Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/278 Esas – 2021/301
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/278 Esas
KARAR NO : 2021/301
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili genelinde gerçekleşen yağış olayı sonrası müvekkilinin iş yerinin bulunduğu bölgede Aski’ye ait su tahliye kanallarının yetersiz kalması nedeniyle suların iş yeri içerisine dolması nedeniyle sigortalı iş yerinde dava konusu hasarın meydana geldiğini, Sigorta Ekspertiz Yönetmeliği ile 5684 numaralı Sigortacılık Kanunu 22/13 madde hükmü gereğince tarafsız ve bağımsız olarak faaliyet gösteren sigorta eksperinin hasar sonrası tanzim ettiği rapora göre hasarın, 21.06.2018 tarihinde başlayan yağışlar sonrası, yağışlara bağlı Aski’ye ait su tahliye kanallarının yetersiz kalması sonucu işletmenin bulunduğu cadde üzerinde biriken suyun , kaldırım seviyesini aşarak işletme içerisine sirayeti neticesinde söz konusu hadisenin meydana geldiğinin tespit edildiğini, hazırlanan rapora göre tespit edilen hasar miktarı olan 11.750,00-TL, 17.08.2018 tarihinde sigortalının hesabına ödendiğini, ASKİ’nin görev tanımının 2560 sayılı Kanun ile “Büyükşehir Belediyesi’nin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak” olarak tanımlandığını belirterek fazlaya ve munzam zarara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulüne, dava dışı sigortalıya ödenen 11.750,00 TL’nin 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile müvekkili sigorta şirketine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Aski Genel Müdürlüğüne atfedilebilecek bir hizmet kusurunun bulunmadığını, idarenin ilgili birimleri ile yapılan incelemede olay mahallinde idarenin teknik elemanlarınca arşiv ve bilgisayar kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde bahse konu hasar ile ilgili arıza kaydına rastlanılmadığını, olay tarihinde yağan aşırı yağmur sonucu oluşan selin bir afet niteliğinde olup, böyle bir yağış sunucu oluşan suları karşılayacak alt yapı tesisinin yeterli olmadığının iddia edilmesi ve böyle bir kusur yada kusursuz sorumluluk atfetmenin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu denli şiddetli bir yağış olsa dahi alınacak her türlü tedbirde dahi hasarların kaçınılmaz olacağını, bu durumun mücbir sebep sayılacağını belirterek haksız açılan davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Süper Kobim Paket Poliçesi,
-Ekspertiz Raporu,
-Ödeme dekontu,
-Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 03/12/2020 tarihli cevabi yazısı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava TTK’nın 1472. Maddesine iş yeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.
Mahkememizce Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazı cevabında, rizikonun meydana geldiği Çankaya ilçesi, Sağlık sokağa yakın Çankaya/TBMM ve Çankaya/Çaldağı Meteoroloji İstasyonu yağış ölçümleri ve meteorolojik radar yağış hesaplamaları değerlendirildiğinde 21/06/2018 günü Çaldağı İstasyonu’nda 49,9mm, TBMM İstasyonu’nda 24,9mm yağış hesaplandığı, bu yağışların şiddetli karakterde yağışlar olup tekerrür periyodunun Çaldağın’da 104 yıl, TBMM de 7 yıl olduğu, 21/06/2018 tarihinde meydana gelen yağışın sonuçları itibariyle meteorolojik açıdan, meteorolojik karakterli doğal afet kapsamında değerlendirilebileceği bildirilmiştir. Yazı cevabından anlaşıldığı üzere, yağış miktarı, tekrar periyodu ve yazının meteorolojik açıdan değerlendirilmesi gözetildiğinde dava konusu olay yönünden mücbir sebep olarak kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca olay günü yağan yağmurun 7-104 yılda görülen şiddetli karakterde olduğu ve mücbir sebep nedeniyle illiyet bağının kesildiği kabul edildiğinden davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 19,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/03/2021