Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2021/607 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/330 Esas – 2021/607
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2021/607

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 18/09/2017 tarihinde müvekkili sevk ve idaresindeki … plakalı … marka araç ile davalı şirket tarafından sigortalı olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı … marka kamyonun çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, müvekkilinin kaza tarihinde 60 yaşında ve kaynakçılık işi ile uğraştığını, kazadan sonra müvekkilinin hala çalışabilir durumda olmadığını, davalı sigorta şirketine kaza nedeniyle başvuru yapıldığını yasal sürenin dolumundan sonra dava açma zaruretinin meydana geldiğini bildirmekle davanın kabulüne, 5.000,00 TL maddi tazminatın (2.000,00 TL geçici – 2.000,00 TL sürekli – 1.000,00 TL bakıcı) kazanın meydana geldiği 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 02/07/2021 tarihli dilekçesi ile 2.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 808,12 TL daha arttırılarak 2.808,12 TL’ye yükseltilmesine, 2.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 8.419,51 TL arttırılarak 10.419,51 TL’ye yükseltilmesini talep etmiştir.

Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının müvekkili şirkete geçerli bir başvuruda bulunmadığını, dava açılması için gerekli dava şartının meydana gelmediğini, davacının müvekkili şirketin istemiş olduğu eksik belgeleri tamamlamadığını, eksik bilgi ve belgelerle kusur ve zarar değerlendirmesinin yapılamayacağını, davacı tarafından müvekkili şirkete banka hesap numarasının bile bildirilmediği bu nedenle davalı şirket tarafından ödemenin dahi yapılamadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 25/02/2020 tarihli, …. Karar tarihli kararı ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin talebi doğrultusunda istinaf yoluna başvurmuş, Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek mahkememizin vermiş olduğu karar kaldırılarak dosya mahkememizin …. Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı taraf, davacının ıslahla arttırılan tutarına zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de tazminata neden olan olay yaralamalı trafik kazası TCK’nda ilgili suç için 8 yıl zamanaşımı öngörülmüş olup, tazminat talebinde de ceza zamanaşımı süresi geçerli olduğundan ve 8 yıllık zamanaşımı süresi tamamlanmadığından davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir.
Mahkememiz dosyasının Adli Trafik Uzmanı …’e tevdi edilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 29/01/2021 tarihli raporunda; Dava dışı sürücü …’, olay tarihinde davalı … sigorta ile z.m.m.s bulunan … marka … plakalı kamyonuyla olay mahalli olan üç yönlü t yerleşim alanı olan ve azami 50 km seyir hızının olduğu kavşağa yaklaşırken, aracının seyir hızını 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 57/1-a, 52/1-a-b yönetmeliğin 109/a, 101/a-b maddelerine göre azaltarak yaklaşması ve kavşağa geldiğinde’ de sola dönüşe geçmeden önce aynı kanunun 53/1-b ve 84/h maddelerine göre’ de sağından düz seyirle kavşağa giriş yapan davacının yönetimindeki özel araca ilk geçiş hakkını vermeden dönüşüne bağlı kendi aracının sağ ön diğer özel aracın ön kısmının olduğu yerden çarpışarak davacı sürücünün dosya kapsamına göre yaralanmasıyla meydana gelen dava konusu ve dava dışı yaralanmalı ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda açıklanan bu kanun ve yönetmelik maddelerinin ihlal edilmesinin kazaya neden olduğu, Davacı sürücü …; sevk ve idaresindeki … plakalı … marka özel aracı ile olay mahalli kavşakta her ne kadar’ da kavşağın konumu itibarıyla ilk geçiş hakkına sahip olmuş olmasına rağmen azami seyir hızının 50 km ile sınırlandırılmış olduğu yolda mevcut seyir hızını; 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 52/1-a yönetmeliğin 101/a maddelerine riayet ederek ve önündeki seyir alanını daha dikkatli ve tedbirli olarak kontrolü altında tutmadan seyrine devamı sonucu kendi aracının ön kısmı ile sola dönüşe geçen davalı sigortalı kamyonun sağ ön kısmı ile kavşak sistemi içerisinde çarpışarak dava konusu kendisinin ve dava dışı yolcunun yaralanıp her iki aracın maddi hasar görmesiyle meydana gelen trafik kazasının oluşumunda ihlal edilen bu kanun ve yönetmelik maddelerinin kazaya neden olduğunu bildirmiştir. Kazaya etki eden kanun ve yönetmelik maddeleri incelemesinde; … plakalı … marka özel aracın maliki ve sürücüsü olan davacı …; dava konusu kendisinin ve dava dışı yolcunun yaralanmasıyla meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 52/1-a ve yönetmeliğin 101/a maddelerinin ihlal edilmesinin kazaya neden olduğu, davalı … sigortalı … plakalı … marka kamyonun dava dışı sürücüsü …; dava konusu davacının ve dava dışı yolcunun yaralanmasıyla meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; 57/1-a, 52/1-a-b 53/1-b, 84/h yönetmeliğin 109/a,101/a-b maddelerinin ihlal edilmesinin kazaya neden olduğuna ilişkin görüş bildirmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyetinin belirlenmesi için dosya örneğinin Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına müzekkere yazılmasına karar verilmiş, Hacettepe Üniversitesi ATK tarafından mahkememize gönderilen 12/02/2020 havale tarihli rapornuda 18/09/2017 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin tüm vücut özür oranının %2 olduğunu, kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin hastanın yaşı ve çoklu kırıkları dikkate alındığında 2 hafta olduğunu, tıbbi iyileşme süresinin hastanın yaşı ve çoklu kırıkları dikkate alındığında 2 aya kadar uzayabileceğine dair görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 12/01/2021 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı uyarınca Hacettepe Ünv. ATK’na müzekkere yazılarak Çalıma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği Hükümleri doğrultusunda sürekli ve geçici maluliyet bulunup bulunmadığı ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, Hacettepe Ünv. ATK’nun mahkememize sunmuş olduğu raporda; kaza tarihli yaşına göre E cetveli %5,1 olarak bulunduğu, 18/09/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %5,1 olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğunu, kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyacının 2 hafta olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceğine dair görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizin 02/04/2021 tarihli ara karar uyarınca dosyanın Hacettepe Ünv. Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına müzekkere yazılarak Yargıtay İçtihatları dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Hacettepe Ünv. Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının mahkememize sunmuş olduğu 15/04/2021 tarihli raporunda; kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlamasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin hastanın yaşı ve çoklu kırıkları dikkate alındığında 2 hafta olduğu, tıbbi iyileşme süresinin hastanın yaşı ve çoklu kırıkları dikkate alındığında 2 aya kadar uzayabileceği, kalıcı maluliyetinin %2 oranında olduğuna dair görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 12/01/2021 tarihli duruşmasının 3 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu raporda; 18/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının geçici bakıcı gideri tazminatının brüt 829,50 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 2.808,12 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatının 10.419,51 TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin, ölüm ve sakatlanma halinde poliçede belirlenen kişi başı 330.000,00 TL teminat limiti ile sağlık giderleri için 330.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, bu nedenle davacının hesaplanan maddi tazminatın tamamını davalı sigorta şirketinden poliçe teminat limitleri kapsamında talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir.

Davanın konusu trafik kazasında oluşan yaralanmaya bağlı olarak geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının ve bakıcı giderinin ZMMS poliçesi kapsamında giderilmesidir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanmış, bu kapsamda maluliyet raporu, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, sigortalı araca ait ruhsat örneği, mali ve sosyal durum araştırması cevabı, SGK’nın geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığına dair cevabı, dosyaya kazandırılmış, atanan bilirkişilerden kusur ve aktüer raporu alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet vermesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı yasanın 88. Maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı kanunun 90. Maddesine göre maddi tazminatın biçim ve kapsam ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası, KTK gereğince yaptırılması zorunlu bir sigorta olup, sigorta ettiren poliçe ile işletenin hukuki sorumluluğunu belirli limitler içerisinde üstlenmektedir.
