Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/493 E. 2021/337 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/493 Esas
KARAR NO : 2021/337

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
YAZIM TARİHİ : 30.04.2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın (eski adı: …) SEYHAN ile vefat eden … arasında bila tarihli ortaklık sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme … Mamak/ANKARA adresindeki … Düğün Salonu ile ….adresindeki … Düğün ve Balo Salonları her ne kadar resmiyette vefat eden … adına olsa da tarafların %50 oranında ortaklıkları bulunacağını, salonların tüm kiralama, tefrişat, tadilat masrafları, malzeme, işletme masraflarının her iki tarafça yapıldığını, işletmesinin de ortak şekilde yürütüleceğini, düğün salonları ortak olmakla bu salonların tüm işletme masrafları, personel giderleri, vergi, SGK masrafları, elektrik, su vs. tüm giderlerin ortak şekilde karşılanacağını, ortak giderler düşüldükten sonra kalan gelirlerin de taraflar arasında eşit şekilde paylaşılacağını, zarar oluşması halinde oluşan zararların taraflar arasında eşit şekilde paylaşılacağını ve her iki düğün salonunun da ortak olmakla tarafların birbirinden habersiz şekilde salonlarda esaslı değişiklik, tefrişat, adres değişikliği, iş değişikliği, ortak alma, satış veya kapatma işlemi yapmalarının mümkün olmadığını içerdiğini, müvekkili ve vefat eden … ile … arasında imzalanan 05.12.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde…Mamak/ANKARA’da bulunan düğün salonun aylık 11.500 TL olarak yıllık 138.000 TL’ye karşılık gelecek şekilde kiralandığını, … Seramik Yapı ve İnş. Malz. Tic. Ltd. Şti. tarafından ….Müdürlüğü’nde müvekkili aleyhine ….E. numaralı 43.260,22 TL tutarlı icra takip işlemi başlatıldığını, 27.09.2017 tarihinde bu borcun 10.10.2017,10.11.2017, 10.12.2017, 10.01.2018, 10.02.2018, 10.03.2018, 10.04.2018, 10.05.2018, 10.06.2018, 10.07.2018, 10.08.2018 tarihlerinde aylık 3.000’er TL ve 10.09.2018 tarihinde 10.260,22 TL ödenerek dosya borcunun kapatılacağının müvekkili tarafından taahhüt edildiğni, müvekkili ile vefat eden … arasındaki ortaklık sözleşmesine istinaden 19.10.2017 tarihli bir başka sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin hisselerine karşılık kalan iki salonun borcu ve… İcra Dairesinin… E. Sayılı dosyasında bulunan borcun tamamının … tarafından ödeneceğini, kalan düğünlerin vefat eden … tarafından yapılacağı taraflar arasında anlaşılarak ortaklık sözleşmesinin feshedileceği belirtilmiş ise de … Dairesi … E. numaralı dosyanın borcu ödenmediği takdirde bu feshin geçersiz olduğu konusunda tarafların anlaştığını, buna göre 19.10.2017 tarihinden itibaren devredilen yer için yapılacak düğünlerin vefat eden …’a ait olduğunun kararlaştırıldığını, bu sözleşmeyle müvekkilinin, kira kontratını ve düğün salonlarını vefat eden … ve …’a devrettiğini, müvekkiline … Seramik Yapı ve İnş. Malz. Tic. Ltd. Şti. tarafından, … Müdürlüğü … E. numaralı 43.260,22 TL tutarlı icra takibinde taahhüt edilip 10.06.2018, 15.07.2018, 10.08.2018 tarihlerinde ödenmeyen taksitler için ….Ceza Mahkemesi’nde ….E. numaralı dava açıldığını borcun müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili, yukarıda bahsi geçen 19.10.2017 tarihli sözleşme ile vefat eden … tarafından ödenmesi taahhüt edilen ve fakat ödenmeyen taksitler için …’a başvurmak istediğinde …’ın 10.06.2018 tarihinde ölmüş olduğunu ve imzaladıkları ortaklık sözleşmesinin, vefat eden …’ın müvekkiline haber vermeden (taraflar arası ortaklık sözleşmesi imzalandıktan sonra) annesi …’a devretmiş olduğunu öğrendiğini, ortaklık devam ederken müvekkilinden habersiz şekilde ortaklık payının devredilmesi, müvekkilinin onayının olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, vefat eden …’ın adi ortaklığı annesi …’a devrinden sonra dahi hala ortak gibi hareket ederek müvekkili ile ortaklığı sona erdirmek amacıyla ortaklığın feshi sözleşmesi yapması dahi …’a olan devrin gerçek bir devir olmadığının kanıtı niteliğinde olduğunu, …’a olan devrin hukuken geçerli bir devir olmadığının kabulü halinde, vefat eden … ve müvekkili arasındaki ortaklığın feshi sözleşmesinin geçerli olduğu düşünülse bile sözleşmede, sözleşmenin geçerli olabilmesinin şartlarından birinin … tarafından … Dairesi … E. numaralı dosyanın borcu ödenmediği takdirde bu feshin geçersiz olduğu konusunda anlaşılmış olduğu ve daha sonrasında da bu borcun vefat eden … tarafından ödenmediği anlaşıldığından yapılan fesih sözleşmesinin geçersiz hale geleceğini, ortaklığın vefat eden … tarafından o dönem ortağı olan müvekkile haber vermeksizin …’a olan devrini gerektirecek hiçbir sebep var olmadığı gibi vefat eden …’ın bu devri, alacaklılardan mal kaçırma amaçlı muvazaalı bir şekilde yaptığını, bu sebeple müvekkili ile ortaklığı bulunan vefat eden …’ın ortaklığı annesi …’a muvazaalı şekilde devrinin iptali, bu mümkün olmadığı takdirde müvekkil ile vefat eden … arasındaki ortaklığın tespiti ile …’ın vefatı nedeniyle …’ın işlettiği işletmenin müvekkile ait olduğunun tespiti gerektiğini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 20.04.2021 tarihli celsedeki beyanında; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
DELİLLER
-19.10.2017 tarihli ortaklığın feshi sözleşmesi
-Bila tarihli ortaklık sözleşmesi
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava adi ortaklık sıfatının tespitine ilişkindir.
Davacının tacir sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti için Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının tacir sıfatının olmadığı anlaşılmaktadır.
Adi ortaklık 6098 sayılı TBK’nun 620 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında yer alan ortaklıklardan farklı olarak tüzel kişiliğe haiz değildir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalının oğlu arasında düğün salonu işletilmesi konusunda adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin feshedilmemiş olduğunun tespitinin talep edildiği anlaşılmakta ise de, davacının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın ticari dava olmaması nedeniyle davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup (Ankara BAM 24. H.D. 09.02.2021 Tarih, 2020/623 Esas ve 2021/212 Karar) aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliğine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın, tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır