Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/294 E. 2021/862 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/294 Esas – 2021/862
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/294 Esas
KARAR NO : 2021/862

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
YAZIM TARİHİ : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.08.2019 tarihinde Ankara Yenimahalle Ostim Bağdat Caddesi Atisan ışıklar civarında sola manevra yapan davalıya sigortalı … plakalı dava dışı … idaresindeki aracın müvekkiline ait … plaka sayılı park halinde duran araca çarparak kazaya sebep olduğunu, müvekkilinin aracına çarpan söz konusu araç sürücünün farklı bir araçtan kaçmak amacıyla manevra yaptığını beyan ettiğini, ancak söz konusu iddianın doğruluğunun ispatlanmadığını, zira sigortalı araç sürücüsünün beyanında geçen “… plakalı ara甑ın şifahen yapılmış olan plaka sorgulamasında Trafik Tescil sisteminde kayıtlı böyle bir plaka ve araca rastlanmadığını, davalı şirket sigortalısı tarafından ortaya atılan gerçeğe aykırı söz konusu iddianın kabul edilemeyeceğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracında 9.894,30 TL’lik hasar oluştuğunun ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, müvekkilinin duran aracının ise kusuru bulunmadığını, müvekkilin aracında gerçekleşen hasar bedelinin davalı sigortacı şirket tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, dava dışı aracın da kusurunun bulunduğunun varsayılması halinde dahi müvekkilinin aracına çarpanın sigortalı araç olduğunu ve söz konusu kazada dava dışı 3. kişinin dava konusu olmadığını, hasar bedelinin ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya cevap verilmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.894,30 TL araç hasar bedeli ve 125 TL ekspertiz raporu masrafı olmak üzere toplam 10.019,30 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sözü geçen … plakalı aracın, 02.02.2019 – 02.02.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4101900053474 numaralı ZMMS Poliçesi ile Ekim Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 39.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, dava öncesinde müvekkili şirkete yapılan başvuru sonrasında müvekkil sigorta şirketi nezdinde 4100800514/1 numaralı hasar dosyası açıldığını, yapılan değerlendirme sonucu eksper raporu ile davacıya ait araçta 8.385 TL hasar oluşacağı tespit edilmiş ise de kaza tespit tutanağında ışık ihlali yaparak kazaya sebebiyet veren başka bir araçtan bahsedilmesi sebebi ile kusur dağılımı yapılamadığını, müvekkil sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamındaki sorumluluğunun 2918 Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu ve işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde sigorta şirketinin de herhangi bir hukuki sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu tür sigortalarda asıl amacın zarar görenin uğradığı “gerçek zararın” giderilmesi olduğunu ve gerçek zarar miktarının ispat külfetinin zarar görene ait olduğunu, bu nedenle öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti ve araçta meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesinin gerektiğini, davacının gerçek zararı tespit edilirken öncelikle hasar gören parçaların onarım ve eşdeğer parça ile değiştirilme durumlarında ödenmesi gerekecek miktarın belirlenmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise orijinal parça fiyatları üzerinden müvekkil sigorta şirketinin sahip olduğu tedarik iskontosu ve işçilik iskontosu haklarının da hesaplamada göz önünde bulundurulması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru tespit edilemediğinden ödeme yapılamadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirmiş olması nedeniyle temürrüde düşmediğini, tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini savunarak davanın reddine, aksi halde belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilmiş hasar bedeli ve ekspertiz masrafına ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye heyetine tevdi olunmuş, bilirkişi heyeti raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü ..’ın 75 oranında kusurlu olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş olan tutanakta olay yerinde olduğu belirtilen … plakalı aracın (yada plakası tam olarak belirlenemeyen meçhul aracın) meçhul sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ün ise tamamen kusursuz olduğu, dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta oluşan toplam hasar bedelinin ise KDV hariç olmak üzere 8.385,00 TL, KDV dahil olmak üzere ise 9.894,30 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, kaza tespit tutanağı, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi heyet raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile 09.08.2019 tarihinde Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Ostim semtinde, Bağdat caddesini takiben Yenimahalle istikametinden Batıkent istikametine doğru seyrederken Bağdat Caddesi-Atisan sinyatize ışık kontrollü kavşağında karşı istikametten gelerek kavşak içinde sola dönmek için beklemekte olan dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın ön kısmına çarpması neticesinde davacının aracında maddi hasar meydana geldiği, dosya arasında mevcut kaza tespit tutanağına göre kaza öncesinde … plakalı aracın kırmızı ışıkta geçerek kavşak alanına girdiği, … plakalı aracın da bu araca çarpmamak için seyir yönüne göre sol tarafına doğru manevra yaptığının kazaya karışan her iki sürücünün beyanında da bulunduğu, dava dilekçesinde her ne kadar kazaya karışan üçüncü bir aracın varlığının ispatlanamadığı ileri sürülmüş ise de, kaza tespit tutanağı ve kazaya karışan araç sürücülerinin tespit tutanağındaki beyanları dikkate alındığında kazanın oluşumunda üçüncü bir aracın da etken olduğu, alınan bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiği üzere kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında, kaza tespit tutanağında olay yerinde olduğu belirtilen meçhul araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise kusursuz olduğu, öte yandan yine dava dilekçesinde davanın … plaka sayılı aracın sigortacısı davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle dava dışı araç sürücüsünün kusur oranının iş bu davada dikkate alınamayacağı belirtilmekte ise de, davalı sigorta şirketinin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, dolayısıyla kazanın oluşumuna neden olan dava dışı aracın kusurunun sigortalı araç sürücüsünün kusurunu etkileyecek olması nedeniyle eldeki davada dikkate alınması gerektiği, alınan bilirkişi heyet raporu ile hasarın niteliği ve dosya kapsamındaki ekspertiz incelemesi ile tespit edilen hasarlı parçaların nevi, bedelleri ve tamirat aşamasında yapılması gereken işçilik nevi ve bedelleri birlikte değerlendirildiğinde parça listesinin uygun ve malzeme ve işçilik bedellerinin olay tarihi itibari ile piyasa rayicine uygun ve makul olduğunun bildirildiği, buna göre davacının aracında dava konusu kaza nedeniyle KDV dahil 9.894,30 TL hasar bedeli oluştuğu, davalı sigorta şirketi sigortalısının % 75 kusur oranı gözetildiğinde davalının sigortalısının kusuru oranında 7.420,73 TL hasar bedelinden sorumlu olduğu, her ne kadar dava dilekçesi ile ekspertiz ücreti talep edilmiş ise de, davacı tarafından ekspertiz ücreti ödeme belgesi sunulmadığı gibi davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen cevap ve ekinde sunulan ödeme belgesinden ekspertiz ücretinin davalı sigorta şirketince ödendiği tespit edilmiş olmakla, ekspertiz ücreti talebinin reddine karar verilmiş; davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun 21/01/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, bu tarihe 8 iş günü ilavesi ile davalının 01/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğü ve dava dilekçesinde talep edilen faiz türü açıkça belirtilmediğinden yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.420,73 TL hasar bedelinin temerrüt tarihi 01.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 506,91 TL harçtan peşin alınan 171,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 335,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranına göre hesaplanan 2.598,57 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 171,11 TL peşin harç olmak üzere toplam 225,51 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 625,35 TL posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.625,35 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.203,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red / kabul oranına göre hesaplanan 977,64 TL’sinin davalıdan, 342,36 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2021