Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/173 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2021/173

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ilk etapta 13.010 m2’lik parkenin temini konusunda 05/09/2019 tarihli sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşmeye ek olarak 6.500 m2’lik sipariş verildiğini, müvekkilinin sözleşme konusu ürünlerin teslimi için gerekli iş avansı ödemelerinin tamamını yaptığını ayrıca bakiye ürün bedeli için de sözleşmede belirtilen vade ve miktarlara uygun olarak sıralı çekleri keşide ederek davalı yana teslim ettiğini, teslim tarihinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen sözleşme konusu ürünlerin sadece 7.397,86 m2’lik kısmının gönderildiğini, bu ürünlerin bir kısmının da ayıplı olduğunu, müvekkilinin bu güne kadar 2.147.177,32 TL ödemesine karşılık eksik malzeme teslim edildiğini, sözleşme feshedilerek çeklerin iadesinin talep edildiğini, ürünlerin teslim edilmediği gibi çeklerin de iade edilmediğini belirterek keşidecisi müvekkili davacı … Ulus Proje Mad. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. olan 10 adet toplam 737.063,90 TL tutarlı çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ödemesinin ve icra takibine konu edilmesinin tedbirle durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi usul ekonomisi gereğince tebliğe çıkarılmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise ”diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; davanın bedelsiz olduğu iddia edilen çekler yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkememizce verilen 22/02/2021 tarihli ara karar ile 6102 sayılı TTK’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince dava açılmadan evvel arabuluculuğa müracaat edilerek anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkememize sunulması için davacı vekiline bir haftalık süre verilmesine dair verilen karar davacı vekiline tebliğ olunmuş, davacı vekili 23/02/2021 tarihli dilekçe ile menfi tespit davasında arabulucuya başvurma şartı bulunmadığını beyan etmiştir. Eda davası veya tespit davası ayrımı arabuluculuğa ilişkin düzenlemede yer almadığından İcra İflas Kanununda düzenlenen menfi tespit davasının anılan düzenlemeden ayrı tutulduğuna dair gerek TTK’da gerekse İİK’da bir hükümde bulunmamaktadır. Menfi tespit davasının aynı zamanda yargılama sırasında ödeme üzerine kendiliğinden istirdada dönüşme ihtimali de gözetildiğinde menfi tespit davaları için arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak kabulü gerekmiştir.
Bu durumda davacının dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmadığı anlaşılmakla HMK 114/2 ve 115 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine (Ankara BAM 22. H.D. 2020/940-2020/1484 EK sayılı ve 26/11/2020 günlü kararı) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-HMK. 114/2. maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 12.587,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.527,91 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 24/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …