Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/490 E. 2021/211 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/490 Esas
KARAR NO : 2021/211

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 07/05/2013 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak işverenlerinin dava konusu hakedişleri ödemeyerek üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, 25/08/2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin ve müvekkili şirketin alacağının ödenmesinin ihtar olunduğu, buna rağmen ödeme yapmayan davalı hakkında icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek … Müdürlüğü’nün …sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesinin gereği müvekkilinin imalatı gerçekleştiğini, davacının yüklenici olarak üstlendiği işe başladığını ancak 12/04/2014 tarihinde hiçbir uyarı ve neden göstermeden malzemelerini, ekipmanlarını ve çalıştırdığı işçileri inşaat şantiyesinden çektiğini, 18/04/2014 tarihli ihtarnamede muhasebe kayıtlarının kontrolü ve karşılıklı mütabakat varılması için davacının davet edildiğini, davacının aynı tarihli ihtarıyla sözleşmenin feshedildiği ve alacakları olduğunu iddia ettikleri 1.087.779,16TL’nin ödenmesinin istenildiğini, cevabi ihtarname ile davacı isteklerinin kabul edilmediğinin bildirildiğini, sözleşmenin hakediş ve ödemelere ilişkin maddesinde yüklenicinin yapacağı işin bedeli olarak yapılacak inşaattan daire alınacağı, kalan bakiyenin ise aylık hakedişler halinde ödeneceğinin düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Dava, taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK’nın 67. maddesinde ön görülen 1 yıllık süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2020 günlü kararında ;
“…Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, davacının taşeron, davalının ise yüklenici olduğu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, davalı tarafından sözleşme gereğince işin bedeli olarak verilecek dairenin, davacı şirkete verilip verilmediğinde toplanmaktadır. Davalı, her ne kadar tapuda taşınmaz davacı şirket yetkilisine devredilmiş ise de; aslında davacı şirkete verildiğini belirtmektedir.
Davalı tarafın cevap dilekçesinin deliller bölümünde açıkça yemin deliline dayandığı görülmüştür. Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, karşı tarafa yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Bu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez (Yargıtay 15. HD. 2018/3260 E, 2019/3051 K).
Bu durumda; mahkemece davalı tarafa dairenin davacı şirkete verilip verilmediği konusunda davacıya yemin yöneltme hakkı hatırlatılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin mahkeme kararını kaldırma gerekçesinde belirtilen davalı tarafa yemin teklif etmek hakkı bulunduğu hatırladığı, davalı vekilinin 08/02/2021 tarihli dilekçe ve ekindeki belge örneğine dayalı olarak müvekkili şirketin yetkilisi …’nin talebi doğrultusunda davacı yana yemin teklifinde bulunmayacaklarını ve bu delile dayanmaktan vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Bu durumda mahkememizce verilen 19/10/2017 tarihli hüküm gerekçesinde ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında 07/05/2013 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince cari hesap bakiyesinde davacının davalı şirketten 1.087.779,16 TL alacağının bulunduğu, her ne kadar bilirkişi kurulu raporunda yapılan hesaplamada hakediş tutarının 947.068,00 TL olarak tespiti yapılmış ise de davalı şirket kayıtlarında anılan faturanın 10/04/2014 tarih ve 40 yevmiye no ile kaydedildiğinden bu yöndeki değerlendirmeye iştirak edilmediği, sözleşmede kararlaştırılan Barter olarak verildiği davalı tarafça iddia olunan taşınmazın davacı şirket yetkilisi Adem Soytekin adına devrinin yapıldığı, faturanın da anılan kişi adına düzenlendiği, faturanın ve devrin davacı tüzel kişilik adına olmadığından sözleşmede Barter olarak yerine getirilmesi kararlaştırılan taşınmazın davacı şirket adına hakedişlere mahsuben yapıldığının kabul edilemeyeceği, nitekim davalı tarafa Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereği yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmış ise de davacı yana yemin teklifinde bulunmayacakları ve bu delilden vazgeçtiklerini beyan ettikleri davacı yanın sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, ihtarname ve temerrüt tarihi de gözetildiğinde takip tarihine kadar talep edilen işlemiş faiz isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacak likit olmakla icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulü ile davalının … Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına,
-Hükümaltına alınan miktar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 74.784,60 TL harçtan peşin alınan 18.696,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 56.088,44 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, (16/04/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile bakiye karar harcı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne bildirildiğinden yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,)
4-Kaldırma kararı öncesi davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 18.696,16 TL peşin harç ile davacı tarafından yapılan 2.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 526,00 TL tebligat-müzekkere gideri olmak üzere toplam 21.449,86 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kaldırma kararı sonrası davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından kaldırma kararı öncesi ve sonrası yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 71.117,39 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …