Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2021/754 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/322 Esas – 2021/754
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/322 Esas
KARAR NO : 2021/754

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Davalı sigorta şirketine ZMMSS ile sigortalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı olan … plakalı dorsenin, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda 16.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilin ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda müvekkilin kusurunun olmadığını, müvekkilinin kaza sonucunda geçici ve kalıcı iş göremez hale geldiğini ve bakım ihtiyacı doğduğunu, müvekkilin zararının karşılanması için davalıya 11.02.2020 tarihinde tebliğ edilen dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu, istenen belgelerin 16.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, devamında arabuluculuk sürecine başvurulduğunu ama anlaşma sağlanamadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 100-TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 100,00 TL bakıcı giderinin, kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile 100,00 TL olarak belirlenen geçici iş göremezlik zararı talebinin 10.036,50 TL’ye, 10.000,00 TL olarak belirlenen sürekli işgöremezlik zararı talebinin ise 222.273,75 TL’ye arttırdıklarını, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı sigorta şirketi vekili bila tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ve taleplerinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu, Adli Tıp Kurumundan kazaya karışan araçlarının ve davacının müterafik kusurunun tespiti gerektiğini, davacının Üniversitelerin adli tıp kurumlarından birine sevki ile maluliyet durumunun tespiti için rapor aldırılmasını, hesaplamanın aktüer sıfatına haiz bir bilirkişi tarafından yapılmasını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosya Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğine gönderilerek davacı hakkında sürekli iş göremezliğe maruz kalıp kalmadığı, kalmışsa oranı, geçici iş göremezliğe maruz kalıp kalmadığı, kalmışsa süresi, bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığı, bakıcıya ihtiyacı varsa süresinin nelerden ibaret olduğuna dair rapor alınmasına karar verilmiş, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği tarafından mahkememize gönderilen 04/05/2021 tarihli raporunda; Hastanın meydana gelen sekelleri 30 Mart 2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve 20 Şubat 2019 tarihli ve 30692 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında değerlendirildiğinde kişinin özür oranının %15 (onbeş) olduğu, 11 Ekim 2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” kapsamında; günümüzdeki yaşına göre (31 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının %13.2, olay tarihinde (2018 yılında) 28 yaşında olduğundan meslekte kazanma gücünde azalma oranının %13 olduğu, yüz kemik kırıkları nedeniyle geçici iş göremezlik süresinin 180 gün olduğu, hastanın, iyileşme sürecinde başkasının bakımına muhtaç olmadığı, mevcut sekeli sebebiyle şu anda başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı tıbbi kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyası kusur durumunun belirlenmesi açısından Haydar Kökten’e tevdi edilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 25/01/2021 tarihli raporunda; … plakalı … marka aracın davacı sürücüsü …; dava konusu yaralanmalı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda tamamen kusursuz olduğunu, olay tarihinde davalı Halk sigorta poliçesiyle ZMMS bulunan … çekici ve çekiciye bağlı … yarı römork plakalı … marka tır aracının dava dışı sürücüsü …; dava konusu davacının dosya kapsamına göre yaralanmasıyla meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda Tamamen %100 oranında kusurlu olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Hazırlık soruşturmasında düzenlenen 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda ve kaza tespit tutanağında da kusurun tamamı davalıya sigortalı araç sürücüsünde olduğu belirlendiğinden ve olayın oluşu gözetildiğinde sigortalı araç sürücüsünün arkadan çarptığı anlaşıldığından mahkememizce de düzenlenen kusur raporuna itibar edilmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 22/06/2021 tarihli raporunda; 16.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının 180 gün geçici iş göremez olduğundan geçici iş göremezlik tazminatı 10.036,50-TL, %15 oranında özürlü olduğundan sürekli iş göremezlik tazminatı 222.273,75- TL olmak üzere toplam bakiye maddi tazminatın 232.310,25-TL olduğu, davalı Sigorta şirketinin, ölüm ve sakatlanma halinde poliçede belirlenen kişi başına 330.000-TL olan teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, bu nedenle, davacının hesaplanan bakiye toplam 232.310,25-TL maddi tazminatın tamamını davalı sigorta şirketinden poliçe teminat limitleri kapsamında talep edebileceği hesaplandığını, davacının kaza nedeniyle başkasının bakımına muhtaç olmadığı tespit edildiğinden, davalıdan bakıcı gideri tazminatı talep edemeyeceğine dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davanın konusu trafik kazasında oluşan yaralanmaya bağlı olarak geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının ve bakıcı giderinin ZMMS poliçesi kapsamında giderilmesidir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanmış, bu kapsamda maluliyet raporu, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, sigortalı araca ait ruhsat örneği, mali ve sosyal durum araştırması cevabı, SGK’nın geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığına dair cevabı, dosyaya kazandırılmış, atanan bilirkişilerden kusur ve aktüer raporu alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet vermesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı yasanın 88. Maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı kanunun 90. Maddesine göre maddi tazminatın biçim ve kapsam ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası, KTK gereğince yaptırılması zorunlu bir sigorta olup, sigorta ettiren poliçe ile işletenin hukuki sorumluluğunu belirli limitler içerisinde üstlenmektedir.
Yargıtay 17. HD’nin … sayılı 11/03/2021 tarihli ilamına uygun olarak kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken maluliyet yönetmeliği, “özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurul raporları hakkında yönetmelik” olduğundan iş bu yönetmeliğe uygun olarak düzenlenen 04/05/2021 tarihli rapor tazminat hesabında esas alınmıştır.
Davacının asgari gelir düzeyi üzerinde kazancı olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığından davacının yasal asgari ücret elde edeceği kabul edilmiştir. Ayrıca rucua esas SGK tarafından bağlanan gelir bulunmadığından bu yönde indirime gidilmemiştir. Yerleşik Yargıtay İçtihatları kapsamında aktüer hesap yapılırken TRH 2010 yaşam tablosu gözetilmiş ve prograsif rant yöntemi benimsenmiştir.
Davalı taraf açıkça emniyet kemeri takılmamasına dayalı müterafik kusur savunmasında bulunmasa dahi dosyaya giren belgelerden müterafik kusurun tespiti halinde bu hususun resen dikkate alınması gerektiği gözetildiğinde ve kaza tespit tutanağındaki işaretlemelerden davacının emniyet kemeri takmadığının belirli olması yine doktor raporları incelendiğinde yüz kemiklerinde ve burnunda kırıkların bulunması dikkate alındığında davacının emniyet kemeri takmadığı mahkememizce kabul edilerek hesaplanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat tutarından %20 oranında takdiren indirime gidilmiş, bakıcı ihtiyacı olmadığı belirlendiğinden bu yöndeki talebin tümden reddedilmiş, davalı tarafın kısmi ödeme iddiası ise ispatlanmadığından ödemenin varlığı kabul edilmemiş, sigorta şirketine 11/02/2020 tarihinde müracaat edildiği, 8 iş günü ödeme süresi eklendiğinde davalı temerrüdünün 21/02/2020 tarihinde gerçekleştiği, sigortalı aracın ticari faaliyette kullanılan çekici vasfı ile olması nedeniyle avans faizi uygulanması gerektiği gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuş, takdiri indirim yapılan miktar yönünden indirim oranı önceden bilinemeyeceğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hesap edilirken takdiri indirim nedeniyle reddedilen miktar hesaba dahil edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-8.029,20 TL geçici iş göremezlik, 177.819,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 185.848,20 TL’nin 21/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazla istemin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 12.695,29 TL’den harçtan başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harç + 759,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 813,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.881,89 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç + 759,00 TL ıslah harcı + 54,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 867,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı oranında yapılan hesaplama neticesinde AAÜT uyarınca 21. 459,37 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve gerekçede yazılan nedene dayalı olarak reddedilen bakıcı gideri tutarı gözetilerek AAÜT uyarınca 100,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi, 1.200,00 TL ATK rapor ücreti, 121,00 tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.321,00 TL’nin yargılama giderden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.319,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye kısmen davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 0,70 TL’nin davacıdan, 1.319,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021