Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2021/311 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/233 Esas – 2021/311
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/233 Esas
KARAR NO : 2021/311

HAKİM : Özgür KARADAĞ 42656
KATİP : Hatice ERSEVEN 222557

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2021

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/02/2020 tarihinde dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının babası …’nin vefat ettiğini belirterek, şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini karar verilmesi ile dava dosyasında, aynı kaza nedeniyle …Ticaret Mahkemesinin …esasında kayden bulunan dava ile birleştirme kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, savunarak, davanın usul ve esas bakımından reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davanın açıldığı mahkeme olan …Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen 19/01/2021 Tarihli, …Karar sayılı karar ile dava dosyasının mahkememize ait 2020/213 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememize ait 2020/213 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama esnasında ise, 06.04.2021 tarihli celsede eldeki dosyanın 2020/213 E. Sayılı dosyadan tefriki ile mahkememiz 2021/233 E. Sırasına kaydına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, öncelikli mesele mahkemenin yetkisinin tayini hususuna ilişkindir.
6100 Sayılı HMK ‘nun 6/1.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 16.maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlık Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklandığından ve bu sigorta türü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110.maddesinde düzenlendiğinden diğer bir yetki kuralı da bu yasada yer almakta olup, “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmünü amirdir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir, (aynı yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar)
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
HMK’nun 6.maddesi gereğince, davalı sigorta şirketinin adresinin İstanbul olduğu anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK’nun 40.maddesi gereğince, “Her tacir ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret Unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur.” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda davalı sigorta şirketinin HMK’nun 6.maddesi anlamında yerleşim yeri olarak İstanbul ticaret siciline kayıtlı olduğu ve yetkili mahkeme olarak İstanbul Anadolu Adliyesine bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nun 16.maddesinde yer alan, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğuna dair yetki kuralı dikkate alındığında, dosyada mevcut kaza tespit tutanağına göre, trafik kazasının Kastamonu ilinde meydana geldiği anlaşılmakla, kazanın meydana geldiği yere göre yetkili mahkemenin Kastamonu Mahkemeleri olduğu belirlenmiştir.
Dava dilekçesine göre, davacının yerleşim yeri Kastamonu olup, davacının ikametgahı esas alındığında yetkili mahkeme Kastamonu Mahkemeleri olmaktadır.
Davanın açılmasında dayanılan hususun, davalı sigorta şirketinin Ankara’da Bölge müdürlüğünün bulunması olduğu anlaşılmakla birlikte, Bölge Müdürlükleri hakkında yasada açık bir hüküm bulunmadığı, buna göre, Bölge Müdürlüklerinin ”şube” gibi değerlendirilmesinin kıyasen mümkün bulunmadığı, Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yerin yasada düzenlenen şube ve acenteye kıyasla yetkili olarak kabul edilmesinin, Anayasanın 142.maddesinde düzenlenen mahkemelerin görev ve yetkilerinin ancak kanunla düzenleneceğine ilişkin “kanunilik ilkesine aykırı olacağı anlaşılmaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14/03/2018 tarih ve 2017/17-1092 E., 2018/463 K., Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 20.04.2018 Tarih, 2017/1806 E, 2018/574 K)
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir (Aynı yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar).
Davanın açıldığı Ankara Mahkemesi, 2918 sayılı Yasa’nın 110/2.maddesinde yapılan açık düzenlemede yer verilen mahkemelerden olmadığı gibi HMK’da belirlenen yetkili mahkemelerden birisi de değildir. Bu durumda mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmakla yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunun tespitine,
2-Yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde tarafların mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair; davacı vekili ve davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2021