Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2021/478 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/263 Esas
KARAR NO : 2021/478

DAVA :Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
YAZIM TARİHİ : 25/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği Adıyaman ili Çelikhan İlçesi hudutları içerisinde maden sahası dahilinde bulunan 4 adet maden ruhsatının devir edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, yapılan anlaşma gereği masrafların davalı tarafından yapılacağını, davalının yaşadığı maddi sıkıntılardan dolayı müvekkilinden yardım istediğini, müvekkilinin işin gecikmemesi adına davalıya banka havalesi ile 100.384,00 TL havale yapıldığını, yapılan havalenin müvekkilinin şahsi hesabından davalının şahsi hesabına yapıldığını, ancak sözleşme edimlerinin geç yerine gelmesinden kaynaklı müvekkilinin 800.000,00 TL civarında zararının bulunduğunu, ödemelerin zamanında olmaması nedeniyle, … Müdürlüğünün … Esas Sayılı Takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde davalının yasal itiraz süresini kaçırarak dosya borcunu ödeme suretiyle kapattığını, daha sonra Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas sayılı dosyası ile bu kez hakkında başlatılan icra takibinde ödemek zorunda kaldığı bedelin kendisine ödenmesi için istirdat davası açtığını ve yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiğini, … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası … Madencilik Turizm Nak. İnş. Ltd. Şti. adına açılmış olup takip dosyasına dayanak teşkil ettirilen ve davalı-borçluya yapılan tüm ödemelerdeki banka dekontlarının müvekkili adına olması nedeniyle müvekkili tarafından davalıya yapılan havaleler nedeniyle ödenmesi gereken bedellerin ödenmemiş olması nedeniyle davalı hakkında … Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyası başlatıldığını, icra takibine yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, takibin devamı için işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek, … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı yanca yapılan itirazın kaldırılmasını ve takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve yargılama vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan takibin hukuka aykırı olması nedeniyle itiraz edildiğini, davacının şahsi hesaplar arasından yapıldığı iddia edilerek Asliye Ticaret Mahkemesine husumet yöneltildiğini, böyle bir alacağın olması halinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, borcun zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirkete ait ticari defterlerde böyle bir borcun bulunmadığını, şirkete ait ödemenin şahsi hesaplardan yapılmasının tacirin basiretli iş adamı gibi davranma hükümlerine ters düştüğünü belirterek davanın reddi ile dava konusu alacağın icra dosyasından ve takibe konu belgeden müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitini, davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, davalı şirkete borç olarak verilen tutarın ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde
Davacı vekilince, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davalının üzerine düşen masraf bedellerini ödemediği için kendisinden yardım istediği, şahsi hesabından davalıya bu nedenle ödeme yaptığı ileri sürülerek ödenen bedellerin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş olup, davacının dosya kapsamına göre tacir sıfatının bulunmadığı, davacı ile davalı arasındaki akti ilişkinin Ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşmelerden olmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın konusu ve tarafların sıfatına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın, tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır