Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2022/305 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/369 Esas – 2022/305
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/369 Esas
KARAR NO : 2022/305

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı işçi …’ın asıl işveren davalı nezdinde, 27.09.2008-01.02.2010 tarihleri arasında … Güvenlik Ltd. Şti., 01.02.2010-01.05.2010 tarihleri arasında … Güvenlik Ltd. Şti., 01.05.2010-29.04.2013 tarihleri arasında …-…-ATK Güvenlik Ltd. Şti. Adi Ortaklığı ve 30.04.2013-10.08.2015 tarihleri arasında …-… Güvenlik Ltd. Şti. Adi Ortaklığı işverenliklerinde çalışmış olduğunu, 10.08.2015 tarihinde iş akdini fesheden dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsili talebi ile Ankara …İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında dava açmış olduğunu, davanın müvekkili şirket tarafından … A.Ş.’ye ihbar edilmiş olduğunu, dava sonucunda Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğunu, söz konusu mahkeme kararının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibine konu edilmesi üzerine, müvekkili şirket tarafından 37.800,00-TL ödeme yapılmış olduğunu, Ankara …İş Mahkemesi’nin kararından görüleceği üzere, dava dışı işçinin iş akdinin feshinde haklı olmasının ve iş akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde feshetmesinin sebebinin fazla mesai ve UBGT ücret alacaklarının ödenmemesi olduğunu, bu alacak kalemlerinin ödenip ödenmeyeceği, ödenecek ise ne miktarda ödeneceğinin ise davalı A.Ş. tarafından belirlenmekte olduğunu, davalının sözleşme hükümlerine aykırı şekilde fiilen yapılan fazla mesai ve UBGT çalışmalarının karşılığını ödememiş, dava dışı işçinin sözleşmesini haklı sebeple feshetmesine bizzat sebep olmuş olduğunu, bu doğrultuda mahkemece kusur tespiti yapılması ve neticesinde kıdem tazminatının doğmasına davalının sebebiyet verdiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Kıdem tazminatının ödenmesinden mevzuat gereğince de bizzat davalının sorumlu bulunduğunu, İş Kanunu’nun 112.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca işçilerin kıdem tazminatlarından işçinin çalıştığı son kamu kurum ve kuruluşu tarafından ödenmesi gerektiğini, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise, asıl işveren davalı kurumun işçinin 27.09.2008-01.02.2010 tarihleri arasındaki çalışma döneminin tamamından, müvekkili şirketin hizmet döneminin ise yarısından sorumlu tutulması gerektiğini, Hizmet alım sözleşmesinin 7. madde düzenlemesi gereğince, çalışmaya bağlı fazla mesai, UBGT gibi işçilik alacaklarının tamamından asıl işveren … AŞ’nin sorumlu bulunduğunu, 7. madde hükmü uyarınca fazla çalışma ücretinin 4857 Sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanarak teklif fiyata dahil edilmiş olduğunu, … A.Ş. bünyesinde çalışan işçilerin her türlü işçilik alacaklarının davalı A.Ş. tarafından karşılanmakta olduğunu, yapılan fiili çalışmanın karşılığının, sözleşmede belirlenen birim fiyatlar üzerinden aylık olarak müvekkili şirkete ödenmesinin gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin ödediği miktar kadar davalıdan alacaklı olduğunun açık olduğunu, Dava ve icra yargılama gideri, harç, vekalet ücreti, faiz sair fer’i masrafların tamamının, davalı tarafın kanun hükümlerine aykırı kusurlu eylemi sonucunda ortaya çıkmış bulunduğunu, bu nedenle tüm fer’i ödemelerden de davalının sorumlu olacağını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflarından yapılan ödemenin şimdilik 1.000,00-TL’sinin asıl işveren … A.Ş. den ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılan hizmet alım sözleşmesi eki idari şartnamenin 29. maddesinde elemanların İş Kanunu ve diğer kanunlardan doğan haklarından müteahhit sorumludur hükmünün mevcut olduğunu, dolayısıyla madde düzenlemesi ile alt yüklenici şirketlerin müvekkili kurum nezdinde işçiyi çalıştırdıkları döneme ait işçilik alacaklarından yüklenicilerin sorumlu tutulmuş olduğunu, Davacının açtığı davada İş Kanunun 112. maddesine dayanmışsa da, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/42 esas ve 19.09.2019 tarihli kararı ile 112. maddeye eklenen itiraz konusu altıncı fıkranın iptal edilmiş olduğunu beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Ankara …İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası
-Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası
-Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, hakedişler
-Dava dışı işçinin SGK hizmet dökümü,
-Bilirkişi kök ve ek raporları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen alacakların rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, müzekkere cevapları ile hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporları üzerinde yapılan inceleme sonucunda:
Davalı ile davacının münferiden ve adi ortaklıkta ortak olarak yer aldığı hizmet alım sözleşmeleri imzalanmıştır. Bu sözleşme dönemlerinde ve öncesinde ilgili iş yerinde çalışan dava dışı …’ın iş mahkemesinde açmış olduğu dava sonucu davacı icra dairesine yapmış olduğu 37.800,00-TL ödemeden; ıslah ile 6.705,72-TL dava dışı işçinin … güvenlikte çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı alacağı, 12.265,53-TL fazla çalışma ve 320,25-TL UBGT olmak üzere 19.291,50-TL’sinin davalıdan tahsilini istemektedir.
Davacının kıdem tazminatı alacağının rücuen tahsili talebine ilişkin yapılan incelemede davacının kıdem tazminatını doğuran çalışmanın dava dışı … Güvenlik Ltd. Şti. dönemine ait olması nedeniyle tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı ve dava dışı … Güvenlik çalıştırılan işçilerin işçilik alacakları sebebiyle müteselsil olarak sorumludur. Bir borcun müteselsil sorumlularından biri alacaklıya borçu ifa ettikten sonra iç ilişkide teselsül hükümlerinin uygulanabilmesi kural olarak mümkün değildir. Aksine bir sözleşmenin bulunması mümkündür. (TBK 167) Somut olayda davacı ile davalı arasında müteselsil borçlular arasında iç ilişkide sorumluluğa ilişkin ayrı bir sözleşme bulunmadığından bu tlep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Fazla çalışma ve UBGT alacağı yönünden; rücuya konu iş mahkemesi kararında ve eldeki davada alınan bilirkişi raporlarında da sabit olduğu üzere dava dışı işçinin fazla çalışması ve buna ilişkin alacağı bulunmamaktır. Davacının sözleşme dönemine isabet eden UBGT alacağından ise yerleşik Yargıtay ve İstinaf kararları uyarınca davacı sorumlu olduğundan bu talepler yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 -TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL ve 313,00 TL ıslah harcı toplamı ‭367,4‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭286,7‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022