Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/251 E. 2022/520 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/251 Esas – 2022/520
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/251 Esas
KARAR NO : 2022/520
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
YAZIM TARİHİ : 02/08/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.09.2019 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile müvekkillerin desteği sürücü müteveffa …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu destek … vefat ettiğini, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davacı müvekkillerinin ve dahi müteveffanın herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle 305624424 nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, 25.09.2019 tarihli tratik kazası sebebiyle hayatını kaybeden …, müvekkili … babası olduğunu, Destek …, sağlığında çocuğuna sağladığı manevi desteğinin yanı sıra; müvekkilin tüm maddi ihtiyaçlarına ve giderlerine yardımcı olduğunu, müvekkilinin müteveffanın acı ve beklenmedik ölümü sonucu telafisi son derece güç manevi zarara uğradığını ve bunun yanı sıra maddi olarak da desteğinden yoksun kaldığını, müvekkili … ve … … …; müteveffa …’ın aynı evde birlikte yaşadığı üvey çocukları olduğunu, ekte sundukları vukuatlı nüfüs kayıt örneklerinden de görüleceği üzere destek … ile müvekkil başvuranlar aynı evde ikamet etmekte olup, müteveffa sağlığında müvekkillerinin bakımını üstlendiğini ve tüm maddi ihtiyaçlarına yardımcı olduğunu, müteveffa …, müvekkili … ve … … …’ı kendi öz çocuğundan ayırmamış olup, onların tüm maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşıladığını, bu nedenle mütevelfanın acı ve beklenmedik ölümü sonucu müvekkillerin telafisi son derece güç manevi zarara uğradığını ve bunun yanı sıra maddi olarak da desteğinden yoksun kaldığını, müvekkili davacı …’ın ağır derecede engelli ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olup destek süresinin hesabında işbu hususunda dikkate alınmasını talep ettiğini, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle 305624424 nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketinin sigorta teminatı kapsamında olup davacı müvekkillerin uğramış olduğu maddi zararın tazmini için gerekli bilgi ve belgelerle birlikte davalıya başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuru neticesinde davalı şirket nezdinde 2/1818183 nolu hasar dosyası oluşturulmuş olup söz konusu hasar dosyası kapsamında müvekkili …’a kısmi ödeme yapılmış olup yapılan işbu ödeme müvekkilin uğradığı zararını karşılamaktan uzak, fahiş miktarda eksik ve yetersiz olduğunu, taraflarınca işbu kaza sonucu destekten yoksun kalma talepleri yönünden davalı … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunduklarını, yasal süre içerisinde davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıya karşı 2021/1912 büro dosya numarası – 2021/17545 arabuluculuk dasya numarası ile arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, dava konusu trafik kazası nedeni ile Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/619 E. Saytlı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığını, arttırım hakları saklı kalmak üzere 25.09.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … A Y’ın vefat etmiş olması sebebiyle; … için 6.000,-TL bakiye maddi tazminatın, … için 6.000,-TL, … … … için 6.000.-TL olmak üzere toplam 18.000,TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacılara ödenmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/04/2022 tarihli dilekçesi ile, davacı … yönünden talep artırımı yaparak toplam talebini 98.025,41 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin yetki, işbölümü, zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, hukuki yarar ve dava şartı yokluğu yönünden itirazlarını sunduklarını, somut olayda davacı taraf dava yoluna gitmeden önce müvekkili şirkete tazminat talepli dilekçesiyle başvurulduğunu ancak davacı taraf karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ek:6 tazminat ödemelerinde istenilecek belgeler kısmında belirtilen gerekli belgeleri sunmadığını, söz konusu belgelerin başvuruda sunulması zorunlu olup bu belgelerin eksik