Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/191 E. 2021/438 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/191 Esas
KARAR NO : 2021/438

DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
YAZIM TARİHİ :18.06.2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ hakkında davalı tarafça … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıya hukuk dışı borç yüklendiğini ve zorla ödettirildiğini, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, akabinde takipsizlik ile kapanan icra dosyası alacaklı gözüken taraf vekilinin talebi ile yenilenerek … esas numarası ile 24/12/2020 tarihinde yenileme emrinin tebliğ edildiğini,5/01/2021 tarihinde müvekkiline alacaklı olduğu … Müdürlüğü … esas numaralı dosya alacağına haciz talebi gönderildiğini ve 06/01/2021 tarihinde alacaklı gözüken tarafa 4,066,22 TL’ nin reddiyatının yapıldığını, davalı tarafın takibin kesinleşmesine müteakip kötü niyetli olarak müvekkilinin ödemeye mecbur bırakmak maksadıyla müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasına haciz konulduğunu, söz konusu senede ilişkin davacı tarafından …Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile borca itiraz edildiğini, bu davanın reddedildiğini, icra hukuk mahkemeleri nin dar yetkili mahkemeler olduğu ve kısıtlı inceleme yapıldığı için huzurdaki davayı açma zaruriyeti doğduğunu, davacı ile davalı arasında ticari ilişkin bulunmadığını, icra takibine konu senedin … plakalı aracın satışına ilişkin düzenlendiğini, müvekkilinin davalı taraftan … plakalı aracın satışına ilişkin 16000 TL müşteri evrakları ve 15.000.00 – TL nakit para ayrıca 6.000.00 TL bedelli müvekkile ait senedi son olarak aracın satış bedeli olarak verildiğini, davacının şehir dışına gitmesi sebebiyle aracın tescilini alamamış tamamen karşılıklı güvene dayanarak söz konusu aracı evinin önüne kitleyerek seyahate çıktığını, davalının aracın yedek anahtarının kendisinde olduğunu söylemediğini, müvekkili şehir dışında iken baba …’dan 6000 TL müvekkile ait senedi, 16000 TL bedelli müşteri senetlerini almak için davalı … ve …’ın müvekkilinin ikamet adresine gelerek söz konusu senetleri alıp kapının önünden de … plakalı aracı yedek anahtarı ile çalıştırarak götürdüklerini, davalı tarafın iş ortağı olarak bildiği … isimli şahısın sahte senetler düzenlemek suretiyle iki farklı icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin … Hukuk Mahkemesi’nin … K., sayılı ilam ile imzaya ve borca itiraz edildiğini akabinde söz konusu takiplerin durdurulduğunu, davalının talebi üzerine araç ödemelerinin iş ortağı olarak bildirilen … adına … şubesinin ATM’sinden açıklama kısmına araç ödemesi olarak belirtilerek yapıldığını, müvekkilinin ödemeleri yaptığı ve aracı alamadığı gerekçesi ile davalı …, … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan … hazırlık numarası ile Ankara CBS’na şikayette bulunulduğunu, tüm delillerin bu dosya içerisinde mevcut olduğunu belirterek, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, … Müdürlüğü’nün … E. (…) nolu icra dosyasına konu senedin ve işbu takibin iptaline, müvekkilinden icra tehdidi altında tahsil edilen 4.066.22 – TL’nin ödeme tarihinden başlayacak yasal faizi ile davalıdan istirdadına, %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmış ancak davalı asil 15.06.2021 tarihli celdeseki beyanında, ”dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmiyorum, ben emekliyim ve araç kiralama işi ile uğraşırdım, davacı benden araç kiraladı, bu şekilde daha önce birden fazla ticaretimiz olmuştu, buna ilişkin kira sözleşmeleri elimde mevcuttur, davacı kiraladığı araç ile kaza yaptı, bu nedenle ben alacaklı kaldım alacaklarıma karşılık olarak davacı kendi evinde babasının yanında bana senet verdi, daha sonra aracı satın almak istediğini söyledi, bende parasını ödediği takdirde satabileceğimi söyledim, davacı benden ikinci kez aracı kiraladı ancak 4 ay ödeme yapmadı sadece 3.000 TL kiralama bedeli ödedi daha sonra bu araba ile de kaza yapmış, bende davacının evine giderek babası da olduğu halde aracı teslim aldım ve iki adet tanzim edilmiş hazır senedi davacının babası bana verdi, tarafıma verilen senetler sahteymiş, uyuşmazlık bundan kaynaklanmıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, Bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren hukukî bir işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda; taraflar arasındaki akti ve borç ilişkisinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmayıp, ihtilafın sözleşmenin niteliğine (Kira akti mi, satış mı )ilşkin olduğu, taraflar tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın temelinde ticari bir ilişkinin de bulunmadığı, hal böyle olunca uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle, HMK 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurmaması ve kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihte kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır