Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2021/868 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/541 Esas
KARAR NO : 2021/868
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2011
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZIM TARİHİ : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ki mütabakat ve sözleşmeler gereğince müvekkilinin takibe konu faturalarda yazılı mal ve hizmetleri yaptığını, malzeme ve montaj işleri karşılığı olan alacağının 40.490,00TL’sinin ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek Ankara … Müdürlüğü’nün …sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin davacı tarafından yerine getirilmediğini, buna rağmen müvekkilinin kesilen fatura bedelini ödediğini, sözleşme ve ek sözleşmeye göre davacı tarafın toplam KDV dahil 102.000,00TL iş yapması gerekirken işini yarım bıraktığını, keşide olunan ihtarnamenin iade edildiğini, davacı tarafından yapılmayan işlerin başka firmalarca tamamlandığını, davacı firma yetkililerinin doğal gaz hattını kullanabileceklerine dair ifadesi üzerine müvekkilinin doğal gaz kullanmaya başladığını, kısa süre sonra kaçak doğal gaz kullanımından dolayı taraflarına doğal gaz cezası geldiğini ve cezanın müvekkili tarafından ödendiğini belirterek davanın reddine, sözleşme gereği işleri bitirmemesinden yarım kalan işlerinin başka firmalara yaptırılmasından taraflarına kesilen doğal gaz cezası ödendiğinden davacıdan 29.000,00TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine, karşı dava ise eser sözleşmesi kapsamında işin eksik bırakılması nedeniyle fazla ödenen tutar ile doğalgaz kullanımdan kaynaklı cezanın tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 06/06/2017 tarihli karar ile, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne hükmedilmiş, kararı her iki tarafın istinaf etmesi nedeniyle incelemeyi yapan Ankara BAM 31. Hukuk Dairesince 08/10/2020 tarihli karar ile kaldırılmasına hükmedilmiştir. Kaldırma kararında ilk sözleşmenin revize edilip edilmediği hususunda toplanmayan delillerin toplanması ve sonrasında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması, ilk sözleşmenin revize edilmesi halinde 26/11/2010 tarihli fatura bedelinin uygun olup olmadığının belirlenmesi, yapılan ödemelerin mahsubu, karşı davada ise davaya dayanak fatura içeriklerinin sözleşmelere konu işlerle ilgili olup olmadığını, faturaların kabul edilebilir nitelikte olup olmadığının tespiti ile sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken bu hususlarda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı değerlendirilmesi yapılmıştır.
Hükmün kaldırılması sonrasında dava dosyası mahkememizin 2020/541 Esasına kaydolunulmuş, kaldırma kararı doğrultusunda 1. Sözleşmenin revize edilip edilmediği hususunda beyanda bulunmak, buna ilişkin belge örneklerinin sunulması için taraflara süre verilmiş, sonrasında atanan bilirkişi heyetinden 26/04/2021 tarihli rapor ve 26/11/2021 tarihli ek rapor alınmıştır.