olması halinde geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini. işbu davada da başvuru yapılırken gerekli belgeler ibraz edilmemiş olup kanunda belirtilen başvuru şartı yerine getirilemediğinden davacının davayı ikame etme hakkı bulunmadığını, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin, karayolları trafik kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (zmms) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem adli up trafik ihtisas dairesinden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi beyetinden rapor alınması zorunluluk arz. ettiğini, tazminat miktarı hesaplanırken belirli/belirlenebilir ücret yoksa asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi düşünülür ve dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilir ise; destekten yoksun kalma sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, bu kapsamda tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden, hazine müsteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamalar yaptırılmalı, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görev tevzi edilmemesi gerektiğini, öte yandan mahkemece davacılar lehine tazminat hesaplanmasına karar verildiği takdirde, söz konusu hesaplama TRH 2010 ulusal mortalite tablosuna göre yapılması gerektiğini. davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığının ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, bir an için söz konusu huzurda görülen davanın haklı olduğu varsayılsa bile davaya geçerli bir başvuru olmadığı için faiz dava tarihinden itibaren ve yasal faiz olarak işletilmesi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, kazaya karışan araç sürücülerinin ve müteveffanın kusur durumunun teşpiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat oranı ve miktarının tespiti için yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Siciline kayıtlı aktüer bilirkişiden TRH 2010 Mortalite Tablosunda yer alan verilere göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesini, aleyhe hüküm kurulacak olması balinde daha önce yapılan ve SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenzilini, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, müteveffa …’ın desteğinden yoksun kaldığını ileri süren davacılar tarafından açılmış, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Davalı taraf gerekçelendirmeden usule ilişkin tüm itirazları sıralamış olup, başkaca mahkeme dosyası bildirilmediğinden iş bölümü itirazının, somut olayda hak düşürücü süre belirleyen kanun hükmü bulunmadığından bu yönde yapılan itirazın, trafik kazasında desteklerini yitiren davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan bu yöndeki itirazın, kaza tarihi itibariyle dava tarihi arasında iki yıllık sürenin bile tamamlanmadığı, somut olayda ceza zaman aşımı uygulanacağı gözetildiğinde zaman aşımı itirazının, yetkili mahkeme gösterilmediği için usulüne uygun olmayan yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda; trafik kazası tespit tutanağı, ölüm bildirim formu ve otopsi tutanağı, vukuatlı nüfus kayıt örneği, tedavi evrakları, arabuluculuk son tutanağı, ceza dosyası, SGK müzekkere cevapları, tarafların SED araştırma tutanakları dosyaya kazandırılmış, Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla davacı tanıklarının ifadeleri alınmış, mahkememizce atanan kusur bilirkişisinden 06/10/2021 tarihli kusur raporu ve aktüer bilirkişiden 10/12/2021 tarihli rapor ile 18/04/2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
SGK başkanlığı Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan 21.04.2021 tarihli cevabı yazı ve ekleri incelenmesinde;
25.09.2019 tarihlinde meydana gelen trafik kazası sonrası …’a hem anneden ve babadan ölüm aylığı bağlandığı, 01.10.2019 tarihinden itibaren … Kaplana ölüm aylığı bağlandığı, rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı, iş kazası olmadığından PSD oluşmadığı,
…’ın 3412191974 tahsis dosya numarası ile 01.10.2019 tarihinden itibaren 910,86’TL (Nisan/221) ölüm aylığı aldığı, sigortalının 20.04.2021 tarihi itibariyle çalışmadığı tespit edildiği,
…’ın 3312191974 tahsis numarası ile ölüm aylığı aldığı, 33121921490 tahsis dosya numarası ile ölüm aylığı aldığı, sigortalının 20.04.2021 tarihi itibariyle çalışmadığı tespil edildiği,
Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü Kepez Polis Merkez Amirliği tarafından dosyaya sunulan 27.04.2021 tarihli yazı ve ekleri incelenmesinde:
…’a ait sosyal ekonomik durum araştırma raporu olduğu. kişinin ilkokul 2. Sınıf öğrencisi olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı,
… Kaplar’a ait sosyal ekonomik durum araştırma raporu olduğu, kişinin yatalak olduğu, kazadan dolayı herhangi bir işinin olmadığı, gelirinin olmadığı,
… … …’a ait sosyal ekonomik durum araştırma raporu olduğu, kişinin herhangi bir işinin olmadığı, herhangi bir gelirinin olmadığı, ilkokul mezunu olduğu, bakım ve ihtiyaçlarının dedesi tarafından karşılandığı,
Antalya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Antalya Kepez Devlet Hastanesi tarafından dosyaya sunulan 30.04.2021 tarihli cevabı yazı ve ekleri incelenmesinde;
…’a ait Erişkinler İçin Sağlık Kurulu Raporu olduğu, kişinin Nöroloji sisteminde %99, genel cerrahi sisteminde %15 engel oranı bulunduğu tespit edildiği,
Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 15.09.2021 tarihli 2021/125 Tal. Nolu dosya ile dinlenilen tanık ifadelerinde;
Tanık …. “Ben davacıları tanıyorum, biz komşuyuz, kapı komşusu sayılırız. Aynı mahallede oturuyoruz, vefat eden …’ın ve onun eşinin annesi ve babası komşu sayılırız, ben bu nedenle tarafları tanıyorum. … ve … …, …’ın üvey evlatlarıdır. … öz evladıdır, kazada … bey ve eşi vefat etti, geriye davacı çocukları kaldı. … yatalak bir çocuktur, bilinci yoktur, altı temizlenen bir çocuktur, bildiğim kadarıyla 20’li yaşlardadır. söz konusu kaza nedeniyle yatalak kalmıştır, kazadan önce okuyan birisiydi, ortaokul öğrencisi idi, sezonlarda otellerde çalışıyordu, annesi de otellerde çalışıyordu. …’ya anneannesi ve dedesi bakıyor, bakımı çok masraflı imiş onu biliyorum, mama ile makineye bağlı yaşıyor, diğer çocuklara da anneanne ve dede bakıyor, dede emekli maaşı ile geçiniyor, anneanne de bildiğim kadarıyla bakım parası alıyor, evleri de kendilerinin zaten gecekondu bir evdir, … ‘da oteller de çalışırdı. çocukların ikisini de birbirlerinden hiç ayırmadılar. öz evlat gibi bakıyorlardı. …..’da zaten bir rahatsızlık vardı, ilaç kullanıyordu. bu nedenle zaten Konya’ya tedaviye gidiyorlardı, en büyük çocuk … idi, benim kazanın oluşuna ilişkin bir bilgim yoktur, ayrıca tanıklık ücreti talebim yoktur.’ ve
Tanık …. “Ben …’ın eşinin komşusuyuz, aynı mühallede yakın oturuyoruz, aramızda bir ev vardır, kazanın oluşuna şahit değilim, vefat eden …’ın eşi ….’nin annesi babası da yakında oturuyordu, yaşadıkları ev gecekondu idi, … otellerde çalışırdı. eşi de otelde çalışırdı, genelde sezonluk çalışırdı. geçimleri iyiydi, … okuyordu, diğer çocuklarda okuyorlardı, en büyük … idi, … kazadan sonra yatalak kaldı, mama ile besleniyor, dedesi ve nenesi bakıyor, diğer çocuklarda dede ve nine yanında, dedenin emekli aylığı vardır, nene’nin bildiğim kadarıyla bir kazancı yoktur, çocuklar zamanla atlatmaya çalışıyorlar, zaten çocuklar küçükler, bildiklerim bunlardan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi.” Şeklinde beyanda bulundukları,
Davalı … Sigorta vekili tarafından dosyaya sunulan 11.11.2021 UYAP tarihli beyan dilekçesi incelenmesinde:
17.09.2020 tarihli mahsup fişi incelenmesinde 2/1807727 tazminat banka ödeme mahsubu 75.850,80 TL tazminat ödemesi yapıldığı,
Kazaya ilişkin hasar dosyası sunulduğu,
… plakalı aracın 305624424/0 poliçe numarası ile … Siporta A.Ş. Nezdinde ZMSS poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, sigorta başlarıgıç ve bitiş tarihinin: 25.09.2019- 25.09.2020 olduğu, sakatlanma ve ölüm başına sigorta bedelinin 390.000,00 TL olduğu,
Davalı … Sigorta vekili tarafından dosyaya sunulan 30.11.2021 UYAP tarihli beyan dilekçesi incelenmesinde:
17.09.2020 tarihinde Sakatlanma ve Ölüm teminatından yapılan 75.850,80 TL’lik ödemenin …’a yapıldığı,
21.08.2020 tarihinde Sakatlanma ve Ölüm teminatından yapılan 288.538.71 TL lik ödeme (215.777,97 TL asıl alacak olmak üzere) Karaman İcra Dairesi 2020/4031 e. Sayılı dosyasına destek tazminatı olarak ….’e yapıldığının beyan edildiği, görülmüştür.
Mahkememizce atanan kusur bilirkişisi 06/10/2021 tarihli raporunda; sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, müteveffa destek …’ın ise kusursuz olduğu yönünde rapor düzenlemiştir. Kaza tespit tutanağı incelendiğinde; kazanın sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkması, orta refüjü geçerek karşı yönden gelmekte olan destek …’ın yönetimindeki otomobili altına alarak sürüklemesi şeklinde gerçekleşmiş olduğundan, trafik kazası tespit tutanağını düzenleyen görevlerinin görüşü ile uyumlu yine ceza dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporu ile aynı yönde görüş bildirildiğinden rapora itibar edilerek sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Hasar dosyası incelendiğinde; sigorta şirketine müracaat 11/01/2021 tarihinde yapıldığı için davalı vekilinin dava şartı gerçekleşmediği yönündeki savunmasına itibar edilmemiş, eksik belge ile başvuru yapıldığı yönündeki itirazı da dikkate alınmamıştır. Gerçek zararı hesaplayarak hak sahiplerine ödemede bulunması gereken sigorta şirketinin tazminat hesabı için gerekli olup sunulmayan belgelerin nelerden ibaret olduğunu müracaat eden tarafa bildirmesi ve eksik belgelerin teminini sağlanması yönünde çaba sarfetmesi gerektiği gözetildiğinde temerrüt tarihinin dava tarihi olması gerektiği savunmasına da itibar edilmemiştir.
Mahkememizce atanan aktüer bilirkişi raporunda davacılar … ve … … …’ın destek …’ın üvey çocukları olması nedeniyle mahkemenin kabulüne göre terditli hesaplama yapılmıştır. Birinci olasılıkta davacı üvey çocukları destek olunmayacağı gözetilmiş, ikinci olasılıkta ise müteveffa …’ın üvey çocuklarına destek olacağı gözetilerek hesaplama yapılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/10966 Esas, 2014/19080 Karar sayılı 22/12/2014 tarihli ilamı ve aynı dairenin 2015/3722 Esas, 2016/10190 Karar sayılı 07/11/2016 tarihli ilamlarında da kabul edildiği üzere üveylik durumunun fiili destek durumunu ortadan kaldırmayacağı, davacıların destek tarafından eylemli ve düzenli olarak bakıldığının kanıtlanması halinde destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri mahkememizce de kabul edildiğinden yukarıda beyanları yazılı davacı tanıklarının ifadeleri gözetildiğinde desteğin üvey çocuklarına sağlığında eylemi olarak baktığı, öz çocuğundan ayırt etmediği, davacı çocukların destekle aynı evde birlikte ikamet ettikleri, yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasıyla da belirlendiğinden davacı üvey çocukların müteveffa …’dan destek gördükleri mahkememizce kabul edilmiştir.
Kaza 19/06/2021 tarihinden önce 25/09/2019 tarihinde gerçekleştiği için 19/06/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7327 sayılı İ.İ.K. İle bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 18.maddesinin c fıkrasında ön görülen %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı hesaplama yapılırken dikkate alınmamıştır.
Yine Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar sayılı ilamı gözetilerek TRH 2010 yaşam tablosu verilerine göre muhtemel ömürler hesaplanmış ve tazminat miktarı progresif rant yöntemine göre yapılmıştır. Müteveffanın asgari ücret üzerinde geliri olduğu iddia ve ispat olunmadığından net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Üvey çocuk davacı …’ın meydana gelen kazada nörolojik olarak %99 engelli kaldığı sunulan engellilik raporundan anlaşıldığı için müteveffa …’ın muhtemel ömür sonu olan 09/11/2054 tarihine kadar üvey babasının desteğini alacağı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davadan önce davacı … için 75.850,80 TL, dava dışı desteğin annesi … için 215.777,97 TL olmak üzere toplam 291.628,77 TL ödeme yapıldığı dosyaya sunulan belgelerden sabittir. Davacı üvey çocukların da hak sahibi oldukları mahkememizce kabul edilip üvey çocukların dahil edildiği hesaplamada toplam tazminat tutarı limiti aştığından garame hesabı yapılarak her bir davacının hak ettiği tazminat belirlenmiş, davacı … 57.742,62 TL limit dahilinde tazminat talep edebileceği ancak kendisine sigorta şirketince davadan önce 75.850,80 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından davacı …’ın başkaca tazminat talep edemeyeceği sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dışı … limit dahilinde ödenmesi gereken tutar 92.601,62 TL olarak hesaplanmış fakat davacıya davadan önce 215.777,97 TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir. Hak sahiplerinden birine fazla ödeme yapılmış olması diğerlerine karşı sorumluluğu azaltmayacak ise de davacı vekilince dosyaya sunulan 21/12/2021 tarihli uyap dilekçesinde;
“Dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğu, dosya kapsamına taraf olmadığı müteveffa …’ın geride kalanları … için 75.850,80 TL ve dava dışı … için 215.777,97 TL olmak üzere toplam 291.628,77 TL ödeme yapıldığı ve sigorta şirketinin sorumluluğu olan teminat limiti 390.000,00 TL’den geriye 98.371,23 TL kaldığı, bu nedenle müvekkil …, … ve … … … için destekten yoksun kalma zararları tespit edilirken teminat limitinden geriye kalan tutarın dikkate alınması gerektiği” talep edildiğinden dava dışı …’e ve …’a yapılan ödemelerin kabul edildiği ve bakiye kalan limit üzerinden paylaşımın yapılmasının istenildiği, bu durumda talep ile bağlılık ilkesi gereğince …’ın bakiye alacağı bulunmadığı diğer davacılar yönünden ise bakiye limitin garame hesabı neticesinde davacı … … …’ın payına 345,85 TL, …’ın payına 98.025,41 TL düştüğü sonucuna varılmış, alınan bilirkişi ek raporunun ikinci ihtimal dahilinde yaptığı hesaba itibar edilerek davacı … … … yönünden davanın 345,81 TL üzerinden, davacı … yönünden davanın 98.025,41 TL üzerinden kabulüne, sigortaya müracaat 11/01/2021 tarihinde yapıldığı için 8 iş günü ödeme süresi eklendiğinde temerrütün 22/01/2021 tarihinde gerçekleştiği ve sigortalı araç çekici vasfında ticari araç olduğundan avans faizi uygulanması gerektiği gözetilerek, davacılar kendilerini ortak vekil ile temsil ettirdiğinden tebligat masraflarının her biri için ayrı ayrı yapılmadığından ve alınan bilirkişi raporları davacıların tamamı için ortak alınıp her bir davacı için yapılan masraf tutarı ayrıştırılamayacağından her bir davacının talebi toplanmak suretiyle belirlenen toplam talep gözetilerek ve kabul edilen toplam tutar dikkate alınarak garame hesabı yapılmak suretiyle yargılama giderleri paylaştırılarak aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı …’ın açtığı davanın reddine,
2-Davacı … … …’ın açtığı davanın kısmen kabulü ile, 345,81 TL’nin 22/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
3-Davacı …’ın açtığı davanın kabulü ile, 98.025,41 TL’nin 22/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 6.719,73 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 435,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.284,64 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı … … … yönünden takdir olunan 345,81 TL, davacı … yönünden takdir olunan 13.262,41 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/4.madde gereği takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı … … …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 61,48 TL peşin harç, 314,31 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 435,09 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 426,00 TL posta masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.426,00 TL yargılama giderinin 2.169,03 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
9-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin 1.180,18 TL’sinin davalıdan, 139,82 TL’sinin davacılar … … … ve …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
10-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacılar … … … ve ….ın açtığı davalar için tüm taraflar yönünden kesin, davacı … tarafından açılan dava yönünden kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2022