Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2021/159 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2021/159

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/02/2021
YAZIM TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; , müvekkilinin dava dışı … Grubu San. İnş. Turz. A.Ş.’den devre mülk satın almak için sözleşme imzaladığını, davalıya teminat senedi verdiğini, sözleşme gereğince borcunun tamamını önce taksitler halinde ödemeye başladığını, daha sonra dava dışı şirketin iskonto yapabileceğini beyan etmesi üzerine 01/10/2013 tarihinde tüm borcunu ödeyerek devre mülk sahibi olduğunu, dava dışı şirketin tapu alınırken senetlerin iptal edildiğini bildirdiğini, müvekkilinin de dava dışı şirkete itimat ettiğini, ancak bonoların davalıya ciro edildiğini ve davalı tarafından, bonolara dayalı icra takibi başlatıldığını, söz konusu bonolardan dolayı herhangi bir borcunun olmadığını belirterek ciro yoluyla hamil davalıya borcu olmadığının tespitine ve davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkilinin dava dışı şirketten yüklü miktarda alacağı bulunduğunu, dava konusu senetleri de alacağına karşılık aldığını, davacının şahsi def’ileri müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın, davacı tarafın istinaf istemi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2020/1022 E.- 2020/1201 K. Sayılı ilamı ile “…Dosya içinde yer alan senetlerin nama düzenlendiği, davacının tacir olmadığı, senetlerin, 6502 sayılı TKHK 6/A maddesinin III. fıkrasında; adına belirtildiği şekilde nama düzenlendiği ve davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici sıfatını taşıdığı gözetildiğinde, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı üzerine Mahkememize gönderilen dava dosyası yukarıda belirtilen esasa kaydolunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, devre mülk sözleşmesi kapsamında düzenlenen senetlerin ödenmesi nedeniyle bedelsiz kaldığına ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tarafından dava dışı … Grubu Sağ İnş. Tur.A.Ş. ile devre mülk satış sözleşmesi kapsamında satıcı tarafından sözleşme kapsamında verilen senetlerin bedelinin ödenmesine ve konusunun kalmamasına rağmen davalıya ciro edilerek takibe konu edildiği belirtilerek senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; devre mülk satışından kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup, dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) tanımları düzenleyen 3.maddesinde; “Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin TKHK kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
TKHK’nın tüketici mahkemeleri başlıklı 73/1.maddesine göre; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir”.
Dava konusu, 27/08/2011 keşide tarihli, 15/12/2014 vade tarihli, 6.840,00 TL bedelli ve 27/08/2011 keşide tarihli 15/10/2015 vade tarihli, 5.720,00 TL bedelli senetlerde davacının keşideci, dava dışı … Grubu Sağ. İnş. Turz. Taş. San. Tic. A.Ş.’nin lehtar, davalı şirketin ciranta olarak yer aldığı, senetlerin malen kayıtlı olduğu görülmüştür.
Dava konusu somut olayda, davacının keşide ederek dava dışı şirkete verdiği dava konusu bonoların taraflar arasındaki devre mülk alım satımı kapsamında düzenlenmiş olmasına ve dosya kapsamına göre davacı tarafından ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edildiğinin anlaşılmasına göre davacı tüketici sıfatına sahiptir.
Dosya içinde yer alan senetlerin nama düzenlendiği, davacının tacir olmadığı, senetlerin, 6502 sayılı TKHK 6/A maddesinin III. fıkrasında; adına belirtildiği şekilde nama düzenlendiği ve davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici sıfatını taşıdığı gözetildiğinde, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenlerle ve göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır