Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2022/135 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/257 Esas
KARAR NO : 2022/135

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı arasında 6 ay süreli yemek temini hizmetinin alımı hususunda anlaşıldığını ancak yazılı sözleşmeye davacı müvokkile bilgi verilmeden sözleşmenin 37/72/2019 tarihine kadar geçerli olduğunun yazılı olduğu hususunun sözleşmenin imzalanmasından sonra fark edildiğini, 6 ayın tamamlanmasından sonra da davalının mağduriyetine sebep vermemek için yemek teminine devam edildiğini, davalı şirketc başka bir firmayla anlaşması gerektiğinin bildirildiğini, mal ve hizmet tedarikine ilişkin fatura tutarlarının ödenmesi hususunda sözlü ihtarlara tağmen kısmi ödemeler yapıldığını, düzenli ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalımın temerrüde düştüğünü, davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle malzeme temini yapılamadığını, bu nedenle mal ve hizmet temininin devamının mümkün olamadığını, bu bususlara ilişkin. davalmm ….yevmiye numaralı ihtarnamesine verilen, …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun alacağı sürüncemede bırakmak ve iyi niyet kurallarına aykırt. haksız itirazıyla takibin durduğunu, davalı/borçlurun arabuluculuk toplantılarına katılmadığını, davanın kabulünü, davalmın takibe haksız ilirazınm ve arabuluculuk başvurusunun olumsuz sonuçlardığı hususunun göz önünde bulundurularak mal kaçırmaya yönelik davranışlara girişeceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle davalının mal, hak ve alacakları fizerine ihtiyati haciz konulmasını, mahkemece bu telebin kabul görmemesi halinde dava sonuçlanıncaya kedar davalı adına kayıtlı mal ve haklar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, asıt alacak tutarına temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini, takibin devaman, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalının arabuluculuk toplantısına katılmamış olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet deretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 14 sayfadan oluşan 30/05/2018 tarihli yemek yapım işi sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmede müvekkilinin işveren davalı karşı davacının ise alt yüklenici olduğunu, birçok şantive ve iş verinden yemeklerin lezzeti, hijyeni, eksik yemek getirilmesi gibi konularda ihtar çekilmesi ve şikayetlerde bulunulması üzerine ….yevmiye numaralı ihtamamesi ile söz konusu olumsuzlukların giderilmesi, aksi halde sözleşmenin …maddesine göre haklı fesih nedenlerinin oluşacağı hususunda davacı/karşı davalının uyarıldığını, ihtara riayet edilmemesi üzerine ve davacı/karşı davalı tarafından para olmadığı nedeniyle yemek yapılamadığının söylenmesi üzerine …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin …maddesine göre haklı nedenle fesih hakkının kullanıldığı ve sözleşmenin feshedildiği hususunun davacı/karşı davalıya bildirildiğini, davacı/karşı davalı tarafin …mumaralı cevabi ihtarnamesi ile sözlü muttabakat ile 6 ay süreli yemek temini hususunda anlaşıldığını bilgileri olmadan sözleşmeye 31/12/2019 tarihinin yazıldığını, mağduriyete sebebiyet vermemek adına yemek teminine devam edildiğini, 01/01/2019 itibariyle birim yemek fiyatının güncellendiğini, faturaların ödenmediğini, ödeme yapılmaması nedeniyle temerride düşüldüğünü, borç miktarının 106.318.90TL olduğu ve ödenmesi istenildiği, ardından davacı/karşı davalı tarafından düzenlenen davalı aleyhine 23/05/2019 tarihinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün…. E. sayılı doşyası ile cari hesap alacağının mahsubu ile bakiye cezai şart alacağı hakımından icra takibi yapıldığını, itiraz sonucu takibin durdurulduğunu belirterek asıl davada hak düşürücü sürenin geçmesi ve aklif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde cezai şart alacağı yönünden takas ve mahsup haklarını kullanmak suretiyle davacı/karşı davalının alacak hakkı kalmadığını bu nedenle asıl davanın esastan reddini, karşı davanın kabulünü, cezai şart alacaklarının bakiye cari hesaptan mahsubu ile kalan 161.897,14-TL’nın fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.00-TL’nın davacı/karşı davalıdan akdin fesih tarihi olan 08/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER
-Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası,
-Taraf ticari defterleri,
-Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Asıl daya yönünden: davacı firmanın keşide etliği faturaların taraf ticari defterlerine kaydedildiği, davalının itirazın iptali davasının | yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı ve aktif hüsümet itirazlarının hukuki niteclemeye matul olduğundan konumun değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğu, tablolar halinde gösterilen muavin hesap dökümlerinden anlaşılacağı üzere, davalının; davacının keşide ettiği faturaların ödeme tarih ve tutarlarının sözleşmenin 6. maddesi hükmüne uygun olarak süresinde ve tam olarak yerine getirmediği diğer bir deyişle sözleşmeden kaynaklaran ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediği, bu durumda temerrüde düşmüş olduğu, hal böyle olunca taraflar arasında var olan sözleşme karşılıklı edim içeren eser sözleşme olması ve bu tip sözleşmelerde temerrüde düşen taraf karşı taraflan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceği, hak edişlerin zamanında yapılmaması halinde yüklenici işi durdurabileceği, öncelikli edim/hak ediş ödeme yükümlülüğü olan davalının karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğinden; davalı tarafın sözleşmeyi feshetmesi kendisinden beklenemeyeceği, davalının davacıya olan borcunun icra takip tarihi 31.05.2019 itibariyle 30.149,77-TL olarak hesap edildiği, davacının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında takip talebinde 106.318,90-TL asıl alacak talfep ettiği, bu durumda davalının (106.318.90-30,149.77) 76,169,13-TL miktara olan itirazının isabetli olduğu, 30.149,77-TL’ lik kısmına itirazının ise isabetli olmadığı, yine alacak miktarı yargılaşmayı ve hesaplamayı gerektirdiğinden davacının takip talebinde talep etliği faiz miktarı olan 157.29-TL’ye olan itirazının da isabetli olduğu,
Karşı dava yönünden: Taraf ticari defterlerinin HMK 222. maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran Mahkemeye ait olduğu, davalı firmanın keşide ettiği faturaların taraf ticari defterlerine kaydedildiği, hukuki değerlendirme Mahkemeye ait olmak üzere: tablolar halinde gösterilen muavin hesap dökümlerinden anlaşılacağı üzere, davalının davacı tarafından keşide edilen fatırraların ödeme tarih ve tutarlarının sözleşmenin 6. maddesi hükmüne uygun olarak süresinde ve tam olarak yerine getirmediği diğer bir deyişle sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediği, bu durumda temerrüde düşmüş olduğu, hal böyle olunca taraflar arasında var olan sözleşme karşılıklı edim içeren eser sözleşme olması ve bu tip sözleşmelerde temerrüde düşen taraf karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceği, hak edişlerin zamanında yapılmaması halinde yüklenici işi durdurabileceği, öncelikli edim/hak ediş ödeme yükümlülüğü olan davalının karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğinden davalı tarafın sözleşmeyi feshetmesi kendisinden beklenemeyeceğinden davacının 10.000-TL cezai şart talebi karşılığının bulunmadığı, mahkemenin aksi değerlendirmesi halinde davacının menfi zarar olan cezai şartı sözleşmeyi feshetmiş olduğundan istemesinin mümkün olmadığı ancak taraflar arasında imzalanın sözleşmenin 6.maddesinde aksi kararlaştırdığından cezai şart tazminatı istemesinin mümkün olduğu, davacının davalıya toplam 829.288,96-TL ödemede bulunduğu, bunun %25’inin ise 207.322,24-TL olduğu yani davacının davalıdan cezai şart alacağının dava tarihi 09.06.2021 itibarivle 207.322,24-TL olarak hesap edildiği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Asıl dava yönünden yapılan incelemede:
Davacı asıl davada Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
İİK’nun 67. maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde mahkemeye başvurarak genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava etmesinin mümkün olduğu düzenlenmiştir.
Yine 4721 sayılı Kanunun “Dürüst davranma” başlıklı 2.maddesinde yer alan ve maddenin düzenleniş amacı olan dürüstlük kuralı çerçevesinde çözüme gidilmelidir. 4721 sayılı TMK’nun anılan 2.maddesi uyarınca: “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” maddesi uyarınca, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağı gibi, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi de birlikte gözetilmek suretiyle,
Somut olay incelendiğinde: 31/05/2019 tarihli takip talebi borçluya 28/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu tarihte davalı-karşı davacı borçlu takibe itiraz etmiş ve takip durmuştur. İtiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiştir. Ancak davacı iş bu davayı açmak için arabuluculuk yoluna 28/112019 tarihinde başvuru yapmış ve 11/12/2019 tarihinde anlaşamama tutanağı düzenlenmiştir. Her ne kadar kanun metni itirazın tebliği ile süreyi başlatmakta ise de arabulucukluk yoluna başvuru yapan ve müzakere sonucu anlaşamayan taraflardan davacının itirazı tebellüğ etmediği iddiası dürüstlük kuralıyla bağdaşmayıp hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirildiğinden, davacının arabuluculuk başvurusu ile itirazın varlığını ve içeriğini öğrendiği; son tutanağın imzalanmasıyla da 1 yıllık hak düşürücü sürenin başladığı mahkememizce kabul edilmiştir.
11/12/2019 tarihinde başlayan hak düşürücü sürenin, “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” Cumhurbaşkanı Kararı ve 7226 sayılı kanun uyarınca 13 Mart 2020’den 30 Nisan 2020’ye kadar durdurulduğunu, kanunda, “Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir” hükmü de bulunduğunu, sonrasında koronavirüs tedbirleri kapsamında yargılamalarla ilgili süreler, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 15 Haziran 2020’ye kadar ertelendiğinden bu süreninde hak düşürücü süreye eklenmesi ile 14/03//2020 tarihinde dolduğu anlaşıldığından hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan incelemede:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Davalı-karşı davacı ile davacı karşı davalı arasında 30/05/2018 tarihli yemek yapım işi sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalının sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle, 6. Maddede düzenlenen %25’lik cezai şartın avans faiziyle ödenmesini talep etmiştir.
Somut olayda taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesinde iş verenin esas yükümlülüğünün ücreti ödemek olduğu, 6. maddesinde ise yemek bedellerinin nasıl ödeneceği düzenlenmiş olup; bu düzenlemeye göre ayda bir fatura kesilecek olup fatura tarihinden 25 gün içerisinde ödeme yapılacağı yer almaktadır.
Taraf ticari defterlerinde yapılan bilirkişi maarifetiyle yaptırılan incelemelerde davalı – karşı davacının muavin defter kayıtlarında görüldüğü üzere ödemelerin sözleşmeye uygun periyotlarda yapılmayarak temerrüde düştüğü anlaşıldığından davacı-karşı davalının sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla karşı davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Asıl davanın hak düşürücü süreden sonra açılması sebebiyle REDDİNE,
1.a-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,40-TL harç peşin alınan 1.818,35-TL’den mahsubu ile bakiye 1.737,95-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
1.b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.c-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
1.d-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
1.e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
1-f-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
2-Karşı davanın REDDİNE,
2.a-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,40-TL harç peşin alınan 1.818,35-TL’den mahsubu ile bakiye 1.737,95-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2.b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2.c-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2.d-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2.e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-f-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı – karşı davalı vekili ve davalı – karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022 13:01:00

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır