Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/167 E. 2021/817 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/49 Esas – 2021/818
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/49 Esas
KARAR NO : 2021/818

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında 01/03/2016 tarihinde ‘bant konveyorler ve 20 m3 bunker’ işine yönelik ‘Protokol’ başlıklı sözleşmenin imzalandığını, söz konusu protokol uyarınca müvekkili şirket tarafından farklı ebatlarda olmak üzere 6 adet bant konveyör ve 1 adet 20 m3 titreşimli bunker besleyici makinesi yapıldığını ve bu makinelerin davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirket tarafından ise ödenmesi gereken ücretin eksik ödendiğini, bu nedenle davalı şirket hakkında icra takibine giriştiklerini, ancak davalı şirketin borca itirazı üzerine takibin durduğunu” belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının söz konusu iddialarınnı doğru olmayıp müvekkilinin borcunun bulunmaması nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, davacını davasının reddi gerekmekte olduğunu, taraflarına tebliğ edilen deliller arasında yer alan “Tamir Teyid Formu” başlıklı 01.03.2016 tarihli belgenin müvekkili şirket ile bir ilgisi bulunmamakta olduğunu, söz konusu delilin dikkate alınmasının mümkün olmayacağını, fatura sureti adı altında sunulan belgede toplam 54.409,80 TL lik bedel yazılmakta olduğunu, firma adının “… İnşaat”, firma yetkilisinin ” … Bey” olarak geçtiğini, bu durumda söz konusu belgenin muhatabı müvekkili şirket olmadığından huzurdaki davada dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu borçların eksiksiz şekilde ödenmiş olduğundan müvekkilin davalıya borcu bulunmamakta olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Kaman İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
-Taraflar arasında imzalanan 01/03/2016 tarihli protokol, faturalar, tarafların ticari defterleri,
-Bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 2016-2017 yılına ait ticari defterlerinin e-defter olduğu ve yasal süresi içerisinde beratlarının alındığı, davacı şirket tarafından davalıya toplam 395.237,46.-TL tutarında fatura düzenlendiği, faturaların ticari defterlerine kayıt yapılarak ilgili dönemlerde bağlı olduğu vergi dairesine BS Formları ile beyan edildiği, Davacı şirketin davalıdan toplam 197.875,79.-TL tutarında ödeme aldığı buna göre, davacının (395.237,46-197.875,79)= 197.361,67-TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu, Davalı şirketin 2017 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış tasdiklerinin yapıldığı ancak, kapanış tasdikinin olmadığı, Davacı şirket tarafından davalıya düzenlenen toplam 395.237,46.-TL tutarındaki faturaların davalı şirket ticari defterlerine kayıt yapılarak ilgili dönemlerde bağlı olduğu Vergi Dairesine BA Formları ile beyan edildiği, Davalı şirketin davacıya toplam 195.875,79.-TL tutarında ödeme yaptığı buna göre, davalının ( 395.237,46-195.875,79)= 199.361,67.-TL tutarında davacı şirkete borçlu olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ilişkisi bulunduğu, bu kapsamda fatura alacağından kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı tarafından kısmi itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava ve cevap dilekçesi, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir alacak için fatura düzenlenmiş olması, alacağın varlığını ispata yeterli bulunmayıp, fatura, tek başına akdi ilişkinin kanıtı niteliğinde bulunmamaktadır.
Taraflar arasında ticari nitelikte eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup, buna göre davacı taraf kural olarak akdi ilişkinin varlığını ve alacağını, davalı taraf ise bedelin ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Ne var ki, davalı … Madencilik A.Ş vekili tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ve davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde, ödeme iddiasında bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davacı tarafça akti ilişkinin varlığının ve işin de usulüne uygun olarak teslim edilmiş olduğu hususunun ispatlandığının kabulü gerekmektedir. Bu hale göre, eldeki davada ispat yükü davalı tarafa ait olup, davalı taraf ödeme iddiasını diğer bir değişle cari hesap nedeniyle borçlu olmadığını ispatlamak durumundadır.
Davalının ticari defterlerine kaydetmiş olduğu faturalarla akdi ilişkiyi kabul etmiş olması, taraf ticari defterlerinin birbirini doğrulaması nedeniyle davalının borcun ödendiğine dair savunmasına hukuki değer atfetmek mümkün görülmemiş ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davaya konu sözleşme ve buna bağlı dayalı fatura alacağının likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek, aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Kaman İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline,
Asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 13.481,78-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.396,83-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 12.084,95-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil olunduğundan kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 22.265,32 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.396,83 TL peşin harç, 126,70 TL tebligat-müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.367,93 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/12/2021