Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2021/748 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2021/748

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZIM TARİHİ :02/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … inşaat tarafından davacı müvekkili aleyhine 24/11/2017 tarihinde … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlattığını, müvekkili davacının senet borçlusu olarak gösterildiğini ve haksız olarak müvekkili kooperatifin yaptığı fakat tapularını başkasına devrettiği apartmanda, davacının söz konusu adreste haczedilebilir hiç bir taşınırı olmamasına rağmen dava dışı 3. kişilere zarar verecek şekilde haciz yapıldığını, söz konusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin söz konusu senetten sorumlu tutulabilmesi için imzanın kooperatif adına imza yetkisine haiz kişiler tarafından atılması zorunlu olmasına rağmen senette kooperatifin imza yetkilisine ait her hangi bir imza bulunmadığını, senette imzası bulunan …’ün müvekkili kooperatifin yetkilisi olmadığını, müvekkilinin kaşesi basılarak atılan imzanın müvekkilini borçlu hale getirmeyeceğini, müvekkili kooperatifin çift imza ile temsil ve ilzam edildiğini, müvekkilinin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için başkan ve üyelerden birine ait imza bulunması gerektiğini, takibe konu senette ise başkan ve üyelerden birine ait imza bulunmadığını, yetkili kişiler tarafından imzalanmayan senetten doğan borçtan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek söz konusu senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı kooperatif arasında 26/08/2016 tarihinde mal-alım satım işine ilişkin olarak sözleşme düzenlendiğini, ilgili sözleşmenin davacı kooperatif adına dava dışı Mehmet Ali Yener tarafından imzalandığını, ilgili sözleşmede açıkça malzemeler inice çek tutarının alınacağının belirtildiğini, söz konusu sözleşmede çek ibaresi kullanılmış olmasına karşın müvekkili şirkete ilgili icra dosyası kapsamında borçlu olarak bulunan … …’in de cirosunun bulunduğu bononun verildiğini, söz konusu bononun verilmiş olmasına rağmen ilerleyen zamanlarda kısmi ödemelerin borçlu kooperatif tarafından gerçekleştiğini, bononun vadesi gelmesine karşın tam borç miktarının ödenmediğini, davacı kooperatif tarafından ödemelerin gerçekleştirilmemiş olması nedeni ile kalan bakiye kısım olan 10.000,00 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak bonoda açıkça “malen” kaydının yer aldığını, müvekkili şirkete herhangi bir imza sirküsü verilmediğini ve müvekkili şirketin de temin etme imkanı bulunmadığını, davacının kalan kısım için ödemeden ve takip tarihinden itibaren işleyen faizden kaçınmak amacıyla eldeki davayı açtığını ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Dava; icra takibine konu edilen bonodaki davacı adına atılı bulunan imzanın davacı kooperatif yetkilisine ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı kooperatif ve dava dışı … hakkında 27/10/2016 tanzim ve 10/02/2007 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 10.000 TL asıl alacak, 766,64 TL işlemiş faiz ve 30,00 TL komisyon olmak üzere toplam 10.796,64 TL’nin tahsili amacıyla kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
İcra takibine ve davaya konu bononun incelenmesinde; 27.10.2016 düzenleme, 10/02/2017 vade tarihli ve 25.000,00 TL bedelli, lehtarının davalı şirket olduğu ve ödeyecek kısmında … adı altında davacı kooperatif kaşesinin yer aldığı görülmektedir. Ankara Ticaret Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabından; dava konusu bononun tanzim tarihi itibariyle davacı kooperatifi …. imzasının yanında, …’tan herhangi biri ile çift imza ile temsile yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu icra takibine konu edilen 27.10.2016 tanzim tarihli bononun tanzim tarihi itibariyle davacı kooperatifi … imzasının yanında, …’tan herhangi biri ile çift imza ile yetkili kılındığı, buna göre bononun kooperatif yetkilisi tarafından düzenlenmediği anlaşılmakla davacının söz konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, her ne kadar takip haksız ise de davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, davacının … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına konu 27/10/2016 düzenleme tarihli, 10/02/2017 vade tarihli ve 25.000,00 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
– Davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 225,18 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 100,50 TL posta masrafı olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, Davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır