Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/665 E. 2021/774 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/665 Esas
KARAR NO : 2021/774

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
YAZIM TARİHİ : 26/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 20.02.2017 tarihinde “Fason Üretim Sözleşmesi” imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca davalı şirketin sözleşme ekinde yer alan teknik şartname ile belirlenen teknik ve kriterlere uygun şekilde ve müvekkili şirket tarafından belirtilecek marka ile “Yalıtım sıvası” (…) ürünlerini Fason olarak üreteceğini ve torbalayacağını, 20.02.2017 tarihli sözleşmenin tarafların muvafakati ile iki kez revize edildiğini, 09.05.2018 tarihli tarafların muvafakati ile gerçekleştirilen revizyon ile davalı şirketin fason olarak üreteceği ürünlere “Dekoratif Dış Cephe Sıvası Ürünü”nün de eklendiğini ve eklenen yeni ürünün üretim ve ödeme koşullarının … Sıvası ve Dekoratif Dış Cephe Sıvasının sadece davalı şirkete ürettirildiği, bahsi geçen ürünlerin bir başkasına ürettirilmediğini, müvekkili şirketin sözleşme konusu ürünlerin siparişlerini vererek sözleşmeye uygun şekilde ve muhtelif tarihlerde gerek avans ödemelerini gerekse davalı şirket tarafından adına düzenlenen faturalar mukabili ödemelerini eksiksiz gerçekleştirdiğini, ancak davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun şekilde ifa etmeyerek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, müvekkili şirketi tarafından Ankara … Noterliğinin 10/12/2019 tarihli ihtarnamesi ile davalıya ödenen ancak karşılığı sağlanmayan 252.099,69 TL’nin tebliğden itibaren 7 gün içinde iadesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin 12/12/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve davalının İstanbul … Noterliğinin 20/12/2019 tarihli ihtarnamesi ile 252.099,69 TL’nin üretim karşılığı olarak uhdelerinde bulunduğunu ve karşılığı edimlerin en kısa süre içerisinde yerine getirileceğinin bildirildiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borç ödenmediğinden davalı şirketin 20/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalının ihtarnamenin tebliğinden sonra da edimlerini yerine getirmediğini ve 252.099,69 TL’yi iade etmediğini, öte yandan davalı şirket tarafından müvekkili şirket için sözleşme kapsamında üretilen ürünlerin müvekkili şirketin yetkili bayileri tarafından müşterilerinin binalarına uygunladığını, uygulanan ürünler nedeniyle ortaya çıkan şikayet ve iade talepleri nedeniyle uğranılan zararların giderildiğini ve bayiler tarafından müvekkili şirket adına faturalar düzenlendiğini, davalı şirket tarafından üretilmiş olan ürünlerin ayıplı olmasından doğan bu zararın marka itibarı gözetilerek müvekkili şirket tarafından karşılanması üzerine gerek sözleşme hükümleri gerekse mevzuattan doğan haklar kapsamında davalı şirkete yansıtma faturaları düzenlenerek cari hesaba alacak kaydı yapıldığını, davalı şirketin yansıtma faturalarına itiraz etmediği gibi iade de etmediğini, ancak müvekkili şirket tarafından gönderilen mutabakat formuna da “mutabık değiliz” şeklinde cevap verdiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 252.099,69 TL’nin temerrüt tarihi olan 20.12.2019 tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile ve 201.405,31 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, davacı şirketin ticari defterleri incelenmek suretiyle hazırlanan 29/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin E-Defter olduğunu, yasal süresi içerisinde beratlarının alındığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, 13.11.2019 tarihi itibari ile davalı şirkete yapılan fazla ödeme tutarının 252.099,69.-TL olduğu, davacı şirket tarafından cari alacağa ilişkin olarak, 10.12.2019 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiği, davalı tarafından gönderilen ihtarnameye cevapta, ”müvekkiline ödemesini yapmış olduğunuz 252.099,69 TL söz konusu üretimin karşılığı olarak uhdemizde bulunmakta olup bunun karşılığı olan edimlerimizi en kısa süre içerisinde yerine getireceğimizi beyan etmekteyiz…” şeklinde cevap verildiği ve cari alacağın ikrar edildiğini, davacı şirketin bayisi olan GNY tarafından davacı şirkete 17.07.2020 Tarihli G172020000000001 Numaralı “ … ürününden kaynaklı hasar tazmin bedeli (Kasım ekenler sitesi Mersin)” açıklamalı 136.405,64.-71 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı şirketin de bu faturaya istinaden davalıya 18.07.2020 tarihli 1BT20200000000867 numaralı “… ürününden kaynaklı hasar tazmin bedeli yansıtması” açıklaması ile 136.405,64.-TL tutarında fatura düzenlediği ve ticari defterlerine kayıt yaptığı, davacı şirketin bayisi olan … tarafından davacı şirkete 18.09.2020 tarihli KA120200000006312 numaralı “ … ürünlerinden kaynaklı hasar tanzim bedeli” açıklamalı 14.999,99.-TL tutarında ve 18.09.2020 tarihli KA120200000006313 numaralı “ … ürünlerinden kaynaklı hasar tanzim bedeli”” açıklamalı 50.000,00.-TL tutarında 2 adet toplam 64.999,99.-TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı şirketinde bu faturalara istinaden davalıya 24.09.2020 tarihli IBT2020000001052-1053 numaralı ”… ürünlerinden kaynaklı hasar tazmin bedeli” açıklaması ile 50.000,00.-TL ve 14.999,99.-TL tutarında 2 adet toplam 64.999,99.-TL tutarında fatura düzenlediği ve ticari defterlerine kayıt yaptığı, buna göre davacının; cari hesaptan 252.099,69.-TL, yansıtma faturalarından 136.405,64.-TL ve 64.999,99.-TL olmak üzere toplam (252.099,694136.405,64114.999,99-150.000,00)=453.505,32.-TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların HMK 222 madde kapsamında ibrazını içerir meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun tebliğine rağmen ibraz edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında 20/02/2017 tarihli Fason Üretim Sözleşmesi imzalandığı ve bu kapsamda aralarında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen Ankara 24. Noterliğinin 10/12/2019 tarihli ihtarnamesi ile ödeme karşılığı edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle 252.099,69 TL’nin iadesinin istendiği, ihtarnamenin 02/12/2019 tarihinde davalıya tebliği üzerine davalı tarafından İstanbul … Noterliğinin 20/12/2019 tarihli ihtarnamesi ile yapılan 252.099,69 TL ödemenin uhdelerinde olduğunun ve sözleşme konusu malların üretiminin yapılarak sevkiyatının gerçekleştirileceğinin bildirildiği, öte yandan davacının, davalı tarafından üretilen ürünleri bayilerine sattığı, ancak bayiler tarafından müşterilerden gelen şikayetler nedeniyle zararların giderimi için davacı şirkete gönderilen faturalar üzerine davacı tarafından da davalı adına yansıtma faturaları düzenlendiği, davacı tarafından teslim edilmeyen ürünler karşılığı ödenen 252.099,69 TL’nin ve uğranılan zararlar nedeniyle 201.405,31 TL’nin tahsili talebiyle eldeki davanın açıldığı, Mahkememizce davacının defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden alınan bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin ticarin defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve yasal süresi içinde beratlarının alındığı, davacı tarafından davalıya yapılan fazla ödeme tutarının 252.099,69 TL olarak göründüğü, davacı şirketin bayileri tarafından düzenlenen (17.07.2020 tarihli 136.405,64 TL tutarlı, 18/09/2020 tarihli 14.999,99 TL tutarlı ve 18/09/2020 tarihli 50.000,00 TL tutarlı) faturalara istinaden davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen yansıtma faturalarının davacı şirket defterlerine kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nun 222. maddesine göre; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur”. Bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının ihtarlı tebliğe rağmen defter ve ticari kayıtlarını sunmadığı, buna göre davacının usulüne uygun olarak tutulmuş defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, dava dışı şirketler tarafından davacı şirket adına düzenlenen toplam 201.405,31 TL tutarlı faturalara istinaden davacı tarafından davalı adına düzenlenen yansıtma faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturalardan kaynaklı alacağın davacı tarafından kanıtlandığı, öte yandan yine davacının ticari defter kayıtlarında yer fazla ödeme tutarı 252.099,69 TL’nin davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarname içeriğine göre davalının da kabulünde olduğu, ihtarnamede davalı tarafından taahhüt edildiği şekilde ihtaname tarihinden sonra bir mal tesliminin yapıldığının iddia ve ispat olunamadığı, buna göre davalının mal karşılığı olmayan fazla ödeme tutarı 252.099,69 TL ve yansıtma faturaları nedeniyle 201.405,31 TL olmak üzere 453.505,00 TL davalıdan alacaklı olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 252.099,69 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi talebini içerir ihtarnamenin davalıya 12/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tanınan 7 günlük sürenin sona ermesiyle davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek bu miktar yönünden temerrüt tarihinden, yansıtma fatura bedellerine ilişkin 201.405,31 TL’lik talep yönünden ise dava tarihinden ve tarafların sıfatı gözetilerek avans faizi işletilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, 453.505,00 TL’nin, 252.099,69 TL’sine 20/12/2019 temerrüt tarihinden, 201.405,31 TL’ne 30/12/2020 dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 30.978,93 TL harçtan peşin alınan 7.744,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.234,19 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 39.725,25 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 7.744,74 TL peşin harç olmak üzere toplam 7.799,14 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 114,00 TL posta masrafı, 750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 864,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır