Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/644 E. 2021/745 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/644 Esas
KARAR NO : 2021/745
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZIM TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya İli Kemer İlçesindeki işletmesinde kullanmak üzere “…” adındaki oyun makinası almak istediğini, bu amaçla “….com” adlı internet sitesinde bulduğu ilandan (river river adlı kullanıcı) davalı …’ya ulaştığını, …’nın “….com” internet sitesine verdiği iletişim telefonu olan… numaralı hat üzerinden yapılan görüşmeler sonunda 22.000,00 TL bedelle anlaşmaya. varıldığını, müvekkilinin 22/04/2019 tarihinde … hesabına 3.000,00 TL peşinat gönderdiğini, 17/05/2019 tarihinde de bakiye 19.000,00 TL’yi göndererek alacağı ürünün tüm bedelini ödediğini, yapılan sesli ve yazılı görüşmelerde davalının “…” adındaki oyun makinasını göndereceğini söylemesine rağmen sürekli “gönderdim”, “yanlış teslimat yapmışlar”, “gönderiyorum” gibi bahaneler ürettiğini ve ürünü göndermediğini, müvekkilinin bir süre sonra mesaj göndererek mal gönderilmeyecekse parasının iadesini istediğini, davalının da parayı iade edeceğini mesajla bildirmesine rağmen parayı iade etmediği gibi oyun makinasını da göndermediğini, bir süre sonra da telefonlara cevap vermediğini, ödenen bedelin geri alınması maksadıyla borçlu aleyhine, … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı/borçluya 25/09/2029 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı/borçlunun iş bu borç ve faizlerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı/borçlunun haksız ve yersiz itirazının şimdilik 22.000,00 TL’si yönünden iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş; bilahare 19/01/2021 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinin talep kısmını, ödenen 22.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi şeklinde tam ıslah ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın itirazın iptali davasına konu icra takibini ve davayı tacir sıfatıyla değil, şahıs olarak açtığını, bu nedenle iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini ve görev itirazları olduğunu, ayrıca davacı tarafça iş bu davaya konu icra takibinin 6100 sayılı HMK gereğince genel yetki kuralları çerçevesinde davalının yerleşim yeri olan Ankara İcra dairelerinde yapılması gerektiğini, nitekim itirazın iptali davalarınında, icra takibine bağlı olması nedeniyle, öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerektiğini, dolayısıyla işbu takip bakımından yetkili yerin Ankara İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, yetki yönünden de iş bu davaya itiraz ettiklerini, görev ve yetki hususunun öncelikle değerlendirilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkili … ile davacının 42.000,00 TL üzerinden “…” oyun makinesi için anlaştıklarını, davacının 22.000,00 TL ödeme yaptığını, fakat kalan bakiyeyi ödemediğini, dolayısıyla alacağın tamamen tahsil edemeyen müvekkilinin oyuncağı teslim etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafından oyuncağın kalan bedelinin ödenmesi halinde, müvekkilinin oyuncağın teslimine hazır olduğunu beyan ederek, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine ve asılsız talepleri dolayısıyla davacı aleyhine % 20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca davacı tarafından satım bedelinin ödenmesine rağmen sözleşme konusu malın gönderilmediği iddiasına dayalı olarak satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile itirazın iptalini istemiş; bilahare tam ıslah dilekçesi ile davasını alacak davasına dönüştürmüştür. Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse (yani ıslah dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise) davacının artık HMK m. 180’e göre bir hafta içinde yeni (ikinci) bir dava dilekçesi vermesine gerek yoktur. Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 19/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile açık bir şekilde davasını ıslah ettiğini belirterek itirazın iptali yönünde açtığı davadaki talep sonucunu değiştirmiş olup, alacak davasına dönüştürmüştür. Bundan sonra yeni bir dava dilekçesi verilmesine gerek yoktur (bkz. Yargıtay 13. HD’nin 2016/18986 E.-2018/7613 K. sayılı ve 03/07/2018 tarihli kararı). Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında … adlı oyun makinasının davalı tarafından davacıya satılması hususunda satım sözleşmesi kurulduğu, davacı tarafından davalıya 22.000,00 TL gönderildiği, davalı tarafından malın teslim edilmemesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davalı tarafından davacının iddiasının aksine satım bedelinin 22.000,00 TL değil, 42.000,00 TL olduğu ve bakiye satım bedelinin gönderilmemesi nedeniyle malın teslim edilmediğinin savunulduğu, ancak davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı tarafından itiraza uğramayan whatsapp kayıtlarının incelenmesinde davalı tarafından satım bedelinin gönderilmediği ya da eksik gönderildiği yönünde bir beyanının olmadığı, aksine malı gönderdiğini beyan ettiği, dolayısıyla davalının savunmasına itibar edilemeyeceği, malın gönderilmemesi nedeniyle davacının davalıya ödemiş olduğu satım bedelinin iadesini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, davacının temürrüt tarihinden faiz talep ettiği ve 27/10/2021 tarihli dilekçesi ile temerrüt tarihinin … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği 25/09/2019 tarihi olduğunu beyan ettiği gözetirek ve taleple bağlı kalınarak 25/09/2019 tarihinden ve tarafların sıfatı dikkate alınarak avans faizine hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, 22.000,00 TL’nin 25/09/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.502,82 TL harçtan peşin alınan 262,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.240,21 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 262,61 TL peşin harç olmak üzere toplam 317,01 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 123,75 TL posta masrafından ibaret yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır