperatif genel kurul toplantılarına sebep gösterilmeksizin davet edilmemiş olduğunu, müvekkilinin ve diğer bir kısım kooperatif ortaklarının kendi gayretleriyle davalı kooperatif yönetimine ulaşması sonucu kendilerine 2010 yılının son ayından sonra aidat alınmayacağını, TOKİ ile anlaşma sağlanarak kredi ile kooperatif konut inşaatının bitirileceğini, daha sonra üyelerin bu kredilerden kendi hesabına düşen kısmı ödeyeceklerinin bildirildiğini, davalı kooperatifin 27.06.2010 ve 30.06.2011 – tarihlerinde yapıldığı belirtilen kooperatif genel kurul toplantılarının da usul ve yasaya uygun gerçekleştirilmediğini, toplantılara bakanlık temsilcilerinin katılmadığını, tüm kooperatif ortaklarının(üyelerinin) davet edilmediğini, Kooperatifle ilgili bir gelişme olmaması ve kendisinin herhangi bir kooperatif toplantısına çağrılmaması üzerine müvekkilinin, yaptığı araştırmalar sonucu kooperatif ortaklığından (üyeliğinden) usulsüz olarak çıkarılma girişimleri olduğunu haricen öğrendiğini, zira kendisine kooperatif ortaklığından(üyeliğinden) çıkarmaya ilişkin herhangi bir kooperatif yetkili organı kararının tebliğ edilmemiş olduğunu, Kooperatifte yaşanan usulsüzlüklerle ilgili olarak müvekkilinin ve diğer bazı ortaklar tarafından S.S. … Konut Yapı Kooperatifi yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … sayılı soruşturma sonucu … Esas … İddianame sayısı ile kooperatif yöneticilerine yönelik olarak ceza davası açıldığını, Ankara …Ağır Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dosya üzerinden davada alınan bilirkişi heyet raporunda; müvekkilinin de aralarında olduğu bir kısım kooperatif üyelerinin kooperatif ortaklıklarının sona erdirildiğini, ancak aidat ödememe nedeniyle üyelikten çıkarma için yasanın aradığı biçimde bir usulün uygulanmadığını, ikinci bir ihtar ve istemin bulunmadığını, Kooperatifler Kanununun 16, 17, 27. maddeleri kapsamında üyelikten çıkarma veya üyeliğin düşmesi ile sonuçlanabilecek usul işlemlerinin tam olarak yapılmaması nedeniyle ilgililerin zararına olacak biçimde işlem tesis edildiğini, çıkarma işlemine tabi tutulduğu iddia edilen üyelerin kooperatife gerçekleştirdikleri ödemelerin miktarı da belirtilmek suretiyle kooperatif tarafından bu üyelere herhangi bir ödeme iadesinin gerçekleştirilmediğini, kooperatif kayıtlarında bu üyelerin halen alacaklı göründüklerinin belirtildiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda kooperatifle ortaklık ilişkilerini düzenleyen hükümlerin bulunduğunu, ortaklığa kabul ve çıkarma işlemlerinin bu kanun hükümlerine göre gerçekleştirilmiş olmasının gerektiğini, S.S. … Konut Yapı Kooperatifi 15.11.2019 da isim değişikliği yoluna giderek …. sicil numaralı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi isminin olduğu, ana sözleşmesine, usul ve yasaya aykırı biçimde kendisi kooperatif genel kurullarına çağrılmamakta ve ortaklıktan doğan haklarını kullanması engellenmekte olduğundan ciddi mağduriyetler yaşadığını, müvekkilinin ortak olarak kooperatife yönelik herhangi bir aidat borcu veya ortaklıktan kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı, var ise ödeme yapabilmesi için bakiye borç miktarının tespiti ile bildirilmesi için davalıya yapılan yazılı başvuruya yönetim tarafından elimizdeki kayıtlara göre üyelik kaydına ilişkin bilgi belge bulunmadığını, kooperatif defterlerinin incelenmek üzere Ankara 8. ACM … Esas sayılı dosyasına gönderildiği şeklinde cevap verildiğini davalı taraf yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi yazılı talebimize karşılık elindeki kayıtlara göre ortaklık(üyelik) hakkına ilişkin bir kayıt bulunmadığı yönünde cevap verdiğini ve müvekkilin ortaklık(üyelik) haklarını kullanmasına engel olarak muaraza çıkardığını, davacı müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğu, peşin ve dönemsel belirlenen aidatları ödeyerek yükümlülüklerini yerine getirdiği sabit iken, davalı kooperatifin teslim süresi sona erdiği halde yukarıda belirtilen arsa üzerinde inşa edilip bitirilmesi ve teslim edilmesi gereken binayı bitirip teslim etmediği gibi kooperatif üyesi müvekkilinin bilgisi ve rızası olmadan üyeliğinin sonlandırılması girişimlerinde bulunduğunu, dayanak gösterilen davalı kooperatif yönetim kurulu kararlarının müvekkile usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gibi
27.06.2010 ve 30.06.2011 tarihli ve sonraki kooperatif genel kurul toplantılarına müvekkilin
çağrılmadığı, bu toplantı ve alınan kararların usul ve yasaya uygun gerçekleştirilmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; taraflar arasında ortaklık(üyelik) konusunda oluşan muarazanın giderilmesine, davacı müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı(üyesi) olduğunun tespitine, varsa kooperatif ortaklığından kaynaklanan borcunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi Vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatif kayıtlarında davacının müvekkili kooperatifin üyesi olduğuna dair bir belge bulunmadığını, S.S … Konut Yapı Kooperatifinin unvan değişikliğine gidilerek unvanının S.S. … Konut Kooperatifi olarak değiştiğini, müvekkil S.S. … Konut Kooperatifi yönetim kurulu üyeleri olan “….”‘ın 2017 yılında kooperatif üyeliğini devraldığını, üyelik haklarını devraldıkları kişilere karşı da mali yükümlülüklerini de yerine getirdiklerini, müvekkili kooperatifin yönetimi devraldığında kooperatif üyeleri içinde davacının isminin yer almadığını, davacının dava dilekçesi eklerinde dosyaya sunduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma, … İddianame numaralı iddianamesi, Ankara 8.Ağır Ceza Mahkemesi … E., 2018/39459 K. Sayılı kararı ve bu dosyada yapılan bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının da isminin yer aldığı şikayetçilerin 14.12.2017 havale tarihli dilekçe ile “…” dan şikayetçi olduklarını, şikayet dilekçesinde 2011’den sonra kooperatif üyeliklerinin sona erdirildiğini öğrendikleri ifade edilmesine rağmen üyeliliğin sona erdirilmesi işleminin iptali davası açmamış olduklarını, …. yevmiye numaralı üyelik ihraç işleminden ve yine 2012 yılı genel kurulda da çıkarılan üyelerin ödemelerinin iadesinden söz edildiğini, davacının ihracına ilişkin işlem yapıldığını, kendisinin de bu durumdan haberdar olduğunun bu belgelerin incelenmesinden anlaşılmakta olup, ihraç işleminin iptaline yönelik bir dava veya karardan davacı tarafından söz edilmediğini, ayrıca üyelikten çıkarılma işlemi hakkında iptal yoluna başvurmamış olan davacının 5 yıllık süresi içinde ödediği bedelin iadesi yoluna da bir başvuruda bulunmadığının anlaşıldığını, Kooperatife ait 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 mali yıllarına ait genel kurul tutanak fotokopileri ve ekindeki hazirun cetvelleri incelendiğinde davacının isminin yer almadığını, bir kooperatife üye olan kişinin yıllarca bu kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi, kooperatif ile iletişim kurmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının yıllar boyunca genel kurullarına katılmamış olduğu halde çağırmadılar diye Kooperatifi kusurlandırmaya çalışmasının kabul edilebilir olmadığını, tüm genel kurul kararlarının halen geçerli olduğunu, davacının, kooperatif genel kurul kararlarının iptali yolunda bir davasının bulunmadığını savunarak kooperatif üyesi olmayan davacının davasının zamanaşımı, usul ve esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin ve varsa kooperatif üyeliğinden kaynaklanan borcun tespiti istemine ilişkindir.
Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyası Uyap üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi raporunda özetle; kooperatifin 2009 yılında yapılmış genel kurul hazırun listesinde adı yer alan davacı
üyenin, sonraki dönem genel kurul hazırun listelerinde adının yer almadığı, davacının çıkarılmasına dayanak gösterilen Kooperatif Yönetim Kurulu Karar
Defterindeki 20.05.2013 tarih ve 5 sayılı kararın, davacı üyenin çıkarıldığını gösterir açık
anlaşılır bir karar olmadığı, davacı üyeye yazıldığı belirtilmiş borç ihtarlarının tebliğine ilişkin tespitlerde
bulunulamadığı, aidatlarını ödememesi nedeniyle ortaklıktan çıkarmaya ilişkin kooperatifler Kanunu ve
ana sözleşmenin 14/2. maddesindeki ihtar işlemlerinin yerine getirildiğine ilişkin belgelerin görülemediği, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere davacı …’ın kooperatif üyesi olduğuna karar verilmesi halinde; üyelerin aidat ödedikleri 31.10.2017 tarihi itibariyle (bu tarih
sonrası aidat alınmamış) davacının kooperatife ödemesi gereken aidat tutarının 34.100,00 TL
olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilince müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun ve varsa borçlarının tespiti talebiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle tanzim edilen bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, davacının Kooperatif Yönetim Kurulu karar defterinin 04/12/2006 tarih ve 55 sayılı kararın 13. maddesinde …’in yerine 37 nolu üye olarak davacının üyelik kaydının yapılmasına karar verildiği, 05/05/2009 tarih ve 100 sayılı kararın 2 nolu maddesinde ..’un kendi üyelik haklarından ayrılarak birikmiş aidatının … ve davacının aidat borcuna sayılmasına karar verildiği, 27/06/2010, 30/06/2011 ve 30/06/2012 tarihinde yapılan genel kurul hazırun listesinde davacının adının yer almadığı, Yönetim Kurul Kurulu Karar Defterinin 30/05/2012 tarih ve 124 sayılı kararında adları yazılmış davacının da aralarında bulunduğu 35 kişinin 30/06/2011 tarihinde yapılan genel kurul kararı aidatlarını üst üste üç aydan fazla kooperatif üyelik aidatlarını bir yıldan fazla süredir yatırmayanların üyeliklerinin dondurulmasına karar verildiğinin belirtildiği, davacıya hitaben yazılan 24.07.2008 tarihli yazıda 22.06.2008 tarihinde yapılmış genel kurulda aidatla ilgili
alınmış kararların, 02.02.2009 tarihli yazıda Kooperatife toplam 1.620,00 TL borcu olduğunun bildirildiği ve 10 gün içinde kooperatifin banka hesabına yatırılması istendiği, aksi takdirde
kooperatifler Kanunun 16. ve ana sözleşmenin 14/2 ci maddesi hükümlerine göre istemeyerek
de olsa ortaklıktan çıkarılacağınızı 1. ihtar olarak bildiririz denildiği, 21/05/2013 tarihli yazı ile de 20/05/2013 tarih ve 5 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile üyeliğin iptal edildiğinin belirtildiği, davacı vekilince davacının üyelikten çıkarılmasıyla ilgili olarak yapılmış bir tebligatın bulunmadığının ileri sürüldüğü, davacının çıkarılmasına dayanak gösterilen Kooperatif Yönetim Kurulu Karar Defterindeki 20/05/2013 tarih ve 5 sayılı kararın davacının üyelikten çıkarıldığını gösterir açık bir karar olmadığı gibi, dosya kapsamında davacı üyeye yazıldığı belirtilen borç ihtarlarının tebliğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı anlaşılmaktadır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 16.maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı
gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça
gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir.
Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim
kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de
yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen
karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir.
Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile
tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun
çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara
karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen
çıkarılma kararları kesinleşir.” düzenlemesi getirilmiş olup; Kooperatif Ana Sözleşmesinin 14. maddesinde ise “Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine,
yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu
yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci
ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler.”
(..)

Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine
kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde
notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde
iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel
kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile
yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı
aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı
iptal davası hakkı saklıdır.” olarak belirtilmiştir.
Belirtilen Yasa ve ana sözleşme hükümleri ile yerleşik yargı kararları gereği kooperatif ortağı hakkında alınan ihraç kararının usul ve yasala uygun olması için ihtarlarda belirtilen borcun gerçek borcu yansıtması, ihtar edilen borç ile gerçek borç arasında fahiş bir farkın bulunmaması, ortağa tebliğ edilen her iki ihtarda da belirtilen borcun miktarının aynı olması, farklı ise bunun ihtarda açıklanması, ortağın borç miktarında temerrüde düşmesi, her iki ihtarda da ortağın ödemesi gereken tutarın ana para ve varsa faiz olarak açıkça gösterilmesi, ayrıca hangi aylara ve ait olduğunun gösterilmesi, birinci ihtardan sonra ödeme yapılmış olması halinde bu durumun ikinci ihtarda gösterilmiş olması, sürelerin bildirilmiş olması, sonunda ihraç edileceğine ilişkin uyarının bulunması, ihtarların ve ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmiş olması gerekmektedir.
Somut olayın değerlendirilmesinde; davacı hakkında açıklanan Yasa ve ana sözleşmeye uygun alınmış bir ihraç kararı ve davacı yana tebliğ edilmiş her hangi bir ihraç kararı bulunmadığı, dolayısıyla davacının kooperatif üyeliğinin halen devam ettiği anlaşılmakla davacının davalı kooperatif ortağı olduğunun tespiti isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan kooperatif ortağı olan davacının ortaklığı devam ettiği sürece genel kurul toplantılarında alınan kararlar gereği aidat ödeme yükümlülüğü devam etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile; davalı kooperatifin genel kurul toplantılarında aidatlara ilişkin alınan kararlar çerçevesinde hesaplama yapıldığı, buna göre kooperatif üyelerinin aidat ödedikleri 31/10/2017 tarihine kadarki dönemde davacının aidat borcu toplamının 34.100,00 TL olduğu, davalı kooperatifin 2017 yılı sonundaki Genel Kurullarında aidat ödemesi kararları alınmadığı, Genel Kurullarda borcunu ödemeyen üyeler için gecikme faizi öngörülmekte beraber kooperatif üyelerine gecikme faizi uygulanmadığı, kooperatiflerde üyeler arasında eşitlik kuralı geçerli olduğundan davacı borcu için de gecikme faizi uygulanamayacağı kabul edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, davacının davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi (Eski Unvanı: S.S. … Konut Yapı Kooperatifi) ortağı olduğunun ve ortaklıktan kaynaklanan borcunun 34.100,00 TL olduğunun tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine,

2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,

3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,60 TL posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.032,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatırana adesine,

Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/09/2022