Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2022/367 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/470 Esas – 2022/367
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2022/367

DAVA : Bankalara İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan Alacak

DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalara İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin babası …’nun 10.02.2017 tarihinde T. …Bankası Ardahan Şubesinden 40.000,00-TL tutarında tarım kredisi kullandığını, …’nun kullanılan kredi sebebiyle aynı zamanda … … Emeklilik A.Ş. tarafından düzenlenmiş 153-12790462 poliçe numaralı özel … sigortası ile sigortalandığını, …’nun yakalandığı kanser hastalığı sebebiyle 13.06.2019 tarihinde vefat ettiğini, 10.02.2017 tarihinde kullandırılan kredinin yılda bir taksit olacak şekilde 3 taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, her bir taksit tutarının 17.615,03 TL olduğunu ve düzenlenen sigorta poliçesi bedelinin ise toplamda 1.293,21 TL olduğunu, ayrıca poliçe bedeli için otomatik ödeme talimatı alındığını ve sigortanın ilk yıl ödemesi olan 431,07 TL’nin kredi ile birlikte peşin olarak tahsil edildiğini, üç taksit halinde ödenmesi planlanan kredinin ilk iki taksidinin …’nun sağlığında kendisin tarafından, son taksidin ise vefatından sonra sigortaya ödeme başvurusu sürecinde banka baskısı ile mirasçıları tarafından ödendiğini ve borcun kapatıldığını, yapılan toplam ödemenin 52.845,09 TL olduğunu, vefattan sonra poliçe teminatının müvekkili mirasçılara ödenmesi talebi ile yapılan başvurunun, poliçe primlerinin vadesinde ödenmemesi ileri sürülerek reddedildiğini, prim ödememe nedeniyle poliçenin iptalinin usule aykırı olması nedeniyle şimdilik 500 TL’nin kredi taksitlerinin ödenme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili: 29/04/2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini 8.807,51-TL’ olarak arttırmıştır.
Davalı … … Emeklilik A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile … arasında 10.02.2017 başlangıç tarihli, 36 ay vadeli 153/12790462 poliçe nolu Tüketici Kredilerine Yönelik Azalan Teminatlı … Sigortası sözleşmesi akdedildiğini, poliçede T….Bankasının poliçe menfaatdarı olarak tayin eden sigortalının 13.06.2019 tarihinde vefat ettiğini, davacılar murisinin müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu poliçede T. …Bankası A.Ş.’nin dönülemez lehdar ve dain-i mürtehin olduğunu, bu durumda poliçe teminatını talep hakkının da adı geçen Bankaya ait olduğunu, oysa ki müvekkili Şirket aleyhine ikame edilen işbu dava ile poliçeye ait teminatın sigortalı varisleri tarafından talep olunduğunu, sigortalı varisi olan davacıların … sigortası poliçesinde lehtar tayin edilmediği için dava açma sıfatlarının da bulunmadığını, öncelikli bu hususun Mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiğini, sigortalı/muris ile müvekkili şirket arasında akdedilen poliçe ile sigortalının ölümü halinde belirlenen şartlar çerçevesinde kredi borçlarının ödenmesinin teminat altına alındığını, bu sözleşme uyarınca sigortalının primleri yıllık 431,07 TL’lik taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, sigortalının yalnızca ilk yıl prim taksitlerini ödediğini, bunun üzerine 431,07 TL tutarlı vadesi gelen ikinci yıl priminin ödenmesi için sigortalının müvekkili şirkete bildirdiği ve Katılım Sertifikasında da yer alan adresine 28.03.2018 tarihinde iadeli taahhütlü mektup gönderildiğini, PTT üzerinden yapılan sorgulamada ihtarnamenin 06.04.2018 tarihinde tebliğ edildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirketin sigortalının bildirdiği adrese gönderdiği tebligatın sigortalıya ulaşmamasından dolayı bir sorumluluğu bulunmadığını, bu konuda sigortalı tarafından imzalanan … Sigortası Genel Şartlarının C.10 maddesinde açık düzenleme bulunduğunu, söz konusu maddede sigortalının bildirdiği adrese yapılan tebligatların ulaşmamasından doğacak sonuçların sigortalıya ait olacağının hüküm altına alındığını, bu hüküm doğrultusunda sigortalı tarafından mevzuatta öngörülen 1 aylık süre içinde ödeme yapılmamış olması nedeniyle sigortalıya ait poliçenin TTK. 1502. Maddesi uyarınca “prim ödemesinden muaf sigorta (tenzil)” hükümlerine tabi tutulduğunu, müvekkili şirketin, TTK 1434/3. Maddesi hükmü ve … Sigortası Genel Şartları C.1. Maddesinin 5. Fıkrasında yer alan tüm yükümlülüklerini yerine getirerek, hazırlanan mektubun iadeli taahhütlü olarak sigortalıya gönderildiğini, mevzuat hükümleri dahilinde 1 aylık bekleme süresini mütakip de TTK. 1502. Maddesi gereği poliçenin prim ödenmesinden muaf sigortaya çevrildiğini, sigortalının vefatının, poliçe tenzil tarihinden sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle poliçe dolayısıyla vefat teminatının, T.C. Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı tarafından onaylı aktüeryal hesaplama tarifeleri uyarınca, aktüeryal matematik karşılık tutarı üzerinden indirilerek hesaplamanın yapılması gerektiğini, uyuşmazlık konusu poliçe bakımından aktüeryal esaslar doğrultusunda yapılmış indirimli vefat teminatı hesaplaması neticesinde, poliçe sebebiyle ödenecek herhangi bir tutar bulunmadığını, nitekim bu hususun müvekkili şirket tarafından 04.09.2019 tarihli 15 mb 26904 ve 15 mb 26905 nolu yazılarla poliçede dönülemez lehtar ve dain-i mürtehin tayin edilen T….Bankası A.Ş.’ye ve varislere bildirildiğini, dava dilekçesinde şimdilik 500,00 TL’nin kredi taksitlerinin ödenme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunulduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davanın kabulü halinde dahi faiz oranının yasal faiz ve faiz başlangıç tarihinin de dava tarihi olması gerektiğini belirterek müvekkili şirket aleyhine haksız olarak ikame edilen davanın öncelikle usule ilişkin itirazlar doğrultusunda, aksi halde esasa ilişkin itirazlara binaen reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkiye …Bankası A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacıların, varis olarak sigorta poliçesinin lehtarı olmadığını, bu sebeple dava açma haklarının bulunmadığını, murisin 13.06.2019 tarihinde vefatı üzerine davaya konu edilen 10.02.2017 başlangıç tarihli sigorta poliçesinin lehdarı ve dain-i mürtehinin müvekkili Banka olduğunu, dolayısıyla poliçe teminatını talep hakkının müvekkili Bankaya ait olduğunu, dava konusunun sigorta poliçesinden kaynaklandığını ve söz konusu sigorta poliçesinin taraflarının davacılar murisi ile diğer davalı … … Emeklilik A.Ş. olduğunu, müvekkili Bankanın sigorta poliçesinde taraf sıfatı bulunmadığından huzurdaki davada müvekkili Banka’ya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davanın müvekkili Banka yönünden husumet yönünden reddi gerektiğini, davacılar tarafından kredi taksitlerinin ödenmesinde herhangi bir ihtirazi kayıt koyulmadığını, bu ödemeler rızaen yapıldığı için davacılar tarafından iade talebinde bulunulamayacağını belirterek somut ve hukuki dayanağı bulunmayan davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Dava dışı müteveffa … ile davalı …Bankası arasında imzalanan 10/02/2017 tarihli kredi sözleşmesi,
-Dava dışı müteveffa … ile davalı … … Emeklilik arasında kredi dolayısıyla imzalanan sigorta poliçesi,
-Dosya bilirkişilere tevdi olunmuş bilirkişi kök ve ek raporunda: Davacılar murisi tarafından 10.02.2018 tarihinde ödemesi gereken prim borcu ödenmemiş olup davalı sigorta şirketince davacılar murisinin sigorta poliçesi düzenlenmesi aşamasında beyan ettiği Kalecik Köyü/Merkez Ardahan adresine 28.03.2018 tarihinde iadeli taahhütlü olarak bildirim yaptığı, bu bildirimin, … Sigortaları Genel Şartları’nın C.1. Maddesinde öngörüldüğü şekliyle ” sigorta ettirenin bildirmiş olduğu ” adrese; ancak davacılar murisi dışında … isimli bir şahsa yapıldığı, tebligatı kabul eden … isimli şahsın ise davacılar murisi adına tebligat kabul etme ehliyetine sahip olup olmadığı hususunun dosya kapsamı ile belirsiz olduğu, belirlenmiş olup; tebligatın usulsüz olup olmadığı, bu bağlamda, … isimli şahsın davacılar murisi adına tebligat kabul etme ehliyetine sahip olup olmadığı hususlarında yapılacak hukuki takdire göre tebligatın geçerli olduğuna kanaat getirilmesi halinde, gerek TTK 1434/3 gerekse … Sigortaları Genel Şartları C.1. Maddesi hükümlerine uygun olarak hareket edilmiş olması, ihtara rağmen davacılar murisinin prim borcunu ödememiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin poliçeyi fesih hakkını kazanacağı dikkate alınarak, davalı sigorta şirketine sorumluluk atfedilemeyeceği, tebligatın geçersiz olduğuna karar verilmesi halinde ise, bildirim yükümlülüğünü usulüne uygun olarak yerine getirmemiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin, prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması sebebiyle de davacılar murisinin sorumlulukları bulunduğu gözetilerek, ölüm tarihinde mevcut kredi risk tutarı 17.615,03 TL’den davacılar murisi ve davalı sigorta şirketinin eşit şekilde sorumlu tutulmasının uygun olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE

Dava sigorta şirketinin vefat nedeniyle ödemesi gereken kredi tutarını ödememesi nedeniyle davacılar tarafından ödenen meblağın rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacılar murisi davalı T. …Bankası’ndan kredi çekmiş, davalı sigortada bu kredi sebebiyle davacılar murisinin vefatı rizikosunu üstlenmek suretiyle davalı …Bankası’na kredi borcunu ödeme taahhüdü altına girmiştir.
Davacılar murisi ile davalı …Bankası arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve şartları noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf vefat sonrası sigortacının sorumluluğu noktasında toplandığından davalı …bankası yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden yapılan incelemede: uyuşmazlık sigortacının ikici taksit olan şubat 2018 tarihli taksitin ödenmemesi nedeniyle poliçeyi iptal etmekte haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacılar murisi ile sigorta şirketi arasında imzalanan sözleşmede primlerin vadesiz mevduat hesabı ve kredili mevduat hesabından kesilmesine ilişkin yetki verilmişse de vadesiz mevduat hesabının sıfır bakiye olduğu, kredili mevduat hesabının da bulunmadığı bilirkişi raporu ile sabit olmuştur. Davacılar murisinin hayatta olduğu dönemde poliçede beyan ettiği adresine çıkarılan tebligat bu adreste üçüncü kişiye tebliğ edilmişse de tebligatın dava dışı murisin bildirdiği adrese yapılmış olması , adres değişikliğini bildirme yükümlülüğünün davalılar murisinde olması hususu göz önünde bulundurularak, prim ödemeye ilişkin tebligatın usule uygun olduğu kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca: TTK 1434/3 ve … Sigortaları Genel Şartları C.1. maddesi hükümleri uyarınca davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığının kabulü ile davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan 54,40 TL peşin harç ve 146,00 TL tamamlama harcı toplamı 200,40 TL harcın mahsubu artan 119,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı T. …Bankası A.Ş. kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı … … Emeklililik A.Ş. kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2022