Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/266 E. 2022/124 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/266 Esas – 2022/124
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/266 Esas
KARAR NO : 2022/124

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
YAZIM TARİHİ : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil Şirket tarafından 5608168 poliçe no ile sigortalı olan … Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’nin … 2.Etap Projesi için davalı … Özel Güvenlik Hiz. Ltd. Şti. ile özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, 25.01.2018 tarihinde … 2. Etap Projesi şantiyesinin 2. bodrum otopark katının tavanından geçen kabloların kesilerek çalındığını, olay tarihinde sigorta poliçesinin müvekkil Şirket tarafından yapılmış olması nedeniyle sigortalı Şirketin zararının müvekkili Şirket tarafından ödendiğini, TTK 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi doğrultusunda müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin tazmini için davalı şirket hakkında Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi gereği davalıdan tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı sigorta şirketi tarafından davalı hakkında 3.240,40 TL asıl alacak ve 230,11 TL işlemiş faiz talebiyle başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu ve süresinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya sigorta uzmanı ve güvenlik uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, sigorta uzmanı bilirkişi raporunda özetle; icra takip tarihi itibari ile alacak miktarının 3.078,17 TL asıl alacak ve 218,59 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 3.296,76 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiş, güvenlik uzmanı bilirkişi raporunda ise; şantiye alanında denetim görevinin yerine getirilmemiş veya eksik getirilmiş olduğu, şantiye alanında gerekli önlemlerin eksik alındığı, hırsızlık olayının özel güvenlik personeli tarafından önlenebilecek nitelikte olduğu, ancak özel güvenlik personelinin sayıca yetersiz olduğu ve davalı şirketin hırsızlık olayında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı arasında İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi düzenlendiği, poliçenin 07.07.2011/2014 tarihleri arasında himaye sağladığı, poliçenin zeyilname ile 07.07.2014/2017 tarihleri arasında uzatılmış olduğu, ardından uzatma zeyilnamesi ile 07.07.2017/2018 tarihleri arasında da sigorta himayesinin sağlanmaya devam edildiği, davaya konu rizikonun 25.01.2018 tarihinde yani sigorta himaye süresi içerisinde gerçekleştiği, poliçe ile hırsızlık teminatının sağlanmış olduğu, gerçekleşen hadisenin poliçe teminatı dahilinde kaldığı, poliçenin müşterek sigorta şeklinde tanzim edilmiş olduğu, poliçe ile davacı sigorta şirketinin tanzim yükümlülüğünün hasarın % 10’u olarak ve yine poliçe özel şartları ile hasar durumunda 3.500,00 USD muafiyet uygulanacağının kararlaştırıldığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile 3.078,17 TL ödenebilir hasar miktarının tespit edildiği, güvenlik uzmanı bilirkişiden alınan rapora göre meydana gelen hırsızlık olayında davalı şirketin kusurlu olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesininin “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” düzenlemesine göre sigortacının halefiyet hakkının doğabilmesi için; öncelikle geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, buna istinaden ödeme yapılmış olması, yapılan ödemenin poliçe kapsamında olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerektiği, eldeki davada rücu koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla ve sigorta uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanan hasar miktarı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı 18/06/2018 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 3.078,17 TL asıl alacak ve 218,59 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.296,76 TL üzerinden ve takip talebindeki şartlarla devamına,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 225,20 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 170,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.296,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 149,25 TL posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.649,25 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.566,68 TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin 1.253,92 TL’sinin davalıdan, 66,08 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2022