Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/326 E. 2022/752 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/326 Esas – 2022/752
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/326 Esas
KARAR NO : 2022/752

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2016
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.07.2014 tarihinde davacının yolun karşısına geçmeye çalışırken plakası tespit edilemeyen motosikletli bir şahsın davacıya çarpması sonucu meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada daimi arama kararı verildiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün ise tedbirsiz, dikkatsiz ve alkollü bir şekilde araç kullanmaktan dolayı asli ve tamamen kusurlu olduğunu, kazaya karışan araç sürücüsünün tespit edilememesinden dolayı meydana gelen geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatından davalı … Hesabının sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL geçici göremezlik ve 500,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 21/07/2022 tarihli dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebini 9.177,34 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 37.490,60 TL’ye arttırdıklarını bildirerek eksik harcı ikmal etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davadan önce başvuru yapılmadığını, kazadan sonra kaza tespit tutanağı tutulmadığını, dava konusu maddi vakıanın şaibeli olduğunu, … Hesabı Yönetmeliğine göre motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlardan davalının sorumlu olmadığını, kazaya sebep olan aracın silindir hacminin 50 cm3 üstünde olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacı yayanın yolu kontrol etmeden dikkatsizce yola çıktığından asli kusurlu olduğunu, kazadaki kusur durumunun ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia olunan zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile uğranıldığı iddia olunan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2016/96 E.-2017/998 K. sayılı ve 20/12/2017 tarihli davanın reddine dair kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye 26. HD’nin ….K. sayılı ve 07/07/2020 tarihli ilamı ile “….dosyada bulunan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada müştekisi davacı olan dosyada suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu olduğu, davacının suç tarihi olan 23.07.2014 tarihinde aynı gün Gazi Üniversitesi Hastanesine başvurduğu ve hasta kaydında araç dışı trafik kazasında yaralanma olarak belirtildiğinin anlaşılmasına ve davacının yaralanmasına neden olan aracın tespit edilememiş olmasına nedeniyle Sigortacılık Kanunun 14/a ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9/1.a Maddesi gereğince … Hesabının sorumluluğunun bulunmasına göre mahkemece davacıya meydana gelen yaralanmasının trafik kazası neticesi meydana gelip gelmediğine ilişkin ispat imkanı verilerek delillerinin toplanması, ondan sonra davacının kazanın gerçekleştiğini iddia ettiği olay yerinde makine mühendisi bilirkişi ile birlikte keşif yapılarak, kazanın davacının iddia ettiği şekilde meydana gelip gelmediği ve kusur oranlarının belirlenmesi için rapor alınması ve sonucuna göre dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmediğinden” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında davacının bildirmiş olduğu tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; Celhun Atıf Kansu Caddesi üzerinde bulunan Mahgal Köy isimli lokantada garson olarak çalıştığını, 2014 yılı Temmuz ayı içerisinde … Bayramından bir kaç gün önce iftara 15-20 dakika kala bahçede masaları düzenlediği sırada davacıya motorsikletin çaptığını bizzat görmediğini, ancak olayın sıcaklığı ile orada bulunanların davacıya bir motorsikletin çarptığını söylediklerini, kendisinin gördüğünde davacının yerde yatmakta olduğunu ve yanında da motorsikletten düştüğünü düşündüğü alkol şişelerinin bulunduğunu, zira duyduğu kadarıyla davacıya çarpınca motorsikletin de devrildiğini ve bu sırada bu şişelerin düştüğünü düşündüğünü belirtmiştir.
Davacı tanığı …. Yağmur beyanında; Ceyhun Atıf Kansu Caddesi üzerinde bulunan Mangal Köy isimli lokantanın sahibi olduğunu, 2014 yılının Temmuz ayı içerisinde … Bayramından bir kaç gün önce iftara 5- 10 dakika kala kapıda müşteri karşıladığı esnada kazaya tanık olduğunu, bir motosikletin iki şeritli yolda kendi şeridinden çıkmış şekilde ilerlerken davacıya çarptığını, davacının yolu kontrol ettiği esnada olayın gerçekleştiğini, olay sırasında trafiğin oldukça yoğun olduğunu, motosikletin davacıya çarpınca kısa bir mesafe sonra devrildiğini ve daha sonra toparlanıp olay yerinden kaçtığını, plakayı bile alamaya fırsat olmadığını belirtmiştir.
Mahalinde bilirkişi refakate alınarak keşif yapılmış, bilirkişi raporunda özetle; olay yerinde davacının olayın meydana gelen yeri gösterdiğini, göstermiş olduğu yerin … Bankası ve otobüs durağı karşısında olduğunu, caddenin karşı tarafından Mangal Köy Lokantasının bulunmadığını, Mangal Keyfi isimli bir lokantanın olay yerinden 150 mt. kadar aşağıda bulunduğunu, o mesafeden taşıt trafiğinin durmuş vaziyette olan araçlar arasında meydana gelen kazayı tanıkların görmüş olmalarının mümkün olmadığını, ancak sözu geçen Mangal Köy Lokantasının yeri ve isminin değişmiş olması halinde olay yerine yakınlığının ayrıca değerlendirileceğini, olay yerinin karşısında Mangal Köy lokantası olması durumunda tanıkların beyanın olay ile örtüşeceği, dava konusu olayın meydana geldiği … Bankası karşısında olay tarihi itibariyle Mangal Köy Lokantasının olduğu şeklinde davacı ve tanık beyanlarına itibar edilerek yapılan değerlendirmede; sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün asli ve % 75 oranında, davacının ise tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Çankaya Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 10/01/2022 tarihli cevabi yazısı ile …sayılı yerde yaklaşık 3 yıldır… Marketin faaliyet gösterdiği, bu adreste 2012 yılından 2019 yılına kadar … isimli şahsa ait … isimli iş yerinin bulunduğu, iş yerinin iflas ederek kapatıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesinde alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 24/02/2017 tarihli raporunda; davcının 23/07/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre; çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 6,1, geçici iş göremezlik süresinin 15 ay olduğu ve 3 ay süresince bakıcı ihtiyacı bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Aktüer Bilirkişi raporunda özetle; davacının 23/07/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle % 25 kusur indirimi yapılmak suretiyle 9.677,34 TL geçici iş göremezlik ve 49.987,47 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı belirtilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 23/07/2014 tarihinde plakasını tespit edemediği bir motosikletin kendisine çarpması neticesinde yaralandığını ileri sürerek maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açtığı, mahallinde yapılan keşif ile dinlenen tanık beyanları ve İlçe Emniyet Müdürlüğünün kaza tarihinde tanıkların bulunduğunu beyan ettiği yerde tanıklardan …’un işlettiği lokantanın faaliyet gösterdiğine ilişkin cevabi yazısı hep birlikte değerlendirildiğinde tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, buna göre davacının tanık beyanları ile kazayı ispat ettiği, alınan kusur bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada davacının % 25 oranında kusurlu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 24/02/2017 tarihli raporu ile belirlendiği üzere davacının kaza nedeniyle % 6,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve 15 ay süre ile geçici iş göremez halde kaldığı, alınan aktüer bilirkişi raporu ile davacının geçici iş göremezlik zararının % 25 kusur indirimi ile 9.677,34 TL olarak hesaplandığı, ancak aynı raporda hesaplanan 49.987,47 TL sürekli iş göremezlik tazminatı miktarından kusur indirimi yapılmadığı anlaşılmakla davacının % 25 kusuruna göre resen yapılan hesaplamaya göre davacının 37.490,60 TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu ve davacının yaralanmasına neden olan aracın tespit edilememiş olması nedeniyle Sigortacılık Kanunun 14/a ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9/1.a maddesi gereğince … Hesabının davacının zararlarından sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, dava tarihi itibariyle davadan önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğuna ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı gibi davacının da davalıya dava tarihinden önce başvurduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığı, davacı vekilince ıslah dilekçesi ile temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep edildiği, temerrüdün ise önceden yapılan başvuru bulunmadığından dava tarihi itibariyle oluştuğu ve kazaya neden olan aracın motosiklet olması nedeniyle yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaati ile dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, 9.677,34 TL geçici iş göremezlik ve 37.490,60 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 47.167,94 TL maddi tazminatın 05/02/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 3.222,04 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL peşin harç, 158,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 187,20 harcın mahsubu ile bakiye 3.034,84 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 158,00 TL tamamlama harcı ve 419,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 636,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından Bozma öncesi yapılan 217,50 TL posta gideri ve Bozma sonrası yapılan 97,50 TL posta gideri ile Bozma sonrası yapılan 1.650,00 TL bilirkişi masrafı, 1.350,00 TL ATK masrafı olmak üzere toplam 3.315,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/12/2022