Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/680 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/73 Esas – 2021/685
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/73 Esas
KARAR NO : 2021/685
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/11/2019 tarihinde müvekkili şirketteki % 100 oranındaki kamu hissesinin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesi amacıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ihale ile … Elektrik Dağıtım A.Ş tarafından devir alındığını, satışa ilişkin 29/12/2010 tarihli ”Hisse Satış Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili şirketin özelleşmesi sonrasında imzalanan sözleşmenin halen geçerliliğini koruduğunu, özelleştiği ana kadar devlete ait KİT statüsünde ve … bağlı kuruluşu olan müvekkili şirketin … Elektrik Dağıtım A.Ş’ye satışı sonrası aynı unvan ile anılan tarihten itibaren özel sektör iş yeri olarak faaliyete devam ettiğini, 10/10/1983’ten-2002 yılına kadar cadde, sokak, meydan gibi umuma açık yerlerin aydınlatma yükümlülüğü TEK ve sonrasında … uhdesinde aydınlatma faaliyetleri bedelsiz olarak yürütülmekteyken 2002/410 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile genel aydınlatma elektrik enerjisi yıllık giderleri Belediye İl Özel İdaresi ve Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacağı kararı verildiğini, karar doğrultusunda … 2003-2009 yılları arasında genel aydınlatmada tüketilen elektrik enerji giderlerini fatura ederek ilgili kurumlara iletmesine rağmen tahsilinin mümkün olmadığının,2008 yılında yapılan düzenleme ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na geçici 17. madde ilave edilmiş anılan madde kapsamında çıkartılan Aydınlatma Yönetmeliğine göre giderlere ilişkin ödemelerin Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek esaslar çerçevesinde 01/01/2009-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem için Hazine Müsteşarlığı bütçesinde konulacak ödenekten karşılanacağı, 01/01/2016 tarihinden itibaren de aydınlatma giderlerinin ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edileceğinin belirlendiğini, genel aydınlatma faturalarıyla ilgili olarak 01/01/2011-30/04/2011 arasında sahada yapılan ölçümler doğrultusunda tespit edilen tüketime yönelik düzenlenen faturalara ait icmallerin davalı … Genel Müdürlüğü’ne iletildiğini, söz konusu fatura icmallerinin Genel Müdürlük tarafından kontrol edilerek toplulaştırılıp ödeme talebi ile Hazine Müsteşarlığı’na iletildiğini, Hazine Müsteşarlığı tarafından da buna ilişkin ödemenin …’a aktarılarak müvekkiline ödendiğini, faturaların toplulaştırılması ile talep edilen bedeller davalı … tarafından müvekkili şirkete ödenmiş ise de fazla talepte bulunulduğu iddiasıyla müvekkili şirketin genel aydınlatılmaya ilişkin daha sonraki alacaklarında 21.982.452,00 kWh tüketim kadarlık kısmının mahsup edildiğini, davanın konusunu teşkil eden fark bedelin davalıların yasal dayanağı bulunmayan hesaplama yönteminden kaynaklandığını belirterek 5.595.613 TL alacağın mahsup yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın müvekkili kurumun yasa gereği yürütüğü idari görevi sebebiyle tesis ettiği bir idari işlem olup idari yargının görev alanına girdiğinden yargı yolu ve husumet itirazında bulunduklarını, Aydınlatma Bedellerinin Dağıtım Şirketlerine Ödenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Genelgesi’nin ilgili maddelerinde davacı şirket denetimleri sonucunda fazla alındığı tespit edilen tutarların sonraki ödeme dönemlerinden faizi ile birlikte mahsup edileceğinin ortaya konulduğunu, bu doğrultuda müvekkili kurum tarafından işlemlerin tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; husumet, zamanaşımı ve görev itirazında bulunduklarını, Aydınlatma Yönetmeliği kapsamında yapılan inceleme sonucunda tespit edilen fazla tüketim tahakkuklarının Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan Genelgedeki hükümler doğrultusunda gecikme zammı da uygulanarak düzeltilmesinin belirlendiğini, bu kapsamda davacı şirketin faaliyet bölgesinde kurum tarafından yapılan denetimlerde yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle talep edilen alacakların kanuni dayanağının bulunmadığının bildirerek davanın reddini istemiştir.
Dava, genel aydınlatma faturalarına ilişkin tahakkuk ettirilen elektrik enerjisi tüketim karşılığı eksik ödenen tüketim bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davanın görülmesinde yargı yerinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı kamu tüzel kişiliğine sahip olup özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Davalı … ise tüzel kişiliğe sahip olup, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak, 6446 sayılı yasanın “dağıtım faaliyeti” başlıklı 9. maddesi uyarınca dağıtım şirketleri kendi bölgelerinde genel aydınlatmadan ve bunlara ait gerekli ölçüm sistemlerinin tesis ve işletilmesinden sorumludur. Davacı şirket tarafından gerçekleştirilecek genel aydınlatma giderleri 4446 sayılı yasanın Geçici 1.maddesi uyarınca 01.01.2009 ile 31.12.2015 tarihleri arasındaki dönem için hazine müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 6/4 maddesi uyarınca dağıtım şirketleri tarafından genel aydınlatma giderlerine ilişkin gönderilen faturalardaki tüketim miktarı ve bedellerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı belirli dönemler itibariyle … tarafından denetlenir. Yapılan denetimler sonunda dağıtım şirketine fazla ödeme yapıldığının tespiti halinde fazla yapılan ödeme tutarı 6183 sayılı yasa uyarınca dağıtım şirketinden tahsil edilir.
İdarece kamu gücüne dayalı, re’sen tek yanlı olarak tesis edilen, önceden kanun ya da idari kurallarla düzenlenen, işlemler idari işlem olup, bu nitelikteki işlemlere karşı açılacak davaların görülme yeri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2.maddesi gereğince idari yargı yeridir.
Somut uyuşmazlıkta davalı … tarafından 6446 sayılı yasanın Geçici 6. maddesinden kaynaklanan denetim yetkisi kullanılmış ve genel aydınlatma faturaları ile ilgili olarak 01/01/2011-30/04/2011 tarihleri arasında 4 aylık dönem için tahakkuk eden 5.495.613,00-TL’nin daha sonraki döneme ait tüketim bedellerinden mahsup edilerek eksik ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Davalı Hazine ve Maliye Bakanlığının özel hukuktan kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığı gibi davacının genel aydınlatma sorumluluğu ve davalının denetim yetkisi de yasadan kaynaklanmakta olup taraflar arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki de bulunmamaktadır. Davalı, yasa tarafından kendisine verilen denetim yetkisini kullanmış, davacı ise yapılan denetim sonucu tahakkuk edilen tutarın mahsubuna itiraz etmiştir. Uyuşmazlık davalının yasadan kaynaklanan kamu gücüne dayalı ve tek yanlı olarak tesis ettiği işleme yönelik olup emsal dosyalardaki uyuşmazlık mahkemesi kararları da değerlendirildiğinde uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin yatırılan 93.851,34 TL harçtan mahsubu ile kalan 93.792,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından gider yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK nın 333.maddesi gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/10/2021