Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/252 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/562 Esas – 2021/252
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/252

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
YAZIM TARİHİ : 20/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Elektrik Dağıtım A.Ş (…) elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirme yolu ile kurulduğunu, müvekkili şirketin … Elektrik Dağıtım A.Ş ‘nin ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri gereği …’ın mülkiyetinde bulunan dağıtım sistemlerinin işletme hakkının kurulan müvekkili şirkete 24/07/2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile devredildiğini, özelleştirme sürecinin yedi yılda tamamlandığını, …’ın hisselerinin tamamının 28/06/2013 tarihinde Hisse Satış Sözleşmesi ile … Enerji Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye satıldığını, bu tarihe kadar ilgili bölgedeki dağıtım faaliyetlerinin …’ın hisselerinin tamamının sahibi olan …’ın kontrolünde yürütüldüğünü, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü yıllarda dava dışı …’ın maliki olduğu …. Parsel numaralı taşınmaza …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle müvekkili şirkete karşı, 22/05/2014 tarihinde … Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açıldığını, davalı …’a ihbar edildiğini, dava dosyasının karar çıktığını, kararın müvekkili şirketçe temyiz edildiğini, Yargıtay tarafından yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, anılan karar üzerine … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından 17/10/2014 tarihinde toplam 69.863,10 TL … İcra Dairesi’nin hesabına zaruri olarak ödeme yapıldığını, sorumluluğunun davalı …’da olmasına rağmen ödemenin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, müvekkili şirket ile … arasında 24/07/2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinde dağıtım tesisleri ile bu dağıtım tesislerinin faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden dolayı üçüncü kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığını, sözleşmenin üç hükmü gereğince sorumluluğun müvekkili şirkette olmadığını, … tarafından tüm Elektrik Dağıtım A.Ş’lere yazılan 25/12/2013 tarihli 32955678-640 sayılı yazının 6446 sayılı Kanun 19. Madde de davanın haklı olduğunun anlaşılacağını, davaya konu tazminata sebep teşkil eden kamulaştırmasız el atma olayı, müvekkili şirketin … … ile … arasında akdedilen İHDS’nin imzalandığını, 24/07/2006 tarihinden önce 1998’li yıllarda gerçekleştiğini, bu nedenle kamulaştırma bedeli ve kamulaştırma giderlerinden davalı …’ın sorumlu olduğunu, … tarafından gönderilen bir yazıda …’ların …’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu, şirket sermayelerinin tamamının …’a ait olduğunu, bu dönemde yapılan faaliyetlerden doğan hakların …’a ait olduğunu, fiili devir tarihinden önceki döneme ait haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme taşıyan tazminat taleplerine ilişkin hukuki taleplerin tarafının … olduğunu ve bu durumun neticesinde taraf değişikliği yapılmasını talep ettiğini, dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü, İHDS ‘nin imza tarihinden önceki faaliyetlere ilişkin sorumluluğun …’a ait olduğunu, müvekkili şirketin davalıdan bağımsız bir tüzel kişiliğe haiz olduğunu, müvekkilinin kamulaştırma yetkisine haiz olmadığının açık olduğunu, dava konusu edilen ve müvekkili şirketten haksız bir şekilde tahsil edilen bedelden …’ın sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiş, özelleştirme süreci sonrası dağıtım şirketleri hiçbir şekilde işletme hakkı dışında mülkiyet hakkı gibi bir hakka sahip olmadığını, dağıtım faaliyetleri için gerekli işletme ve varlıklar üzerindeki mülkiyet hakkının davalı üzerinde olduğunu, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemlerde gerekçeleşen olaylarda kaynaklanan üçüncü kişilerin hak ve iddiaları nedeniyle üçüncü kişilere yapılan ödemelerin rücuen tahsili amacıyla müvekkili şirketin … tarafından davalı …’a karşı açılmış davalar bulunduğunu belirterek … Hukuk Mahkemesi’nin … E ve 2014/258 K sayılı ilamı uyarınca müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile toplam 69.863,10 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, haksız ve yersiz olarak açılan davanın öncelikle usulden reddi usulden reddedilmemesi halinde davanın esas yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tarafa yükletilmesine karar verilmesini dilemiştir.
DELİLLER ;
-… Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası
-… İcra Dairesi’nin … E sayılı dosya örneği
-17/10/2014 tarihli 69.863,10 TL tutarlı ödeme belgesi örneği
– Taraflar arasında tanzim edilen 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi dosya içerisine getirtilmiş buna göre; sözleşmenin 7.1 maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “.. Sözleşmenin imza tarihinden sonra çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir..”
7.4 maddesi; “…Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır. …Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.
7.6. maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”
Hisse devir sözleşmesinin alıcının taahhütleri başlıklı 9.4. maddesinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve hükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edebilecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.”
Diğer hususlar başlıklı 22. maddesinin “f” bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.” hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafça ileri sürülen alacak talebi, taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu’nun 146.maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine) göre 10 yıllık süreye tabi olduğundan ve dava da yasal süre içerisinde açıldığından zamanaşımı itirazı mahkememizce doğru görülmemiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/05/2016 Tarih, 2015/13326 Esas ve 2016/5153 Sayılı Kararı).
Dosya içerisinde mevcut, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri, kesinleşen … Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası, … İcra Dairesi’nin … E sayılı dosya örneği ve ödeme belgeleri içerikleri nazara alındığında;
Dava dışı …’ın maliki olduğu Mardin İli, … İlçesi, Bağlar Mah. 740 ada 3 Parsel numaralı taşınmaza davalı …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle davacı aleyhine açılan tazminat davasında kesinleşen mahkeme kararı gereğince, davacı tarafından 17/10/2014 tarihinde tarihinde icra dairesine 69.863,10 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında tanzim edilen az yukarıda ayrıntıları ile belirtilen sözleşme hükümleri gereğince, davacının ödemiş olduğu ve belgelendirdiği bedeli davalıdan talep hakkı bulunduğu (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 tarih 2015/13510 Esas 2016/3219 Karar) anlaşılmıştır.
Rücuen tazminat talebinin başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilmenin, ödeme tarihinde gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla, davacı tarafından ödenen bedelin ödeme tarihi olan 17.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı) davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, 69.863,10 TL’nin 17/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 4.772,35 TL harçtan peşin alınan 1.193,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.579,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.882,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden; 54,40 TL başvurma harcı, 41,00 TL posta masrafı, tebligat gideri olmak üzere toplam 95,40 TL yargılama gideri ile 1.193,09 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021