Asıl davada, davacı vekili 02/09/2010 tarihli 70.000,00 TL + KDV tutarlı sözleşmenin revize edilerek sözleşme bedelinin 87.000,00 TL + KDV’ye çıkarıldığı hususunda tarafların anlaştığını iddia etmektedir. Davacı vekiline sözleşmenin revize edilerek bedelinin artırıldığı hususunda delillerini bildirmek üzere süre tanınmış olmasına rağmen davacı vekili, davalı imzasını içerir herhangi bir belge sunmamıştır. Davacı tarafın delilleri arasında yemin deliline de dayanılmadığı, 02/09/2010 tarihli sözleşmenin 70.000,00 TL + KDV tutarlı bedelinin revize edilerek, 87.000,00 TL + KDV’ye çıkarıldığı hususunun ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Taraflar arasında ayrıca 23/11/2010 tarihli sözleşmenin imzalandığı hususu tartışmasızdır. 02/09/2010 tarihli sözleşmenin KDV’li tutarı 82.600,00 TL olup bu tutara ikinci sözleşmenin KDV’li tutarı 20.000,00 TL eklendiğinde davacı alacağı, işin tam olarak yapılması halinde 102.600,00 TL’ye ulaşmaktadır. Sözleşmeler anahtar teslim fiyat üzerinden kararlaştırılmış olup, davacı tarafın işin devamı sırasında davalıdan başkaca bedel talep edemeyeceğinin gözetilmesi gerekmektedir. Bozma öncesi düzenlenen raporda davalının toplam ödemesi 100.490,00 TL olarak belirlenmiş olup, bozma sonrası alınan raporda davacının işi tamamlama oranına göre hak ettiği bedel 99.066,00 TL olarak belirlendiğinden, davacının yapmış olduğu işin bedelini tahsil ettiği sonucuna varılmış ve asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının kötü niyetli takip yaptığı mevcut deliller itibariyle ispatlanmadığından davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Karşı dava açısından, karşı davacının işin tamamlanmayan kısmını üçüncü kişilere yaptırdığına dair sunduğu faturalar bilirkişi raporunda tek tek değerlendirilmiş, taraflar arasındaki sözleşmenin kapsadığı yapılacak iş belirlenip üçüncü kişilerce düzenlenen faturaların hangilerinin yapılacak işin, yapılmayan kısmına ilişkin olduğu denetime elverişli şekilde irdelenerek başka firmalara yaptırılan işlerden dolayı karşı davacının 3.540,24 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış ise de bu hukuki değerlendirmeye mahkememize iştirak edilmemiştir. Çünkü, taraflar arasındaki işin tamamının yapılması halinde karşı davacının davalıya ödemesi gereken tutar 102.600,00 TL olup davacının ödediği tutar ise 100.490,00 TL’dir. Yani karşı davacı sözleşme bedelinin tamamını ödememiştir. Yüklenicinin işin tamamlanma oranına göre hak ettiği tutar 99.066,00 TL olup karşı davacının ödediği 100.490,00 TL’den bu tutar mahsup edildiğinde yüklenicinin tamamladığı işlerin karşılığı fazladan ödenen tutar 1.424,00 TL olup karşı davacının bu meblağın yükleniciden talep edebileceği, bunun yanında yüklenicinin yapması gereken ancak eksik bıraktığı iş için üçüncü kişilere ödenen 3.540,24 TL’nin tamamının yükleniciden istenemeyeceği, karşı davalıya ödenen 99.066,00 TL ile üçüncü kişilere ödenen 3.540,24 TL toplamı 102.606,24 TL olup, karşı davalı sözleşmelere uygun işi tamamlasa idi karşı davacının ödeyeceği toplam 102.600,00 TL iş bedeli bu tutardan mahsup edildiğinde, karşı davalının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle karşı davacının 6,24 TL fazla ödeme yapmak zorunda kaldığı gözetildiğinde bu tutarında eklenmesi suretiyle karşı davanın 1.430,24 üzerinden kabulünün gerektiği, karşı davada talep edilen doğalgaz kaçak kullanım cezasının karşı davalıdan talep edilemeyeceği, zira karşı davacının da tacir olduğu, basiretli bir tacirin üstlenilen işin tamamlanmadığını bile bile, abonelik sözleşmesi imzalanmadan, yüklenicinin yönlendirmesi ile doğalgaz kullanmaya başlamasının kendi kusurundan kaynaklandığı, iş tamamlanmadan abonelik işlemlerinin yapılamayacağını bilmesi gerektiği gibi, abone olacak kişi de karşı davacı olduğundan aboneliğin yapılmadığını bilmediğini iddia edemeyeceği değerlendirilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Asıl davanın reddine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
I.a-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç peşin alınan 398,70 TL’den mahsubu ile bakiye 339,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
I.b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
I.c-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
I.d-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
I.e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin Maddesi uyarınca 6.073,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
II-Karşı davanın kısmen kabulü ile,
1.430,24 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
II.a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 97,70 TL harçtan peşin alınan 430,65 TL harcın mahsubu ile artan 332,95 TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
II.b-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.430,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
II.c-DavaIı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
II.d-Davacı tarafından kaldırma kararı öncesi sarf edilen 20,00TL posta ve tebligat gideri ile kaldırma kararı sonrası sarf edilen 5,50 TL tebligat gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.025,50 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 50,58 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
II.e-Davalı tarafından kaldırma kararı öncesi yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 7,40 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
II.f-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip … Hakim …