Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2021/477 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/123 Esas – 2021/477
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/123 Esas
KARAR NO : 2021/477

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2014
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
YAZIM TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’un maliki olduğu ve … …’ın idaresinde bulunan, … plakalı aracın, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün maliki olduğu, …’ın idaresindeki motosiklete tamamen kusurlu şekilde çarpması sonucu, davacı …’ın görev başında iken yaralanmış olduğunu, davalı … …’ın idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesi bulunmadığından husumetin … Hesabına yöneltildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının geçirmiş olduğu trafik kazası neticesi yaralanması nedeniyle uğramış olduğu iş gücü kaybından doğan 500,00. TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte 20.000,00. TL manevi tazminatın … hariç olmak üzere diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, çünkü davacının devlet memuru olması sebebi ile hastalığı süresince maaşını eksiksiz olarak almış olduğunu ve hastalık nedeniyle harcamalarının da Sosyal güvencesi dolayısıyla SGK tarafından karşılandığını, dava konusu kazanın trafik ışığının bulunmadığı bir yerde meydana geldiğini ve sürücülerin karşılıklı olarak birbirlerine dikkat ederek geçiş yapmakta olduklarını, davalının diğer yönden trafik geçişinin durduğu bir anda geçiş yaptığını ve duran araçların arasından hızla geçiş yapan davacının kullandığı motosiklet ile çarpıştığını, oysa trafiğin durduğunu gören motosiklet sürücüsünün diğer yönden de araç gelebileceğini düşünerek, dikkatle geçmek durumunda olduğunu, dolayısıyla bilirkişi raporundaki kusura ilişkin görüşün doğru olmadığını savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının motorlu aracını uygun ehliyetle kullanıp kullanmadığı, alkollü olup olmadığı, kask takıp takmadığı, trafik kurallarına uygun hareket edip etmediği, dolayısıyla müterafik kusurunun olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerektiğini, … … sorumluluğunun trafik sigortası bulunmayan araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki 57.500,00. TL teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davalı kurumun temerrüdü söz konusu olmadığından, belirtilen faizin başlangıç tarihi ile faiz türünün kabul edilemez olduğunu belirtmiştir.
Talep Artırım: Davacı vekili 07.03.2016 tarihli dilekçesi ve 08.06.2016 tarihli duruşmadaki beyanı ile, davalılardan … hakkındaki davadan feragat ettiğini beyan etmiş, 14.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de, davadaki 500,00. TL’lik maddi tazminat talebini 58.247,62. TL artırarak, davalılar … … ve … hesabından müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00. TL’lik manevi tazminat talebinin ise, davalı … …’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 58.747,62 TL. maddi tazminatın (davalı … 57.500,00 TL’lik limitle sınırlı ve dava tarihinden işleyecek faizle sorumlu olmak üzere) kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve … …’tan müteselsilen tahsiline;
10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline; davalı … hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
BOZMA İLAMI: Yargıtay 17 H.D’ne ait 07.09.2020 Tarih ve 2019/6458 Esas ve 2020/4897 Karar sayılı ilamı ile;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davanın 6100 sayılı HMK döneminde açılan belirsiz alacak davası olduğu ve alacağın belirli hale gelmesinden sonra yapılan artırımın ıslah olarak kabul edilemeyeceği dikkate alındığında, artırılan bölüm yönünden zamanaşımının sözkonusu olmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur tespitinin ve davacının maluliyet durumunu usulünce belirleyen uzman bilirkişi heyeti raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının maddi tazminat alacağının hesaplandığı ve hükme esas alınan 20.01.2016 tarihli aktüer raporunda, geçici iş göremezlik süresi olan 6 ayda davacının raporlu olduğuna dair dosyada belge olmadığı gerekçesiyle ve davacının maaşı üzerinden geçici iş göremezlik tazminatının hesaplandığı görülmektedir.
Davacının polis memuru olarak çalıştığı kurumdan 6 aylık dönemde maaşını almaya devam edip etmediği, kazadan önce maaşı dışında elde ettiği ve iyileşme süresi boyunca mahrum kaldığı ek ödemeler olup olmadığının araştırılması ile bu dönem zararı için hesap yapılmalıdır. Mahkemenin bu yöne ilişkin araştırması ile bilirkişi tarafından yapılan hesaplama hatalı olmuştur.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; öncelikle, davacının çalıştığı kurumdan, kazadan önceki çalışması karşılığı ödenen maaş dışında aldığı ek ödeme olup olmadığı ve kazadan sonraki 6 aylık dönemde bu ek ödemelerden eksik aldığı kısımlar bulunup bulunmadığı ile anılan 6 aylık dönemde maaşını almaya devam edip etmediğinin sorulması; maaşını almaya devam ettiği ve mahrum kaldığı ek ödemenin de bulunmadığının saptanması halinde, geçici işgöremezlik zararı doğmayacağının gözetilmesi;
kazadan sonraki dönemde davacının maaşını almaya devam ettiği halde mahrum kaldığı ek ödemeler olduğunun tespiti halinde ise, geçici iş göremezlik tazminatının, sadece kazadan önce elde edildiği halde kazadaki yaralanma nedeniyle çalışılamayıp elde edilemeyen geliri kapsayacağı dikkate alınarak 6 aylık süre için geçici işgöremezlik tazminatının hesaplanması için, aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınıp (usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı … vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’na geri verilmesine 07/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi” gerekçesiyle bozularak dosya mahkememize gönderilmiş mahkememizce usul yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER;
-Dava konusu kaza sebebi ile, davacıda meydana gelen iş gücü kaybının tespitine ilişkin olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 14.04.2015 tarihli rapor ile, davacı …’ın 19.10.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, SGK Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre %4,2 oranında vücut genel çalışma gücündan kaybettiği, 6 ay süre ile iş görmezlik halinde kaldığının tespit edildiği görülmüştür.
.-Ankara ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas numaralı dosyasında dava konusu kaza ile ilgili yapılan ceza yargılamasına ilişkin davada alınmış olan Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 27.08.2007 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü … …’ın tamamen kusurlu olduğunun, sürücü …’ın ise kusursuz olduğunun belirtildiği görülmüştür.
-Mahkememizce dava konusu kazanın meydana gelmesinde taraflara ait kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından sunulan raporda, … plakalı otomobil sürücüsü … …’ın, meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın ise, mevcut şartlarda kazayı önleme imkanı bulunmadığından kusursuz olduğunun belirtildiği görülmüştür.
-Bilirkişi heyeti 20/01/2016 tarihli raporunda özetle; 19/10/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %4,2 oranında malul olan ve kusursuz olduğu tespit edilen davacı … için 58.747,62 TL işgücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığını, hesaplanan tazminattan davalılardan … … kazaya karışan … plakalı hususi otomobilin sürücüsü ve işleteni olması, … ise bu aracın kaza tarihinde geçerli olan teminat tutarları dahilinde yapılmış bir ZMMS poliçesi bulunmaması sebebiyle poliçe teminat limitleri dahilinde müteselsil sorumlu olduğunu, kazaya karışan … plakalı araç kazadan önce 19/09/2005 tarihinde davalılardan … tarafından … …’a satıldığından, …’un davada sorumluluğu bulunmadığını, davalılardan … … bakımından kaza tarihi 19/10/2006 itibariyle, davalılardan … Hesabına ise ödeme yapılması konusunda davacı tarafından davadan önce ihbarda bulunulmadığını ve temerrüde düşürülmediğinden dava tarihi 07/02/2014 esas alınarak yasal faiz takdir edilmesi gerektiğini belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yüksek Yargıtay Bozma ilamı sonrasında verilen ara karar uyarınca davacı vekilince sunulan bila tarihli beyan dilekçesi ile; davacının geçici iş göremezlik süresi olan 6 aylık süre boyunca bir zararı ve gelir kaybı bulunmadığı, bu dönemde maaşını almaya devam ettiği ve mahrum kaldığı bir ek ödeme bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, Yüksek Yargıtay bozma ilamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarına göre;
Davalı …’un maliki olduğu ve diğer davalı … …’ın sürücüsü bulunduğu … plakalı aracın, davacı …’ın idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde davacı …’ın yaralanmış olduğu, davalı … …’ın idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesi bulunmaması nedeni ile davalı … … sorumlu olduğu, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kazanın meydana gelmesinde, … plakalı otomobil sürücüsü … …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın ise kusursuz olduğunun anlaşıldığı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 14.04.2015 tarihli raporda ifade edildiği üzere, davacı …’ın 19.10.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, SGK Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre %4,2 oranında vücut genel çalışma gücündan kaybettiği, 6 ay süre ile iş görmezlik halinde kaldığının tespit edildiği yine mahkememizce aldırılan ve hükmün tesisinde esas alınan 20/01/2016 tarihli aktüer raporda hesaplandığı üzere, davacının 50.916,49 TL TL kalıcı işgücü kaybı zararı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen 08.02.2016 Tarih ve 2014/970 Esas ve 2016/291 K. sayılı ”davanın kısmen kabulü ile 58.747,62 TL. maddi tazminatın (davalı … 57.500,00 TL’lik limitle sınırlı ve dava tarihinden işleyecek faizle sorumlu olmak üzere) davalı … ve … …’tan müteselsilen tahsiline, davalı … hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, ” dair kararın davalı … … tarafından temyiz edilmediği anlaşılmakla, hüküm tesis edilirken, bozma ilamı dışında kalarak kesinleşen hususlar ve davacı yönünden gerçekleşen usuli müktesep hak gözetilmek suretiyle maddi ve manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Davalı … … yönünden, haksız fiil sorumluluğu sebebi ile, kaza tarihi olan 19.10.2006 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise, davacı tarafça davadan önce ihbarda bulunulmadığı ve temerrütün oluşmadığı nazara alınarak, dava tarihi olan 07.02.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 58.747,62 TL (davalı … yönünden 50.916,49 TL ile sınırlı olmak üzere) maddi tazminatın, Davalı … yönünden dava tarihi olan 07.02.2014 tarihinden , davalı … … yönünden kaza tarihi olan 19.10.2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-10.000,00. TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan, 19.10.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine.
3-Davalı … hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.696,15.TL harçtan, peşin ve ıslah ile alınan toplam 269,00.TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.427,15.TL harcın davalılardan … 3.837,00.TL’sinden sorumlu olmak üzere, davalı … ve … …’tan tahsili ile Hazineye irad kaydına.
5-Davacı tarafından yapılan, 248,00.TL tebligat gideri, 87,50 TL müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.404,50.TL yargılama giderinden, davalı … 1.217,27 TL’sinden sorumlu olmak üzere, davalı … ve … …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının, davalı … yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden mahkememizce verilen ilk kararın davalı … … tarafından temyiz edilmemiş olması da nazara alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ilk karar ile hesap ve takdir edilen 6.812,24 TL vekalet ücretinin, (davalılardan … 5.904,16 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalı … ve … …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine.
7-Hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden mahkememizce ilk karar ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine.
8-Reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 1.800,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … …’a ödenmesine.
9-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021