Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2021/207 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/124 Esas – 2021/207
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/124 Esas
KARAR NO : 2021/207

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
YAZIM TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizin 2020/564 esasına kayıtlı dava dosyasında, davalı … yönünden dosyanın tefrikine karar verilmesi ile yukarıda belirtilen esasa kaydolunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalılardan …’in trafik kayıtlarına göre maliki olduğu ve müvekkili şirkete 6082713 poliçe numarası ile ZMMS Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı 26/06/2012 tarihli trafik kaza sonucu davalılardan …’ın yaralandığını ve bu yaralanmadan kaynaklı olarak müvekkili şirket aleyhine … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında tazminat davası açtığını, … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı gereği davalı …’a 03.09.2014 tarihinde 163.800,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle rücu işlemlerine başlandığı sırada kaza tarihinde aracın alım-satım amacıyla … Otomotiv … isimli galeriye bırakıldığının öğrenildiğini, bu durumda fiili hakimiyetin 3. şahsa geçmesi halinde Poliçe Genel Şartları 3.h maddesi gereği yapılan ödemenin dayanağının kalmadığını, bu nedenle aracın fiili hakimiyetinin değişmesi halinin ispatı durumunda davalı …’a ödenen tazminatın istirdatı gerektiğini, fiili hakimiyetin değiştiği ispat edilemediği halde, araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle davalı …’ten 163.800,00 TL ile ödeme tarihinden itibaren işleyen faizi olan 1.638,00 TL olmak üzere toplam 165.438,00 TL’nin tahsili amacıyla davalılar hakkında … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, usulüne göre davetiye tebliğ edilmesine karşın davaya cevap vermemiştir.
Mahkememizce davalı … yönünden davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile davalının … Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibindeki 163.800,00 TL asıl alacak ile 1.615,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 165.415,56 TL alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına dair verilen kararın, davalı …’ın istinaf istemi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin …. K. Sayılı ilamı ile “… davalı … yönünden davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Tüketici mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi doğu görülmediğinden görev kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle HMK.nın 355. Maddesi gereğince resen gözetilerek davalı … aleyhine açılan dava ile … aleyhine açılan davalarda görevli mahkeme aynı olmadığından davaların tefrik edilerek davalı … yönünden görevsizlik kararı verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, görev konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine davalı … vekilinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı üzerine Mahkememize gönderilen dava dosyası Mahkememizin 2020/564 esasa kaydolunarak yargılamaya devam olunmuş; Mahkememizin 22/02/2021 tarihli duruşmasında davalı … hakkında açılan davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Davalı … hakkında açılan dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Dava konusu olayda davacı vekili, davalının sigortalısı olduğu hususi aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığını belirterek yapılan ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki ilişki akde dayalı olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir.
Açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olması, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerektiğinden, 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davalı … yönünden davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verilmiştir. 03/03/2021

Katip Hakim