Dava konusu kaza olay yeri tespit tutanağına göre, davacının sürücüsü olduğu araç ile sigortalı aracın kavşakta çarpışmaları şeklinde gerçekleşmiştir. Davacı sürücü kavşağa hızlı girmekte sigortalı araç sürücüsü ise kavşakta sola dönüş yaparken sağından kavşağa giriş yapan davacı aracına geçiş üstünlüğü olmasına rağmen yol vermemesi nedeniyle kusurlu bulunmuş, mahkememizce atanan bilirkişi de aynı yönde görüş bildirmiştir. Olay oluş şekli gözetildiğinde davacı sürücünün azami hız sınırına uymaması nedeniyle tali kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün de geçiş hakkı kurallarına riayet etmemesi nedeniyle asli kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiş, alınan bilirkişi raporu ile kusur oranı gösterilmemiş ise de tarafların kusurlu hareketleri tespit edildiğinden ve kusur oranı takdiri hakime ait olduğundan davacı sürücünün kusurlu eylemini %20 davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurunun %80 olduğu mahkememizce takdir edilerek aktüer bilirkişinin hesapladığı tutarlar üzerinden kusur oranına göre indirip resen yapılmıştır.
Yargıtay 17. HD’nin …. sayılı 11/03/2021 tarihli ilamına uygun olarak kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken maluliyet yönetmeliği, “özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurul raporları hakkında yönetmelik” olduğundan iş bu yönetmeliğe uygun olarak düzenlenen 27/12/2019 tarihli rapor tazminat hesabında esas alınmıştır.
Davacının asgari gelir düzeyi üzerinde kazancı olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığından davacının yasal asgari ücret elde edeceği kabul edilmiştir. Ayrıca rucua esas SGK tarafından bağlanan gelir bulunmadığından bu yönde indirime gidilmemiştir.
Kaza yeni genel şartlar döneminde meydana gelmekle birlikte sigorta şirketinin geçici maluliyete dayalı tazminattan da sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Yeni genel şartların A.5.b bendine göre trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık teminatı kapsamında SGK sorumluluğunda düzenlenmiş ise de maddenin lafzından anlaşılması gereken geçici iş göremezliğe dayalı gelir yoksunluğu olmamalıdır. Çünkü ilgili madde giderden bahsetmektedir. Geçici maluliyete dayalı zarar ise bir kazanç kaybı içerdiğinden yapılmış bir giderin tazminin talep edildiği söylenemeyecektir. Bu nedenle geçici maluliyetten kaynaklı gelir kaybının sigorta şirketi sorumluluğunda olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Yukarıdaki tespitlere göre düzenlenen denetime elverişli aktüer bilirkişi raporu gözetildiğinde davacının kusur indirimi yapılmamış hali ile 829,50 TL bakıcı gideri tazminatı, 2.808,12 TL geçici iş göremezlik tazminatın ve 10.419,51 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceği ancak davacının da %20 oranında kazanın oluşumunda kusurlu olması nedeniyle kusuru oranında mahkememizce yapılan resen indirim sonucunda 8.335,61 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 2.246,50 TL geçici maluliyet tazminatı, 663,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 11.245,71 TL yönünden talebinde haklı olduğu, sigorta şirketine 23/02/2018 tarihinde müracaat edildiği, 8 iş günü ödeme süresi eklendiğinde davalı temerrüdünün 05/03/2018 tarihinde gerçekleştiği, sigortalı aracın ticari faaliyette kullanılan çekici vasfı ile olması nedeniyle avans faizi uygulanması gerektiği gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-8.335,61 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 2.246,50 TL geçici maluliyet tazminatı, 663,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 11.245,71 TL’nin 05/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 768,19 TL harçtan başlangıçta yatırılan 129,79 TL peşin harç + 32,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 161,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 606,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 129,79 TL peşin harç + 32,00 TL ıslah harcı + 35,90 TL başvurma harcından oluşan toplam 197,69 TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı oranında yapılan hesaplama neticesinde AAÜT uyarınca 4.080,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca 2.081,92 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta,tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan 2.314,00 TL + 1.830,00 TL ATK masrafından oluşan toplam 4.144,00 TL yargılama giderinin davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.275,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan posta, tebligat ücretinden oluşan 50,00 TL yargılama giderinin davanın reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 10,47 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021