Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/352 Esas – 2022/91
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/352 Esas
KARAR NO : 2022/91

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
KARAR YAZ.TARİHİ: 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle: 17/02/2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı servis aracının kaza tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, sigorta şirketine müracaat edilmesine rağmen tazminat ödemesi yapılmadığını beyanla fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100.00 TL bakıcı ihtiyacı gideri olmak üzere toplam 300.00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada ise; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacının yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri dolayısıyla 100,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yerin kara yolu olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, aksi halde Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu alınıp aktüerya uzmanından hesap raporu alınması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davanın; trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilmiş tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kazanın meydana geldiği yerin kara yolları trafik kanunu kapsamında olup olmadığı, kusur oranı, davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zararın türü, buna göre tazminatın varlığı , türü ve miktarı, davalının temerrüte düşüp düşmediği, temerrütün başlangıç tarihi temerrütü faizinin türü, ve başlangıç tarihine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 31/01/2022 tarihli UYAP sisteminden gönderdiği dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, tarafların karşılıklı olarak anlaştığını ve vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili yine UYAP sisteminden gönderdiği tarihsiz dilekçesi ile tarafların sulh anlaşması yaptıklarını, anlaşma kapsamında davacının davadan feragat edeceğini, feragat halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını bildirmiş, taraflar arasında 25/11/2021 tarihinde yapılan sulh anlaşması dosyaya sunulmuştur.
Sulh anlaşması incelendiğinde anlaşmanın; asıl ve birleşen davaları kapsadığı belirlenmiştir.
Davacının usulüne uygun HMK 307. madde kapsamındaki feragatı nedeniyle asıl ve birleşen davanın reddine, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden, yapılan yargılama giderlerinin sarf eden üzerinde bırakılmasına, sulh protokolünde arabuluculuk ücreti hususunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve dava feragat sebebiyle de olsa reddedildiğinden arabulucuk ücretinin davacıdan tahsiline dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM :
1-Asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine,
2- Alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Taraflar arasındaki anlaşma gereği yapılan yargılama giderinin sarf eden üzerinde bırakılmasına
4-Taraflar arasındaki anlaşma gereği taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına
5-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğundan, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/02/2022