Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/466 E. 2022/678 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/466 Esas – 2022/678
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/466 Esas
KARAR NO : 2022/678

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 30.03.2020 tarihinde davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile … plakalı kamyonun karıştığı trafik kazası sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda olan … …’ın vefat etmiş olduğunu, müvekkilinin müteveffa … …’ın imam nikahlı eşi olduğunu ve kaza tarihine kadar beraber yaşadıklarını, ikametgah bilgilerinin aynı olduğu gibi imam nikahlı olarak yaşadıkları dönemde müşterek çocuklarının dünyaya geldiğini, resmi olarak 20/04/2016 tarihinde evlendiklerini ve 15.05.2018 tarihinde boşanmalarına karşın imam nikahlı olarak yaşamaya devam ettiklerini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 500,00 TL defin-cenaze gideri olmak üzere toplam 5.500,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 03/02/2022 tarihli dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı talebini 217.797,05 TL’ye arttırmış ve harcı ikmal etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacının usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığını, davacı tarafça işbu dava öncesinde müvekkil şirkete yapılan başvuru sırasında güncel nüfus kayıt belgesi, veraset ilamı, gayri resmi eş ile ilgili beraber yaşadıkları ve destekten yoksun kaldıklarını ispatlar nitelikteki belgeler iletilmediğini, davacının müteveffanın imam nikahlı eşi olduğunu iddia etmekle birlikte, müteveffanın annesi ile yapılan görüşmelerde böyle bir durumun söz konusu olmadığının belirtildiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini zira müvekkil şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, davacı tarafından, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında müteveffanın sigortalı araçta yolcu konumunda bulunmakta olduğunu ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri istemine ilişkindir.
Dosyaya sunulan ve celp edilen belgelerden; dava konusu kazaya karışan müteveffa … …’ın yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı tarafından davadan önce 17/07/2020 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketine başvurulduğu ve başvurunun 22/07/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplanmış, davacı tanıkları dinlenmiş, bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Talimat Mahkemesi aracılığıyla dinlenen tanık … beyanında özetle; müteveffa ile davacının boşandıklarını, boşandıktan 20 gün sonra tekrar birleştiklerini, …’nın vefatına kadar beraber yaşadıklarını ve çocuklarını beraber büyüttüklerini belirtmiştir.
Yine talimat mahkemesi aracılığıyla dinlenen tanık … … beyanında özetle; müteveffanın abisi ve davacının yengesi olduğunu, resmi nikahlı olarak evli iken boşandıklarını, ancak 10-15 gün kadar sonra yeniden bir araya geldiklerini ve imam nikahlı olarak evliliklerine devam ettiklerini, abisinin uzman çavuş olduğunu, davacı yengesi ile Tatvan’da beraber yaşadıklarını, yengesinin çalışmadığını ve geçimi abisinin sağladığını bildirmiştir.
Adli Trafik uzmanı bilirkişi raporunda özetle; olay tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün savcılık bilirkişi raporuna göre 216,3 promil yasal alkol sınırının çok üstünde aşırı alkollü olarak kazanın oluşumunda tamemen % 100 oranında kusurlu olduğunu, kazaya karışan diğer araç … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda kusursuz olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporunda özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçe ile riziko tarihi itibariyle 410.000,00 TL tutarında teminat sağladığını, müteveffanın 2020 yılı itibariyle aylık 5.984,35 TL gelirine göre asgari ücretin 2,57 katı olduğunu, müteveffanın annesi, babası ve çocuğunun da bulunduğu anlaşılmakla davacı için 1.648.086,92 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, teminat limiti gözetilerek garameten hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 217.797,05 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının imam nikahlı eş olarak destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze defin gideri talebi ile eldeki davayı açtığı, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığının gerektiği, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılmasının yeterli olduğu, bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerektiği, tanık beyanları ve davacı ile davalının müşterek çocuklarının bulunduğu gözetildiğinde davacının müteveffanın dini nikahlı eşi olduğu ve çalışmayan davacının ihtiyaçlarının müteveffa tarafından karşılandığı, taraflar arasında destek ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerektiği, Mahkememizce alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı ve müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, yine alınan aktüer raporuna göre davacının 1.648.086,92 TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğu, teminat limiti gözetilerek garameten yapılan hesaplamaya göre destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 217.797,05 TL olduğu anlaşılmakla davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince müteveffanın kaza sırasında yolcu konumunda bulunduğu ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için ölenin karşılıksız taşınmış olması gerekmekte olup, somut olayda müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araçta menfaat karşılığı taşınmadığı değerlendirilmekle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, öte yandan müterafik kusur indirimi yapılması yönünde bir savunma olmasa da Mahkememizce resen değerlendirilmesinin gerektiği, buna göre soruşturma dosyasında bulunan olay yeri inceleme raporuna göre araçta alkol şişelerinin bulunduğu, sürücü ve müteveffanın alkollü oldukları, buna göre araç içerisinde birlikte alkol aldıkları değerlendirilmekle dava dışı sürücünün olay anında yasal sınırın çok üzerinde alkollü olduğu, müteveffanın alkollü olduğunu bilerek bindiğinin ve bu şekilde zararı artırdığının kabulü ile davacı lehine hükmedilecek destekten yoksun kalma tazminatından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kabul edilmiş, müteveffanın hatır için taşındığı kabul edilerek %20 oranında ve sürücünün alkollü olması nedeniyle %20 oranında indirim yapılması gerektiği, hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin sigorta şirketinin poliçe limitine göre garame hesabı yapıldıktan sonra değil bilirkişi raporu ile belirlenen zarar miktarı üzerinden gerektiğinden 1.648.086,92 TL destekten yoksun kalma tazminatından % 20 oranında hatır taşıması ve % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra davacının 1.054.775,63 TL zararının bulunduğu, ancak aynı poliçe nedeniyle birden fazla zarar gören olduğundan yapılan garame hesabına göre belirlenen miktara hükmedilmesi gerektiğinden 217.797,05 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacının cenaze ve defin gideri yönünden yapılan değerlendirmede ise 500,00 TL’lik talebin makul olduğu değerlendirilmekle bu miktar üzerinden % 20 oranında hatır taşıması ve % 20 oranında müterafik kusur indirimi uygulanmak suretiyle 320,00 TL üzerinden talebin kısmen kabulün karar verilmiş, ancak takdiri indirim nedenleri uygulandığı gözetilerek davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Davacının dava tarihinden önce sigorta şirketine başvurduğu, başvurunun 22/07/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren 8 iş günü sonra 07/08/2020 tarihinde davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren ve aracın kullanım amacının hususi olması nedeniyle yasal faiz işletilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne, 217.797,05 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 320,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 218.117,05 TL’nin 07/08/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 14.899,58 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL peşin harç 727,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam, 781,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.118,18 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 33.536,39 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 727,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 835,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 399,00 TL posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.899,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/11/2022