Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/592 E. 2022/649 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/592 Esas
KARAR NO : 2022/649

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında yapılmış olan ticari mal alım-satımı neticesinde dilekçe ekinde belirtilen fatura ve irsaliyelerin düzenlendiği, söz konusu faturalara konu mallar davalı yanca teslim alınmasına rağmen bakiye fatura bedellerinin ödenmediği, Müvekkili tarafından davalı-borçluya teslim edilen mallar karşılığında tanzim edilen 20.01.2011 tarih ve A339760 seri/sıra nolu 34.520,90 TL bedelli ve 25.02.2011 tarih ve A339778 serı/sıra nolu 37. 750 ,00 TL bedelli iki adet faturalardan kaynaklı alacağının tahsili için Ankara 14. ayılı dosyasından 17/12/2011 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 03/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 07/02/2012 tarihinde borca, fatura içeriğine ve takibe itiraz edildiği, Hususlarına yer verilmiş, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı yanın 9420’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari alış veriş olmadığı, icra takibine konulan ve ardından dava konusu edilen faturaların hiçbir zaman müvekkili şirket tarafından teslim veya tebliğ alınmadığı, faturaların herhangi bir mal veya hizmet alım satımına karşılık gelmediği, ayrıca sevk irsaliyesinden bahsedilmiş olup, dava dilekçesi ekinde yer almayan bu irsaliyelere muttali olunca gerekli açıklamayı yapma haklarını da saklı tuttukları, davacının tek taraflı tanzim ettiği bu faturalardan dolayı önce sözleşme ilişkisini, sonra mal satıp teslim ettiğini, sonra da alacaklı olduğunu ispatlaması gerektiği, Nitekim Ankara …icra Müdürlüğü’ nün ….sas sayılı dosyasına yapılan itirazda da taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığının, böyle bir ticari alışverişin de olmadığ.ının açık ve net bir şekilde ifade edildiği, belirtilmiş, davanın reddine, davacının takip tutarının 9020’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari mal alım satım ilişkisi kapsamında tanzim olunduğu ileri sürülen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflara ait BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılması için mahkememizce ara karar kurulmuş, bilirkişi hazırlamış olduğu rapordan özetle; Davacı tarafa ait 2011 yılı BS formlarında davalıya iki adet satış faturası ile KDV hariç 61.250,00 TL tutarında satış yapıldığının beyan edildiği, davalı tarafın 2011 yılı BA beyan formu içerisinde davacı şirketin unvanına ve takibe konu edilen faturalara rastlanılmadığını belirtmiştir. Davacı şirket yetkilisi ile birçok kez irtibat kurulmasına rağmen 2011 yılı ticari defterlerinin ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığını, takibe konu iki adet faturanın muhteviyatını oluşturan malların davalıya teslim edildiğinin ve söz konusu faturaların davalıya teslim edildiğinin ispat yükünün davacıya ait olduğunun, davacı tarafça bu durumun ispatlanamadan fatura bedellerinin davalıdan talep edilemeyeceğini bu nedenlerle davalı yanın takibe itirazında haklı oluğu belirtilmiştir.
Davalı ticari defterlerinde yapılan inceleme üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ilişkin herhangi bir ticari kaydın olmadığı, dosya kapsamında sunulmuş olan faturalar içeriğinde yapılan incelemede faturanın veya faturaya konu malların davalı tarafından teslim alındığına dair veya davacı tarafından davalıya teslim edildiğine dair bir kayda rastlanılmadığını, taraflar arasında ticari ilişki olduğu tespit edilemediğini, davacı şirketin davalı şirketten dava konusu fatura tutarında alacaklı olduğuna ya da davalının davacıya borçlu olduğuna ilişkin tespit yapılamadığını belirtmiştir.
Davacı vekiline yemin teklif hakkı hatırlatılmış, davacı vekili yemin teklif hakkını kullanmakla yemin metni davalıya tebliğ edilmiş, 28.06.2022 tarihli duruşmada davalı şirket yetkilisi yemin etmiştir.
Toplanan delillere, bilirkişi raporlarına, BA-BS formlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkete faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının faturaya konu malları veya faturayı davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, dava konusu faturanın davacının tarafça sunulan BA formlarında kayıtlı olduğu, ancak bu hususun tek başına yeterli olmadığı, takibe konu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirkete ait ticari defterlerin de sunulmadığı, davacının yemin teklifi üzerine davalının borçlu olmadığı ve faturaları teslim almadığına dair yemin ettiği, bu durumda davacının iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddi ile davalının kötü niyet tazminatı istemi yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı ve şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Reddine,
2-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 826,88 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 767,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.564,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır