Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2021/665 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/200 Esas
KARAR NO : 2021/665

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2013
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; davalı şirket yetkilisini …’nin aynı zamanda müvekkili şirketinde yetkilisi olduğunu, davalı firma tarafından faturaya dayalı olarak … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan “Eğitim İçerikli Programların Türkçe’ye Çevrilmesi” konulu sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek icra takibine konu edilen 02/05/2013 tarih ve 195.263,28 TL bedelli fatura nedeniyle müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacı şirket genel müdürünün tek imzayla dava açma yetkisinin bulunmadığını, ticari şirket ortaklarının davada taraf olamayacağını, 02/05/2013 tarihli fatura ve içeriğine süresinde itirazda bulunulmadığını, faturanın ve ödeme emrinin şirket ortağı Dursun Ali Tosun tarafından alındığını ve B Grubu imza yetkilisi olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 28/03/2017 tarihli 2013/544 Esas 2017/210 Karar sayılı kararı ile “davanın kısmen kabulüne, davacının icra takibine konu alacaktan dolayı 65.087,76TL borçlu olmadığının tespitine, tazminat isteminin reddine” şeklinde karar verilmiş olup, davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 08/06/2017 tarihli dilekçesi ile dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Ankara BAM 31. HD.’nin … Karar sayılı ilamı ile “davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Kararın HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına” şeklinde kesin karar verilerek dosya mahkememizin 2021/200 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı şirket aleyhine 195.263,28 TL’lik fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe davacının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle takibe devam edildiği görülmüştür. Yargılama sürecinde tarafların defterleri incelettirilmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne dair 28/03/2017 tarihinde verilen kararda; davacılardan gerçek kişinin, davacı şirketin 20/09/2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacı şirketin A grubu imza yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı ve genel müdür olarak atandığı, dava tarihi itibariyle şirketi temsil etmeye yetkili olduğu, şirketi temsilen vekaletname verildiği, işin davalı tarafından eksik olarak ifa edildiği, faturadan dolayı davacı şirketin 65.087,76 TL borçlu olmadığı yönünde hüküm oluşturulmuştur.
İstinaf incelemesi yapan Ankara BAM 31. Hukuk Dairesi davacı şirket adına dava açılabilmesi için davacı … ile birlikte genel müdür yardımcısı ….’in müştereken atacakları imza ile vekaletname vermeleri gerektiği, dosyadaki vekaletin ise tek başına … tarafından verildiği bu haliyle geçerli vekaletten bahsedilemeyeceği ve davacı vekiline süre verilerek eksikliğin giderilmesi aksi halde HMK 114 ve 115/2 maddeleri çerçevesinde işlem yapılması gerektiği, ayrıca davacı gerçek kişi …’nun icra takibinde borçlu olarak gösterilmediği, bu kişi hakkında taraf ehliyeti (aktif husumet) bulunduğu kabul edilerek yargılayama devam edilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle verilen kararı kaldırmıştır.
Kaldırma kararı sonrası yapılan 01/06/2021 tarihli celsede davacı vekili olarak duruşmaya katılan avukata usulüne uygun vekaletname sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş ve kesin süreye riayetsizlik halinde davanın dava şartı yokluğundan reddedileceği ihtar edilmiş olmasına rağmen davacı şirket adına usulüne uygun vekaletname sunulmamıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde; davanın her iki davacı adına … tarafından açıldığı, başka bir deyişle vekaleten açılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı …’nun tek başına davacı şirket adına davayı ikame edemeyeceği, davacı şirketin 01/10/2012 tarihli ticaret sicil kaydından anlaşılmaktadır. Ticaret sicil kaydına göre 20/09/2012 – 19/09/2015 tarihleri arasında genel müdür … ile genel müdür yardımcısı Atilla Yücel’in müştereken imza atmaları gerekmektedir. Bu durumda davacı şirket adına usulün açılmış bir davadan bahsedilemeyeceği için davacı şirket adına açılan davanın dava şartı yokluğundan HMK 114/d ve HMK 115 madde kapsamında reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … ise takipte borçlu gösterilmediğinden, davalının davacı …’dan herhangi bir alacak talebinde bulunmaması gözetildiğinde davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, aktif husumetin varlığı davanın görülmesi için gerekli unsurlardan olduğundan davacı … tarafından açılan davanında aktif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuş, davacı şirket adına usulüne uygun açılmış bir davadan bahsedilemeyeceği için davacı şirketin yargılama gideri ve tazminattan sorumlu tutulamayacağı, yetkisiz olmasına rağmen davacı şirket hakkında açılan dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinden davayı açan … sorumlu tutulması gerektiği, mahkememizce verilen tedbir kararının uygulanmış olması nedeniyle davalı yararına İİK 72/4 madde gereği takip tutarının %20’si oranında tazminatın yine davacı …’den tahsil edilerek davalıya verilmesi gerektiği gözetilerek aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … Adına açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
3-26.034,90 TL tazminatın davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç peşin alınan 3.334,65 TL’den mahsubu ile bakiye 3.275,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. Maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)