Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2021/405 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/373 Esas
KARAR NO : 2021/405

DAVA :İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
YAZIM TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan 10.10.2017 tarihli Taşeron Sözleşmesinden kaynaklanan 153.372,56-TL bakiye alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın tahsili için taraflarınca … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını ve davalı borçlunun ödeme emrine 09.10.2019 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasında imzalanan 10.10.2017 tarihli taşeron sözleşmesi ile ….Parselde mukim inşaatta (29 daire ve diğer bölümler dahil) PVC pencere, mutfak dolapları ve daire içi ahşap kapı imalatının malzeme, işçilik ve montaj dahil yapım işi için taraflar 235.000,00-TL bedel üzerinden anlaşıldığını, taraflarca söz konusu bedelin, sözleşmenin Fiyatlandırma ve Ödeme başlıklı kısmında; inşaat projesinde yer alan ” 3. Normal kat 27 nolu dairenin ” müvekkilinin taşerona devri ile gerçekleşeceğinin kararlaştırıldığını, taşeron sözleşmesine şahitlik eden taraflarca ıslak imzalı şahitlik belgesinin delil olarak sunulduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu edimleri yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın sözleşme ile kararlaştırılan güney cephe …. 27 numaralı dairenin tapu devrini gerçekleştirmediği gibi müvekkilinin ifa etmiş olduğu edim karşılığı hak kazandığı 153.372,56-TL bakiye alacağının da ödemekten kaçınıldığını, müvekkilinin taşeron sıfatıyla imzalamış olduğu sözleşmeyi müvekkilin oğluna ait ” … … İş Makine Yedek Parça Yeraltı Yerüstü Delici Yedekleri- … ” firmasının da alt taşeron sıfatıyla imzaladığını, sözleşmenin delilleri arasında olduğunu, 10.10.2017 tarihli Taşeron Sözleşmesinden doğan işin ifası ve teslimi ile 27 numaralı dairenin taşeron …’ya devrinin yapılacağı asıl sözleşmeden anlaşılmış olsa da taşeron ve alt taşeronun kendi aralarında yaptıkları alacaklının … olduğu sözleşmeyi de bu hususta delil olarak sunduklarını, davalı tarafından ayni edim yükümlülüğü olan 27 nolu konutun tapu devri yapılmadığı gibi işin bedeline ilişkin tarafımızdan başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz edildiğini, sözleşme konusu malzeme bedellerine ilişkin müvekkili tarafndan 44.200,00 TL ‘lik ödeme yapıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … Müdürlüğü’ nün … Esas Sayılı İcra Takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak 153.372,56-TL için iptali ve bu miktar üzerinden icra takibinin kaldığı yerden devamını, yapılan haksız itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılan takibin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 10/10/2017 tarihinde sözleşme ile kararlaştırılan işin dava dışı … tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, dava dışı …, sözleşmenin aslı muhatabı olduğunu, davacı tarafın usulsüz deliller yarattığını, usulsüz olarak yaratılan bir delilin hiçbir şekilde yasal delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, taşeron sözleşmesinin orjinal halinde dava dışı …’ya ait ”… … İş Makine Yedek Parça Yeraltı Yerüstü Delici Yedekleri” şirketinin yanında ”alt taşeron” diye bir ibare bulunmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin asıl muhatabının … olduğunu, sözleşmenin şahitler huzurunda imzalanmadığını, ”şahit belgesi” diye bir belgenin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, dayanaktan yoksun davanın reddine, icra takibinin iptaline, kötü niyetli davacının takip başlatılması sebebiyle % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava; eser sözleşmesinden doğan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde
Davacı vekilince, taraflar arasındaki Eser sözleşmesi gereğince ödenmediği ileri sürülen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali için dava açıldığı anlaşılmakta ise de, davacı vekilince mahkememize sunulan 30.03.2021 tarihli dilekçe içeriğine göre, davacının tacir sıfatının bulunmadığının belirtilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının tacir sıfatı taşımadığı, dava konusu işin eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakta ise de; sözleşme konususun ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşmelerden olmadığı buna göre 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın konusu ve tarafların sıfatına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, göreve ilişkin hususların kamu düzeninden sayılıp, re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/c, 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliği nedeni ile DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kanun yoluna başvurmadan kesinleşmesi halinde daha önce aynı konuda görevsizlik kararı verilmiş olduğundan dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, bu başvurunun reddi halinde ise başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize müracaat halinde dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, hazır olan vekillerin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır