Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/572 E. 2023/293 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/572
KARAR NO : 2023/293

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …,
DAVACI VEKİLİ : AV….,
DAVALI : …,
DAVALI VEKİLİ : AV….
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/05/2023

Davacı tarafından davalı hakkında açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının davalının araçları için zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesi, kasko sigorta poliçesi, zorunlu mali mesuliyet poliçesi gibi poliçeler tanzim ettiğini, bu poliçe primlerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için … Müdürlüğünün 2019/17197 Esas nolu dosyasında başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle yetkili icra müdürlüğünün … Müdürlüğü, yetkili mahkemenin de Kütahya Mahkemeleri olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, davalının dava konusu poliçelerden haberdar olmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ;
… Müdürlüğünün 2019/17197 Esas nolu dosyasında davacı tarafından davalı hakkında 30/12/2019 tarihinde 14.317,51 TL ödenmeyen cari hesap alacağı ile 2.661,88 TL işlemiş faizin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi başlatılmış, ödeme emri davalıya 09/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 15/01/2020 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir.
Bilirkişiler … ve … 07/07/2021 tarihli raporlarında davacının ticari defterlerinin ibraz edilmediğinden incelenemediğini, davaya konu poliçelerin düzenlenmiş olduğu sabit olduğundan bu poliçelerin davalı kayıtlarında yer alıp almadığının, kayıtlarda varsa bedelinin kime ve nasıl ödendiğinin tespiti halinde durumun daha da netleşmiş olabileceğini, davalı şirketin …dışında olması nedeniyle inceleme imkanının bulunmadığının davacı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait defter ve dava konusu ile ilgili sınırlı olarak dayanak belgelerinin dosyaya sunulması halinde gerekli inceleme ve tespit yapılarak hesap ve görüş belirtilebileceğini bildirmişlerdir.
Davalıya 13/04/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince defterleri ve kayıtları ibraz için çıkartılan davetiye 22/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı defterlerini mahkememize ibraz etmemiş veya bulunabileceği yerleri bildirmemiştir.
Bilirkişiler … ve … 11/11/2021 tarihli raporlarında davacının açılış ve kapanış tasdikleri bulunan defterlerinde davaya konu alacak ile ilgili bir kaydın bulunmadığını, dosya içerisinde düzenlenen poliçelerin davalıya teslimine dair bir delil sunulmadığını, davacı tarafından düzenlendiği belirtilen poliçelerin düzenlenmiş olması nedeniyle ve davacı şirket beyanlarının yeterli ve geçerli delil kabulü halinde davacının dava konusu icra takip dosyasındaki 14.317,51 TL asıl alacağının olabileceğini, davalının temerrüdüne dair herhangi bir delil sunulmadığından icra takibindeki işlemiş faiz talebinin mahkemenin takdirinde olacağını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 16/11/2021 tarihli dilekçesinde kesilen poliçelere bakılacak olursa zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gibi zorunlu sigortalar olup davalının bu sigortalar olmadan trafiğe çıkamadığını, başka poliçe kesilmediği de ortada olduğundan kesilen poliçeleri davalının kullandığının da aşikar olduğunu, sigorta acentelerinin sigorta şirketlerinden aldığı vekalet ve yetki gereği poliçe düzenleme ve tahsilat yetkisine sahip olup sigorta şirketlerinin peşin olarak kesilmesi icap eden poliçeleri acenteler kendi kartlarından ödeyip müşteri kaybetmemek ve müşteri kazanmak adına sigortalıya cari alacak kaydı açarak taksitlendirme yapabildiğini, davalının da poliçeleri müvekkil şirketçe kesilmiş ve dolayısıyla sigorta şirketi tahsilatını müvekkil şirketten yaptığını, davalının poliçe tutarlarını ödediğini de iddia etmediğini, defter kayıtlarında bu paranın tahsil edildiğinin de yer almadığını, dolayısıyla davalının kesilen poliçelerin bedelini ödediğini ispatla mükellefken bunu ispat edemediğini, bu tarz zorunlu sigortalarda başvuru formu, bilgilendirme formu, teslimat formu vs belgeler bulunmamakta olup uygulamada bu poliçeler yapılmak zorunda olan poliçeler olduğundan telefonla dahi yapılması talep edildiğinde yapılan poliçeler olduğunu, poliçelerin bedelleri müvekkil tarafından dava dışı sigorta şirketlerine ödendiğinden ve poliçeler davalı yararına düzenlendiğinden ayrıca poliçeler vadelerinde iptal edilmediği veya itiraz edilmeyerek kullanıldığından bedellerinin de davalı yan tarafından ödenmesi gerektiğini, davalının poliçelerin nimetlerinden faydalanmış ancak bedelini ödememiş olduğunu, ekte sunulan … Merkezi’nden alınmış sorgu sonuçlarına bakıldığında da davalı tarafın davaya konu poliçelerden başka poliçe tanzim ettirmediğinin, bu poliçeleri de iptal ettirmediğinin ve kullandığının görünmekte olduğunu bildirmiş, ekte dava konusu poliçeleri davalı şirket adına kayıtlı olduğuna ilişkin poliçe listesini sunmuş, bu listelerden … Sigorta adına düzenlenen … poliçe nolu … Sigorta genişletilmiş flo kasko poliçesinde hasar dosyası bulunduğu, diğer poliçelerde hasar dosyası bulunmadığı görülmüştür.
…Sigorta A.Ş. 18/02/2022 havale tarihli cevabi yazı ile …. numaralı sigorta poliçesi ile bu poliçeye ait kredi kartı ile prim ödeme formunu göndermiş, bu formda sigortalı olarak davalının adının, ödeme yapılan kredi kartı sahibi olarak da …’ın yazılı olduğu görülmüştür.
… Sigorta A.Ş. 05/04/2022 havale tarihli cevabi yazı ile … plakalı araca ait ….numaralı sigorta poliçesi ile bu poliçeye ait kredi kartı ile prim ödeme formunu göndermiş, ayrıca bu poliçe sebebiyle 26/02/2019 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, … numaralı hasar dosyası açıldığını bildirmiş, bu hasar dosyasına ait belgeleri göndermiş, incelenmesinde davalı şirket tarafından 23/02/2019 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, 25/02/2019 tarihli taahhüt belgesinde sigorta poliçesi olarak …. numaralı sigorta poliçesi belirtildiği, sigorta poliçesinde poliçeyi düzenleyen teknik personelin adının … olarak yazıldığı görülmüştür.
… Sigorta A.Ş. 18/04/2022 havale tarihli cevabi yazı ile … numaralı sigorta poliçesinin 15/09/2018 tarihinde acente hesabına 5.440,39 TL borç yaratılarak kapatıldığını ve poliçenin dosya kaydının bulunmadığını bildirmiştir.
…Sigorta A.Ş. 03/06/2022 havale tarihli cevabi yazı ile …. numaralı sigorta poliçesinin primlerinin …’ın kredi kartı üzerinden taksitlendirildiğini ve bu konuda başka bir bilgi ve belge bulunmadığını bildirmiştir.
… Kooperatifi 18/07/2022 havale tarihli cevabi yazı ile … ve …. numaralı sigorta poliçelerinin primlerinin …’ın kredi kartından ödendiğini, …. numaralı poliçenin red durumunda bulunduğunu, bu poliçeden tahsilat sağlanmadığını, …ve … numaralı poliçelere ilişkin hasar dosyası bulunmadığını, … numaralı poliçe red durumunda olmasına rağmen bu poliçenin primlerinin de …’ın kredi kartından ödendiğini bildirmiş, bu poliçelere ait kredi kartı ile prim ödeme formlarında sigortalı olarak davalının adının, ödeme yapılan kredi kartı sahibi olarak da …’ın yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı vekili Av. … 06/12/2022 tarihli dilekçesi ile …’ın davacı şirketin yetkilisi olduğunu bildirmiş, ekte sunduğu imza sirkülerinde …’ın davacı şirketin yetkilisi olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, sigorta prim alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesinin 2. sayfasında davacının ünvanının … A.Ş. olarak yazılması dava dilekçesinin başlık bölümünde bölümü, vekaletname ve tüm dosya kapsamına göre yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
13/04/2021 tarihli duruşmada davalı vekilinin icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının dava konusunun para alacağı olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalının davacının aracılık ettiği sigorta poliçelerinin primlerini ödemediğini ileri sürmüş, davalı davayı inkar etmiş, davacı vekili daha sonra sigorta priminin tamamının davacı şirket yetkilisinin kredi kartından ödediğini ileri sürmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı sigorta aracılık şirketinin davalı adına …. poliçe numaralı poliçeleri düzenlediği, bu poliçelerin primlerinin davacının yetkilisi …’ın kredi kartından peşin olarak ödendiği, davalının bu poliçelerin primlerini davacıya ödemediği, bunun üzerine davacının … Müdürlüğünün 2019/17197 Esas nolu dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresi içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu, davacının İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 1. fıkrasındaki süre içinde itirazın iptalinin talep ettiği, ispat yükü kendisinde olan davacının dava konusu poliçelerin düzenlenmesine aracılık ettiği ve poliçe primlerinin davacı şirket yetkilisinin kredi kartından ödendiği iddialarını davalı adına poliçe düzenlenen sigorta şirketlerinin cevabi yazıları, özellikle bu poliçelerden hasar dosyası açılan tek poliçe olan … Sigorta’nın hasar dosyasına göre davalı şirketin kaza sonrasında bu sigorta şirketine başvurarak davacının düzenlediği sigortadan yararlanması, sigorta poliçelerinin prim ödemelerinin davacı şirketin yetkilisi olan …’ın kredi kartından peşin olarak yapılması delilleri, ayrıca Türk Ticaret Kanununun 1424. maddesine göre poliçelerin düzenlenmesinin primlerinin ödendiği anlamına gelmemesi, hakkında bilgi edinilmeyen …. numaralı sigorta poliçesinin dava konusu diğer poliçelerden farklı olduğuna ilişkin delil olmaması, davalının niteliği ile davacının ispatlanan iddiasına göre davacının defterlerinde kayıt bulunmamasının normal olması, davalının ibraz emrine rağmen defterlerini ibraz etmediğinden davalının defterlerinin incelenememesi göz önünde bulundurulduğunda davacının davasının ispatladığı, davalının ise dava konusu poliçelerin prim borçlarını ödediğine ilişkin delil sunmadığı, davalının icra takibine itirazının asıl alacak yönünden haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının davasını asıl alacak için ispatlaması ve dava konusu icra takibinin takip talebinde alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili istenilmesi dolayısı ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, poliçeye dayanan dava konusu alacağın likit olması nedeni ile hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının takip talebinde işlemiş faiz de talep etmesine karşın Türk Borçlar Kanununun 117. maddesine göre borçlunun takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğünün iddia ve ispat edilmemesi nedenleri ile davanın asıl alacak açısından kabulüne, takip tarihine kadar işlemiş faiz açısından reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE,
Davalının … Dairesi Müdürlüğünün 2019/17197 Esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın 14.317,51 TL asıl alacak için İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 1. fıkrası gereğince İPTALİNE, icra takibinin 14.317,51 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA,
Hükmolunun asıl alacağın % 20’si oranında hesaplanan 2.863,50 TL icra inkar tazminatının İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 2023 yılı Harçlar Tarifesinin 1 sayılı Yargı Harçları Tarifesinin A,III/1-a maddesi gereğince alınması gereken 978,02 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 205,07 TL peşin harçtan mahsubu ile alınması gereken 772,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan başvurma harcı 54,40 TL, peşin harç 205,07 TL, vekalet harcı 7,80 TL, vekalet pulu 12,80 TL, tebligat ve posta gideri 102,65 TL ve bilirkişi ücreti 2.200,00 TL olmak üzere toplam 2.582,72 TL yargılama giderinin kabul-red oranı göz önünde bulundurularak 2.102,59 TL’sinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 1. fıkrası gereğince davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 312. maddesinin 1. fıkrası gereğince kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra İADESİNE,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Kanununun 168. maddesinin son fıkrası gereğince hüküm verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 2. kısmına göre kabul-red oranı dikkate alınarak hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Kanununun 168. maddesinin son fıkrası gereğince hüküm verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. kısmına göre kabul-red oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.661,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-…bürosu tarafından yapılıp …. tarafından karşılanan 1.320,00 TL …giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında …Kanununun 18/A maddesinin 13. ve 14. fıkraları gereğince göre kabul-red oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.074,61 TL’sinin davalıdan, 245,38 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinin 2. fıkrası gereğince kesin olmak üzere karar verildi.02/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza