Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/184 E. 2023/649 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/184 Esas
KARAR NO : 2023/649

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – …- …
2- … – …

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/12/2010
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
YAZIM TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ….Şirketiyle dava dışı ….Şirketinin oluşturduğu ortak girişim tarafından üstlenilen …. inşaat işleri kapsamındaki tüm tesisat işlerinin malzemeli ve götürü bedelle 20.01.2010 tarihli sözleşme ile müvekkiline verildiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin teminat olarak 250.000 TL bedelli tüm unsurları boş bırakılmış bir bonoyu imzalayarak iş ortaklığına verdiğini, iş ortaklığı edimlerini yerine getirmediğinden müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan işleri yapamadığını, delil tespitinde genel olarak kaba inşaatı tamamlanmış binalardaki mekanik tesisat imalatlarının yapıldığı ile bazı binaların temelinin dahi atılmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin bu nedenle sözleşmeyi …. yevmiye numaralı ihtarla feshederek alacağını talep ettiğini, …. sayılı dosyasıyla takip başlattığını, takibin kesinleştiğini, ortak girişimin hakedişlerine haciz konduğunu, bu aşamada müvekkili tarafından verilen teminat senedinin davalı … … Şirketi tarafından davalı …’a ciro edildiğini ve ihtiyati haciz kararını takiben …. sayılı dosyasında davalı … tarafından takip başlatılarak müvekkilinin başlattığı… sayılı dosyada tahsil edilen paranın haczedildiğini, oysa müvekkilinin davalı ….Şirketinden alacaklı olduğunu, müvekkilinin davalı … … Şirketinden alacaklı iken bu şirkete borç vermesinin düşünülemeyeceğini, davalı …’in şirket yetkilisi …’in akrabası olan …’in şirketinde asgari ücretle çalışmakta olduğunu, davalı …’un enedin teminat senedi ve karşılıksız olduğunu bildiğini savunarak müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, senedin ve … sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili katıldığı duruşmada özetle; müvekkilinin üçüncü kişi olduğunu, husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Ltd Şti vekili tarafından vekaletname ve mazeret beyanı sunulmuş ise de, savunma bildirilmemiş, müvekkiline ait defter ve belgelerin bulunduğu adresi bildirir dilekçe sunulmuştur.
Mahkememizin … sayılı kararı ile; “İddia, savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan ikinci bilirkişi heyeti raporuna göre; davacı ve davalı şirketin ortağı olduğu ortak girişim arasında imzalanan 20.01.2010 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde taşeronun teminat olarak 250.000 TL tutarında teminat çeki verdiği, aynı maddenin ” teminat senedinin iadesi” başlıklı bölümünde de teminat senedinin taşeronun yapmış olduğu işler nedeni ile işveren’in herhangi bir malına veya mülküne zarar ziyan gelmediği takdirde veya yapılan işlerde 1 yıl süresince veya kesin kabul yapılana kadar herhangi bir bozulma meydana gelmediği, meydana gelen bozulmaların işverence kabul edilir şekilde bedelsiz olarak telafi edilmesi halinde iade edileceğinin düzenlendiği, davaya konu senedin 250.000 TL bedelli olması, tanzim tarihinin sözleşme tarihi ile aynı olması ve her ne kadar sözü edilen madde de çekten bahsedilmişse de aynı madde de teminat senedinin iadesinden bahsedilmesi ve davalı şirketin teminat olarak dava konusu senetten başka bir çekin verildiğini iddia ve ispat etmemesi karşısında dava konusu senedin 20.01.2010 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerektiği, davacının 20.01.2010 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, ortak girişimim davacının yaptığı iş nedeniyle zarar talebinde bulunduğuna dair bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı gibi ortak girişimin ortağı olan davalı şirketin bu yönde bir savunma yapmadığı, bu nedenle bedelsiz kalan teminat senedinin iadesi gerektiği bu sebeple davalı şirket yönünden açılan borçlu olmadığının tespiti talebinin yerinde olduğu, senedin ve takibin iptali talebi ile davalı şirket yönünden talep edilen kötüniyet tazminatı talebinin, dava konusu senedin diğer davalı elinde olması bu davalı tarafından takibe konulması nedeniyle yerinde görülmediği, davacının diğer davalı aleyhine açtığı davada ise , davalı …’un dava konusu senedi bedelsiz olduğunu bilerek kötüniyetli iktisap ettiği hususu ispatlanamadığı” gerekçesiyle davacının davalı … İnş. Tic. Tur. Ve San. Ltd. Şti açtığı davanın kabulü ile, davacının anılan davalıya …. Esas sayılı dosyası ile takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının bu davalı aleyhine açtığı menfi tespit davasında senetin iptaline dair talebinin reddine, davacının kötü niyet tazminat talebinin koşullar oluşmadığından reddine, davacının davalı … adına açtığı davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … sayılı ilamı ile; “Sözleşme ve takip tarihinde yürürlükte bulunan T.K. 690. madde yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 599. maddesi “Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri, müracaatta bulanan hamile karşı ileri süremez, meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmünü içermektedir. Davacı ile davalı ….Ltd.Şti. ve dava dışı ….Ltd.Şti. adi ortaklığı arasında 20.01.2010 tarihli eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ihtilafsız olup, sözleşmenin 6.maddesi gereğince davacı taşeron tarafından taşeronca 250.000 TL’lik teminat senedi verileceği kararlaştırılmış olup, davaya konu senedin sözleşme kapsamında düzenlendiği dosya kapsamı ve bu noktadan istinaf talebinde bulunulmayan mahal mahkemesi gerekçesiyle sabittir. Senedin incelenmesinde 20.01.2010 tanzim 20.06.2010 ödeme tarihli “nakden” kaydıyla 250.000 TL bedelli olarak davacı tarafça davalı ….Ltd.Şti. lehine düzenlendiği tespit edilmiş, davalı … tarafından davacı ve davalı ….Ltd.Şti. borçlu olarak gösterilerek 10.12.2010 tarihinde …. sayılı dosyasında takibe konulduğu görülmüştür. Mahkemesince yapılan yargılama aşamasında davalılar arasındaki ticari ilişki ve dava konusu senet kapsamında alacak ve borç durumunun tespiti için davalı şirket ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar oluşturulmasına rağmen ara kararın ifası yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Davacı tarafça ayrıca davalı …’ın sigortalı çalışan olduğu, dosyaya delil olarak sunulan … kayıtlarından da sigortalısı olarak çalıştığı ….Ltd.Şti. ile davalı ….Ltd.Şti ortakları arasında akrabalık ilişkisi olduğu, bu nedenle davalılar arasındaki cironun muvazaalı olduğu iddiasında bulunmuş olmakla, davacı delillerinin toplanması kapsamında davalı ….Ltd.Şti. İle dava dışı ….Ltd.Şti’ne ait ticaret sicil kayıtlarının ilk kuruluş tarihlerinden itibaren getirtilerek bu iddia doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılması bu incelemenin sonucuna göre de davacı vekilince dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmış olduğundan yemin teklif hakkı da hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizin …. sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, senedin ve takibin iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkememizin 25/09/2012 tarihli ara kararı ile davalı şirketin ticari defterlerinde inceleme yaptırılması amacıyla …. talimat yazıldığı, davalı şirkete Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre ibraz emri tebliğ edilmesine rağmen ticari defter ve kayıtların sunulmaması nedeniyle …. Talimat sayılı dosyası ile talimatımızın bila ikmal iadesine karar verildiği, bu kez …. sayılı kaldırma ve gönderme kararından sonra davalı … … Ltd Şti vekiline ticari defter ve kayıtları sunması için süre verildiği, verilen süreyi takiben vekilin vekillikten çekildiği, ticari defterlerin yerini bildirmediği, davalı şirkete ibraz emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği, ticari defter ve kayıtların sunulmamasının sonuçlarının ihtar edildiği ancak davalı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, bulunduğu yerin ve iletişim kişisinin bildirilmediği anlaşılmakla …. sayılı ilamı doğrultusunda davalılar arasındaki ticari ilişki ve dava konusu senet kapsamında alacak ve borç durumunun tespiti için davalı şirket ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Bunun üzerine davacı tarafın dava dilekçesi ile yemin deliline dayanması karşısında davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacının davalı …’a yemin teklif etmesi üzerine yeminin edası için talimat yazılmış, talimat mahkemesince ilgili davalıya yemin ihtarını içerir tebliğ mazbatası Tebligat Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davalı … belirlenen gün ve saatte talimat mahkemesinde duruşmaya katılmamış ve yemini eda etmemiştir.
…. sayılı ilamı doğrultusunda davalı …’ın sigortalı çalışan olduğu, dosyaya delil olarak sunulan … kayıtlarından da sigortalısı olarak çalıştığı ….Ltd.Şti. ile davalı ….Ltd.Şti ortakları arasında akrabalık ilişkisi olduğu, bu nedenle davalılar arasındaki cironun muvazaalı olduğu iddiasında bulunmuş olmakla, davacı delillerinin toplanması kapsamında davalı ….Ltd.Şti. İle dava dışı ….Ltd.Şti’ne ait ticaret sicil kayıtlarının ilk kuruluş tarihlerinden itibaren getirtilerek bu iddia doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılması amacıyla; ilgili ticaret sicil kayıtları getirtildiğinde davalı …’ın sigortalısı olarak çalıştığı dava dışı ….Ltd.Şti.’nin 2003 tarihinden itibaren temsilcisinin şirket ortaklarından … … olduğu, davalı ….Ltd.Şti’nin 1994 tarihinden itibaren temsilcisinin şirket ortaklarından … olduğu, … … ile …’ın kardeş oldukları, şirketlerin diğer ortaklarının da benzer akrabalık ilişkisi içinde oldukları alınan nüfus kayıt tablosundan anlaşılmış olup, bu haliyle davacı, …’ın sigortalısı olarak çalıştığı dava dışı ….Ltd.Şti ile davalı ….Ltd.Şti’nin ortakları arasında akrabalık bulunduğu iddiasını kanıtlamıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında; mahkememizin …. sayılı kararının …. sayılı ilamı ile tamamen kaldırıldığı, kaldırma kararından önce aldırılan ikinci bilirkişi heyeti raporuna göre; davacı ve davalı şirketin ortağı olduğu ortak girişim arasında imzalanan 20.01.2010 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde taşeronun teminat olarak 250.000 TL tutarında teminat çeki verdiği, aynı maddenin ” teminat senedinin iadesi” başlıklı bölümünde de teminat senedinin taşeronun yapmış olduğu işler nedeni ile işveren’in herhangi bir malına veya mülküne zarar ziyan gelmediği takdirde veya yapılan işlerde 1 yıl süresince veya kesin kabul yapılana kadar herhangi bir bozulma meydana gelmediği, meydana gelen bozulmaların işverence kabul edilir şekilde bedelsiz olarak telafi edilmesi halinde iade edileceğinin düzenlendiği, davaya konu senedin 250.000 TL bedelli olması, tanzim tarihinin sözleşme tarihi ile aynı olması ve her ne kadar sözü edilen madde de çekten bahsedilmişse de aynı madde de teminat senedinin iadesinden bahsedilmesi ve davalı şirketin teminat olarak dava konusu senetten başka bir çekin verildiğini iddia ve ispat etmemesi karşısında dava konusu senedin 20.01.2010 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerektiği, davacının 20.01.2010 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, ortak girişimim davacının yaptığı iş nedeniyle zarar talebinde bulunduğuna dair bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı gibi ortak girişimin ortağı olan davalı şirketin bu yönde bir savunma yapmadığı, bu nedenle bedelsiz kalan teminat senedinin iadesi gerektiği bu sebeple davalı şirket yönünden açılan borçlu olmadığının tespiti talebinin yerinde olduğu, yine davacının, davalı …’ın sigortalısı olarak çalıştığı dava dışı ….Ltd.Şti ile davalı ….Ltd.Şti’nin ortakları arasında akrabalık bulunduğu iddiasını kanıtladığı, davalı …’ın “… …’ın kardeşi olan …’ın firması … İnşaat Ticaret Turizm ve Sanayii Ltd Şti’den 250.000 TL bedelli dava konusu senedi bir alacağıma karşılık aldığıma, dava konusu 250.000 TL bedelli senedin teminat senedi olduğunu bilmediğime, davalı … firmasından 250.000 TL alacağımın bulunduğuna, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyorum” şeklindeki yemini eda etmediği, bu itibarla davalılar arasındaki cironun muvazaalı olduğunun ispatlandığı anlaşılmış olup, davacının, …. Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline, …. Esas sayılı icra takip dosya dayanağı 20/01/2010 düzenleme, 20/06/2010 ödeme tarihli “nakden” kaydıyla 250.000 TL bedelli senedin iptaline, muvazaalı ciro nedeniyle başlatılan bir takip bulunduğu gözetilerek …. Esas sayılı icra takip dosyasında asıl alacağın takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a-Davacının, …. Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline,
b-…. Esas sayılı icra takip dosya dayanağı 20/01/2010 düzenleme, 20/06/2010 ödeme tarihli “nakden” kaydıyla 250.000 TL bedelli senedin iptaline,
c-…. Esas sayılı icra takip dosyasında asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 17.077,50 TL harçtan peşin alınan 3.712,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.365 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 39.500 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 3.712,50 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvurma harcı ile istinaf kararı öncesi; 608,50 TL posta masrafı, 2.700 TL bilirkişi masrafı ve istinaf kararı sonrası yapılan 407,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.714,15 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır